Macaristan'dan medya yasasında geri adım

İfade özgürlüğünü kısıtlamakla eleştirilen yasa AB'nin tepkisi ardından değiştirilecek.

Macaristan'da hükümet, ülkenin Avrupa Birliği dönem başkanlığını gölgeleyen medya yasasında değişikliğe gitmeyi kabul etti.

Yasanın hükümete yayınlar üzerinde çok fazla denetim verdiği eleştirisinde bulunuluyordu.

AB yetkilileri Macar makamlarının bu hafta içinde yeni tasarılarını açıklayacaklarını duyurdu.

Budapeşte yönetimi, söz konusu değişikliklerin kolayca halledilebilecek teknik noktalara ilişkin olduğunu belirtiyor.

Söz konusu medya yasası Avrupa Parlamentosu üyelerince de sert dille eleştirilmiş, geçen ay binlerce kişi yasa aleyhinde düzenlenen protesto gösterilerine katılmıştı.

Üç alanda itiraz

Avrupa Komisyonu, Macaristan'ın 1 Ocak'ta dönem başkanlığını almasıyla eş zamanlı olarak yürürlüğe giren yasada üç alanda sorunlar bulunduğunu kaydetmişti.

Bunlardan ilki yasanın yayın kuruluşu olsun olmasın, örneğin bir internet blogcusundan da "dengeli bilgi" aktarımı beklemesiydi.

Yasanın dış basın kuruluşlarını da bağlaması bir diğer unsur olarak gösterilirken, "medya faaliyetlerinde bulunmak için şart koşulan kapsamlı kayıt gerekleri 'nispetsiz' bulundu.

Yasa, yeni bir düzenleyici kurum oluşturarak içeriğin denetlenmesine ve 200 milyon forinte kadar (1 milyon dolar) ceza getirilmesine olanak veriyor. Ayrıca 'ulusal güvenlik' için gerekli görülürse, gazetecilerin kaynaklarını açıklamaya zorlanmasının önünü açıyor.

AB, bu kurumla ilgili doğrudan bir eleştiri getirmedi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, AB talep ederse yasada değişiklik yapılacağını taahhüt etmişti.

Ancak AB Parlamentosu'nda uğradığı eleştirileri 'hakaret' olarak niteledi.

Özellikle parlamentonun Sosyalist Grubu'nun başkanı Alman Martin Schulz'a tepki gösteren Orban, basın toplantısında "Bir Avrupa milletvekili Macaristan totaliter diktatörlük haline geliyor demiş. Vay! Hem de bir Alman bunu söylüyor!" diye konuştu.

Lideri olduğu Fidesz partisinin parlamentodaki üçte iki çoğunluğunun bazı kişilerce tehdit olarak algılandığını öne süren Orban, "Halkın, Macar seçmenlerin bana oy vermesini engelleyemedim" diyerek siyasetlerini savundu.