Türk dizileri furyası sadece Arap televizyonlarıyla sınırlı değil. Tarık Demirkan, Macaristan televizyonunda gösterilmeye başlanan Türk dizilerinin büyük seyirci çektiğini anlatıyor.
Abone ol"Dünya model yarışmasını kazanmış, duydun mu?" diyor kızlardan biri. "Şimdiye kadar gördüğüm en yakışıklı erkeklerden biri. Hem de bitmeyen bir aşkın hikâyesi. Ben o diziyi seyredeceğim!"
"Evet" diyor öteki, "Yakışıklı olmasına yakışıklı, ama ben diğer diziyi seyretmeye karar verdim. Oğlu için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan kadının öyküsü benim için daha ilginç".
Kulak misafiri olduğum bu konuşma iki Macar kadının sohbeti.
Tercih etmekte zorlandıkları diziler ise "Ezel" ve "Şehrazat." Geçtiğimiz günlerde bir hafta arayla Macaristan'da gösterime giren Türk dizileri.
Macaristan'ın, birbiriyle kıyasıya rekabet içinde olan en büyük iki özel televizyon kanalı RTL ve TV2, geçtiğimiz günlerde yıldırım hızıyla iki Türk dizisini yayına soktu.
İki haftalık çok yaygın bir tanıtım kampanyasının ardından yaratılan taleple, seyirci de ekrana kilitlendi.
Hayranlık
Tanıtım kampanyası Türkiye çekimleriyle ve dizinin yıldızlarıyla yapılan röportajlarla başlıyor ve ardından Macaristan'da yaşayan Türklerin hayatına, kültürel faaliyetlerine ve hatta özel yaşamlarına kadar uzanıyordu.
Televizyonlarda Türk yemekleri, Türk dansları, Türk şarkıları, masal ve kitapları arka arkaya yayınlanmaya başladı. Macaristan'da sivil girişimlerle kurulan turkinfo sitesinin geleneksel olarak nisan ayında düzenlediği Türkiye şenliği bu kez geçen yıllara göre çok daha ciddi bir şekilde televizyon kanallarının ilgi alanını oluşturdu.
Dizileri yayınlayan kanalların muhabirleri, şenlikte bol bol çekimler yapıyorlar, adı Ezel ya da Şehrazat olan Türkleri arıyorlar, onlarla röportajlar yapmak istiyorlardı.
Bu arada, devlet televizyonu olan Duna (yani Tuna) kanalı da bundan birkaç ay önce bir Alman yapımı olan "Türkçe Öğreniyorum" dizisini yayınlamaya başlamıştı.
Macaristan'da devlet televizyonları çok seyredilmiyor, ama Almanya'da bir Türk baba ve bir Alman annenin, ikişer çocuklarıyla ortak bir aile kurmaya çalışırken kültürel çelişkilere mizahi bir pencereden bakmaları oldukça sempatiyle izlenen bir dizi yaratmıştı.
Peki ama, nedir Macaristan'da böyle aniden ortaya çıkıveren Türk dizisi bağımlılığı ve Türkiye hayranlığı?
Evet, son zamanlarda yurtdışında Türk dizilerine olan ilgi arttı. Türkiye'de dizi film sektörünü, yapımcılarından sanatçılarına kadar ihya eden bu gelişme, ülkenin adının dizi filmlerde dünyada bir numara olan Brezilya ile birlikte anılmasına neden oluyor. Eleştirmenler Türk dizilerinin artık kaliteli, çekimlerinin yüksek teknolojili, konularının da kabul edilebilir olduğunu vurguluyorlar.
Türk dizileri pek çok ülkede gösterime girse de, Macaristan'da tek faktör bu değil.
Siyasi nedenler
Yani Türkiye'nin Macaristan'da yükselen yıldızının gerekçesi sadece kültürel değil.
Geride, politika rüzgârları da esiyor. En azından burnu keskin gözlemcilere göre böyle…
Macaristan'da bir yılı aşkın zamandır iktidarda olan merkez sağ, her ne kadar açık bir şekilde Avrupa Birliği'ne karşı tavır almadıysa da, siyasi eğilimlerinin Brüksel'in Budapeşte üzerindeki hegemonyasını hafifletmek olduğunu çok kez dile getirdi.
Macaristan'ın ekonomik ve hatta siyasi çıkarlarının Doğu ülkeleriyle ilişkisini geliştirmesinden geçtiği görüşü, hükümet tarafından defalarca vurgulandı.
İşte bu bağlamda gündeme gelen Türkiye ilişkilerinde kuşkusuz en unutulmayan demeç de, Macaristan Cumhurbaşkanı'nın siyaset hayatında ender görünen netlikte ve samimiyetteki bir açıklamasıydı. Macar Cumhurbaşkanı bir İspanyol dergisine, geçmişte ülkesinin Osmanlı egemenliği altında yaşamış olmasını şans olarak değerlendirdiğini söylemişti.
Bütün bunların üzerine, Ocak 2011'den itibaren Avrupa Birliği dönem başkanlığının Budapeşte'ye devredilmesi eklenince ve Avrupa Birliği'nin genişlemeyle ilgili en önemli gündem maddelerinden birinin Türkiye olduğu göz önünde bulundurulunca, Türkiye'nin Macar kamuoyu gündeminde neden bu kadar önemli bir yer tuttuğu da kolayca anlaşılabilir.
Tarihsel ilişkiler kolay ortadan kalkmıyor, toplumun dokusu kolay değişmiyor
Mohaç Savaşı
Osmanlının Mohaç meydan savaşıyla girip, 150 yıl sonra terk ettiği Macar topraklarında, Avusturyalılar Osmanlıdan daha uzun egemenlik sürdüler.
Macarların Avusturyalılara karşı isyanlarında ise, Osmanlı destek verdi.
Şimdi, Avrupa Birliği içinde ulusal sınırlar ortadan kalksa da, Macar topraklarının biraz ötesinde, yani Avusturya'da halkın önemli bir kısmı Türklere karşı tavır alırken, sınırın bu tarafında, yani Macar topraklarında Türkiye'ye karşı duyulan coşkulu sempatinin işte böyle derin kökleri de var.
Yükselen Türkiye yıldızı, bu yıl 7 farklı Macar festivalinde Türkiye'nin tanıtımı ve kültürel değerlerinin sunumuyla özel bir vurgu da kazanıyor.
Bakalım Ankara, Avrupa'da Macarlar kadar yakın ve samimi dostlarının da bulunduğunu acaba ne zaman fark edecek?