Fenerbahçe'yi UEFA'ya şikayet etmekle suçlanan TFF Başkanvekili Lütfi Arıboğan iddialara cevap verdi.
Abone olUEFA müfettişi Cornu'nun raporunda adı geçen ve Fenerbahçe'yi şikeyle suçladığı iddia edilenler arasında gösterilen Arıboğan, Hürriyet gazetesine konuştu.
Sözü edilen raporunu öğrenir öğrenmez hemen UEFA’yı arayıp yanlışı düzeltin dediklerini hatırlatan Arıboğan, söz konusu raporun Cornu tarafından gazete küpürlerine dayanarak hazırladığını savundu.
Ne yazık ki, Türkiye bir iftira çağı yaşıyor
- Şike sürecini sizler yönettiniz. Şimdi bir iddia var. UEFA’ya, F.Bahçe’yi siz mi şikayet ettiniz?
- 20 yıl üst düzey sporculuk yaptım. 243 defa Basketbol Milli Takımı’nın formasını giydim. En çok A Milli Takım’da oynayan sporcuyum. 15 yıldır üst düzey yöneticilik yapıyorum. Sporun evrensel değerleri ve etik değerleri ışığında objektif, tarafsız, profesyonel ve kurumsallaşmadan söz eden en tecrübeli yöneticilerden biriyim. Çok titiz yönettiğimiz 3 Temmuz’dan bu yana yaşadığımız süreçte ne benim, ne de Türkiye Futbol Federasyonu’nun Fenerbahçe’yi, UEFA’ya şikayet etmemiz mümkün değildir.
Bu kaotik ortamda bunu düşünmek bile bir acemiliktir. Ben acemi bir yönetici değilim. 3 Temmuz’dan bu yana Federasyon olarak süreci son derece dikkatli yönetiyoruz. Kaostan çıkmak için çok titiziz. Ama kasıtlı yanlış bilgilendirme ile karşı karşıyayız. Ne yazık ki, Türkiye bir iftira çağı yaşıyor.
Öfke ve saldırganlığa dönüşürse...
- Niye böyle bir şey yapılıyor peki?
- İnsanlar bu duygusal ortamda bir suçlu arayışına girdiler. Galatasaray kökenli bir sporcu ve dolayısıyla yönetici olduğum için bunu da bir kulüp rekabeti içinde yorumlamaya çalışıyorlar. O nedenle bu çirkin iddiaların hedefi oldum. Sormadan bilmeden, anlamadan sadece kanaatle “Bu yapmıştır” demek olmamalı. Duygusal tepkileri anlamak mümkün. Ama bu öfkeye ve saldırganlığa dönüşürse, hepimizin durup düşünmesi lazım.
- Peki UEFA adına Türkiye’ye gelen Cornu’yu kim bilgilendirdi?
- Cornu, TFF ile değil Cumhuriyet Savcısı ile görüşmeye geldi. Biz sadece randevusunu aldık. Görüşmede, Mehmet Ali Aydınlar, ben ve İlhan Helvacı vardı. Bir de Başsavcı Vekili Fikret Seçen. Cornu, savcıdan şike operasyonuyla ilgili bilgi istedi. Ama savcılık, “Gizlilik var” diyerek bu talebi geri çevirdi.
O süreçte hiç hata yapmadık
- İddialara göre siz aynen şu cümleyi kullanmışsınız, “F.Bahçe’nin şike yapmadığını işitmediğimiz gün yoktu?”
- Külliyen yalan. Raporda da böyle bir ifade ve yorum yok. Nereden çıkıyor bunlar bilmiyorum.
- Cornu’nun raporu M.Ali Aydınlar’ın Lutfi Arıboğan’ın ve İlhan Helvacı’nın adını geçiriyor. Siz, “hayır” diyorsunuz. Peki bir girişimde bulundunuz mu?
- Biz söz ettiğiniz raporu öğrenir öğrenmez UEFA’yı aradık, uyardık. Ve hemen arkasından resmi bir yazı ile ifadenin düzeltilmesini istedik.
- Bu süreçte hiç hatanız yok mu?
- Hayır. Biz bu süreçte hiçbir hata yapmadık. Bir sürü bilgi kirliliği var.
Sion olayı bizimkilerden çok farklı
“Federasyon, F.Bahçe’nin arkasında durmadı. Ama İsviçre Federasyonu aslan gibi durdu Sion’un arkasında” eleştirileri var.
- İki ayrı konudan söz ediyoruz. Sion’un talimatlara aykırı transfer işleri var. Bu nedenle Sion yine talimatlara aykırı sivil mahkemelere gidiyor. İsviçre Federasyonu önce pasif kalıyor. Sonra da UEFA’nın yanında yer alıyorlar. Eylül ayında Güney Kıbrıs’ta UEFA’nın strateji toplantısında hem de Platini’nin ve 53 üye federasyonun önünde İsviçre Futbol Federasyon Başkanı çıkıp bu konuda UEFA ile aynı çizgide olduklarını açıkladı.
Geceleri spor programı izlemiyorum
Gece yarısından sonraya sarkan spor programlarını izlemiyorum. Çok değerli yorumcular var. Ama maalesef hep olumsuzu ön plana çıkarıyoruz ve problemleri kişiselleştiriyoruz. Teknik direktör, futbolcu, yönetici herkes kısa vadeli hedeflere odaklanıyor.
UEFA’nın hukukçuları ‘at’ teklifinden söz ettiler
O dakikaya kadar bizim hukukçular, UEFA hukukçularını hiçbir şekilde bilgilendirmemişlerdi. Bilgileri nereden aldıklarını sorduğumuzda medyayı takip ettiklerini söylediler.
- Siz de savcılık da bilgi vermediğine göre, nereden aldı bu kadar bilgiyi?
- Zaman zaman UEFA’nın bizi, bizden daha iyi takip ettiği hissine kapılıyorum. Bunun sebebi de iletişim araçlarının gelişimiyle, UEFA’nın medya takip sistemi.
Örneğin, sürecin başında UEFA’nın hukukçuları ile bizim hukukçularımız bilgi paylaşırlarken, UEFA’nın hukukçuları transferde bir at teklifinin varlığından söz ettiler. O dakikaya kadar bizim hukukçular, UEFA hukukçularını hiçbir şekilde bilgilendirmemişlerdi.
Bu bilgileri nereden aldıklarını sorduklarımızda, medyayı adım adım takip ettiklerini söylediler. Benim gözlemim ve inancım odur ki, UEFA bu kararı basında çıkan haberlerin ışığında aldı.
Cornu, “Kirli olan takımlar gelmesin” dedi
- Cornu ayrılırken size “F.Bahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne almayacağız” dedi mi?
- “Bu kadar ithamın yüzde 1’i bile doğru olsa bizim için yeterli, almayız” dedi.
- Siz niye itiraz etmediniz?
- “Biz yapamayız” dedik zaten. Takımlarımızla ilgili bir karar alamayız. Çünkü ortada ne bir mahkeme kararı var ne de federasyonun disiplin kurullarınca alınmış bir karar. Hiçbir işlem yapamayacağımızı söyledik. Kaldı ki, ben tecrübeli bir yönetici olarak, suçu sabit görülene kadar insanların, kurumların masum olduğuna inanan bir insanım.
- Yani o size göndermeyin mi dedi?
- Aslında “Kirli olan takımlar gelmesin” dedi. Bu takımların kendi iradeleri ile Avrupa maçlarına gelmemesini istedi.
- Mehmet Ali Bey’in, “Kendine güvenmeyen gitmesin” açıklaması da bunun sonucu geldi galiba.
- Evet sonra Sayın Başkanımız bir açıklama yaptı.
Gazete kupürlerine bakıp karar verdiler
- Cornu, Savcı Mehmet Berk’ten bilgi istedi ve sanırım alamadı?
- Evet, savcı “Gizlilik var, bilgi veremem” dedi.
- Bu kadar mı?
- Aslında UEFA gizlilik kararının kaldırılmasını talep ediyordu. Ama bunun mümkün olmadığını görünce, “Gazetelerde yazılanlar doğru mu?” diyerek medyada yer alan bilgilerin doğruluğunu sordu savcıya. “Doğru” yanıtı alınca da ilginç bir yöntem önerdi:
“Madem gizlilik kararını kaldıramıyorsunuz ve madem gazetelerde yazılanlar doğru, o zaman sanıklar bu haberlerin ışığında savunma haklarını kullansınlar.”
Ama bunun mümkün olmadığı kendisine anlatıldı.
- Peki nasıl bu kararı aldılar?
- Benim kişisel gözlemim bu. Medyada çıkan haberler. Hem bakın UEFA’nın gönderdiği yazıda Etik Kurulu raporundan söz ediliyor. Biz Cornu’ya Etik Kurulu raporu hakkında da bir şey söylemedik ki. Ben daha o raporu okumadım inanın. Hemen arkamızdaki odada bulunuyor tüm dosyalar. Bakmadım, çünkü suç.
- Cornu, savcıdan gazete haberleriyle, tapelerin ve şike dosyasının aynı olup olmadığını öğrendi. Ve öyle mi bir karar verdi?
- Evet.
Play-off sekiz takımla oynanacak
- Play-off sistemi gelecek sezon kalkacak mı?
- Bu sene çok zor ve kısa bir sezon. Play-off’u test edebilmek için normal bir sezon yaşamalıydık aslında. Evet gelecek sezon da devam edecek. Hatta 8 takımlı şampiyonlar play-off’u olacak.
Kocaman’a kırıldım
- Aykut Kocaman’ın sizinle ilgili eleştirileri vardı?
- O açıklamalara üzüldüm, kırıldım. Ama şu kaotik ortamda o kadar yanlış bilgi sızdırılıp iftira atılıyor ki... Aykut Hoca nezaketli bir insan ki, sadece basketboldan gelmemi eleştirdi. Galatasaray başkanları Faruk Süren ve Özhan Canaydın, F.Bahçe başkanları Ali Şen ve Aziz Yıldırım. Hepsi basketbol şubesi yönetti.
Hiddink doğru seçimdi
- Fatih Terim istifa etti. Yerine 4 adayımız vardı. Şenol Güneş, Ertuğrul Sağlam, Abdullah Avcı ve Tolunay Kafkas. Fakat o günün şartları başkaydı. O zaman bu hocalardan birini seçmiş olsaydık Hiddink’in yaşadıklarını belki onlar yaşayacaktı. Guus Hiddink’le anlaşmamız dünyada o zaman birinci haber oldu.
Güzel kararlar aldık
- Bir günde karar alıyorsunuz. Play-off öyle, kupa öyle, lig sıralaması öyle?
- Birer günlük kararlar almıyoruz. 3 Temmuz süreci olmasaydı çok farklı bir federasyon görecektik. Şartlar normalleştikçe çok daha güzel kararlar alacağız. Kadınların ve gençlerin statlara alınması, fair play gibi kararlar bunların örnekleri.
Van’ı terk etmeyeceğiz
Van’da 6 çadır kente futbol malzemesi yardımı yapıyoruz. Ve devam edeceğiz. TFF’nin Van’daki ofisi depremde zarar gördü. Buna rağmen Van’ı terk etmeme kararı aldık. Konteynerde çalışıyoruz.
Avcı üzerinde baskı yaratıyoruz
Abdullah Avcı son yılların en yetenekli teknik adamı. Burada bize önemli görev düşüyor. Teknik direktörlerin Milli Takım’da yaşadıkları ‘kader’ olmamalı. Onların üzerinde çok baskı yaratıyoruz.