BIST 9.891
DOLAR 35,34
EURO 36,49
ALTIN 3.025,03

Lütfen!

TOBB, TİSK, KAMU-SEN, TÜRK-İŞ, TESK, TZOB ve HAK-İŞ'in de bulunduğu işçi, işveren ve kamu çalışanlarının temsilcileri sağduyu çağrısı yaptı..
Türkiye'yi rahatlatan bir açıklama...
Yeter mi?
Yetmeli...
Korku tüneline bizi sokanlara, sokmak isteyenlere bu sefer biz "yeter" diyebilmeliyiz!
Hepimiz!
Bir taksi şoförü ile konuştum dün...
Bıkkın...
Canından bezmiş...
Türkiye'de yaşamak istemiyor.
-Neden?
-Görmüyor musun abi.
Bugüne kadar ağzına sigara değdirmeyen taksi şoförü dün başlamış sigaraya...
Kendini sigaraya vurmuş daha doğrusu..
Nefes almak için...
Rahatlamak için...
Kafasını toplamak için...
İçin için için...
-Abi, ben 98'den beri para kazanamıyorum.
-...?
-Abi kriz havası yarattılar, vallahi billahi ölüyoruz. Abi bu nedir, nereye gidiyoruz kimse biliyor mu akıbetimizi? Abi nedir bu kapatma? Ergenekon da neyin nesi? Ülkemi bu kadar germeye kimin ne hakkı var?
Bir tek taksi şoförü mü?
Hayır!
Bir ışık, bir kıvılcım, bir hareket...
Toplu iğnenin ucu kadar bile olsa uzlaşma, anlayış, kavgasız yaşam.
O yüzden, yukarıdaki sivil toplum kuruluşlarının yaptığı sağduyu çağrısını önemsiyorum. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün siyasi liderler nezdinde başlattığı girişimi de.
Ne olur yeter!
Olan sonuçta bize oluyor...
Bakın Hasan Cemal yazdı, ülkeyi sıkıntıya sokmanın hiç kimseye ne geçmişte ne de bugün yararı yok... İyisi mi, sağduyu... İyisi mi uzlaşma... İyisi mi kavga etmeden, yumruklaşmadan beraberce yaşamak!
Çok mu zor?
Değil!
Birand'ın deyişiyle "Haydi Türkiye, şimdi tam zamanı!"

Eleştiri mi küfür mü?
Okuyucuyu memnun etmek zor; bam teline dokunman yeterli... Allah ne verdiyse yazıyor... Kimi zaman faşist, kimi zaman dinci, kimi zaman komünist, kimi zaman PKK'lı, kimi zaman da hiçbir şey olabiliyoruz yazdıklarımızdan ötürü.
Ama, bazıları var ki gerçek hayatta bir baltaya sap olamamanın acısını, parmaklarını konuşturarak çıkarıyor. Küfürler resmen havada uçuşuyor!
Tehditler gırla!
Geçen bir okurum yazmış:
-Acemi.
Saygı duyarım, usta olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim zaten.
Bir başka okurum, "sanal kabadayılık" yapıyor uzaktan:
-Ulan bir halt bildiğin yok, kısa yazıyorsun.
İşin garibi ne biliyor  musunuz?
Bu okur farkında mı bilmiyorum ama, "ulan" dedikten sonra, satırının sonunda, "saygılarımla" demeyi ihmal etmiyor!
Dedim ya, okuru memnun etmek zor!
Ben hep şunu söylerim, yazar hakaret etmeden, küçük düşürmeden, seviyesizlik yapmadan eleştiriyorsa, okurlar tarafından eleştirilebilmeli. Ama küfür ve hakaret işin içine girince, sapla saman birbirine karışıyor.
"Sanal kabadayılık" yapmanın lüzumu yok!
Öyle değil mi Doğan Bey?

Müzik ve mesaj
Bir okurdan şikayet geldi... Türksat üzerinden yayın yapan müzük kanalları ile ilgili:
-Hadi Bey,  Türksat üzerinden yayın yapan öncelikli olarak müzik kanalları olarak gösterilen proğramların altlarında sms gönderileri ile oluşan ahlak dışı  geçiyor. Çok rahatsız olduk ve bilinçli vatandaş olarak konuyu RTÜK ve Türksat'a bildirdik. Ama sonuç alamadık. Saat sınırlaması bile olmayan  bu uygulama biz  gençlerin müzik tutkusu dikkate alındığında oldukça tehlikeli bir durum içermektedir. Lütfen bu şikayetimizi duyurun."
İlgililere duyurulur!