BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Lösemiyi yendi teröre kurban gitti

İşte Diyarbakır'da meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Mizgin'in iç parçalayan dramı

Abone ol

Altı çocukları oldu, en büyüğüne hep var olsun diye "Hebun" dediler. Sonrakine müjdeli haberler getirsin diye Mizgin (müjde), üçüncüsüne Evin (aşk), dördüncüye Zilan (yaşam), beşinciye Barış, altıncıya Şilan (yaslı) adını verdiler. Ne Mizgin müjdeli haberler verebildi, ne Zilan adının anlamını taşıyabildi. Diyarbakır'da patlayan bomba, anne Faide Demir (33) ile çocukları Mizgin (12), Evin (10), Zilan (7) ve 11 aylık Şilan'ı bu dünyadan kopardı.

Büyük acılar yaşadılar

Diyarbakır Bağlar'da üç gün önce meydana gelen patlama, birbirleriyle akraba olan Demir ve Çetinkaya ailelerine büyük acılar yaşattı. Dört çocuğu patlamada ölen Demir ailesi, yoksulluğun parçaladığı bir aileydi. Baba Mehmet Demir, 6 çocuğu ve eşinden uzakta Ankara'da bir barda davul çalıyor, ancak eve ekmek parasını gönderebiliyordu. Geceliği 20 milyona köhne bir otelde kalıyor, her gün ekmek arası yiyor, çocuklarını da ancak 3 ayda bir görebiliyordu. Yol parasını denkleştiremezse, hasretlik uzuyordu. Hesabına göre bir hafta içinde yol parası hazır olacaktı, çocuklarına alacağı birer çift çorapla birlikte.

Eteğini günlerce çıkarmadı

Ankara'da babanın hayatı böyleydi. Ya Diyarbakır'da kalanların... Evin en büyüğü Hebun baba olmuştu çocuk yaşında. Okullar açıkken sabah 06.00'da derse gidiyor, öğlen saatlerinde de tamirciye... Kolay mı, ayda 50 YTL kazanıyordu.

5 yıl önce lösemiye yakalanan Mizgin'den tek müjdeli haber 4 ay önce geldi. LÖSEV'in girişimiyle tedavisi süren Mizgin, kan kanserini yeniyor, hızla iyileşiyordu. Tam bu dönemde saçları bir arpa boyu göründü. Nasıl bir sevinç içindeydi anlatılmaz.

Ankara'daki doktoru, sarılı mavili bir etek hediye etti ona. Mizgin de o eteği günlerce üzerinden çıkarmadan gezdi. Evdeki tüm çocukların hedefi bunca hastalıkla boğuştuktan sonra doktor olmaktı.

Hebun'un da bütün kış hem okul, hem iş arasında boğuşsa da yaz tatilinde işten izin alıp, Silvan'a babaannesine gidecek kadar tatili oldu. İşte bu tatil hayatını kurtardı.



Kardeşin kaderi

Demir ailesi Bağlar'daki evlerine yaklaşık 10 gün önce taşındılar. Çok mutluydu aile. Evleri hem merkezi bir yerde hem de parka yakındı. Bu sırada Faide Demir'in kız kardeşi Maide Çetinkaya, tedavi olmak için 3 çocuğuyla Adana'dan geldi. Olay günü de önce hastaneye gittiler çoluk çocuk, sonra da evlerinin önündeki parka geçtiler. İşte ne olduysa o an oldu. O an koparıldılar birbirlerinden. Anne Demir ve 4 çocuğuyla birlikte Nazar (2), Nazlı (4) ve 9 aylık Abdullah Çetinkaya hayatını kaybetti, Madie Çetinkaya da ağır yaralandı.

'Beni bırakma' diye ağlıyordu

Akrabalar alelacele topladıkları parayı, Ankara'daki babaya yolladılar. Baba geldiğinde cenazeleri bile kalkmıştı. Bir Hebun'u bağrına basabildi, sonra da hastanedeki oğlu Barış'ı. Akrabalarının "Hep insanları eğlendirdi, ama bugüne kadar hiç eğlenemedi" diye anlattığı baba Demir, Silvan'daki yas evinde taziyeleri kabul ederken anlattı: "Evde telefon yoktu, beni ancak jetonla arayabiliyorlardı. En son 5 gün önce karım aradı. Mizgin tedavi için Ankara'ya gelmişti. Otobüsle eve göndermiştim. Acı haberi telefonla akrabalarımdan aldım. Gelince Barış'ı ziyaret ettim, yüzde 70 sakat kalacakmış. 'Beni bırakma, seni çok seviyorum' diye ağlıyordu. Bu acıya yüreğim nasıl dayanacak. Bir daha insanları eğlendirebilir miyim bilmiyorum."

Herkesin dileği: İnşallah Barış yaşar

Baba Demir, "Hepimiz kardeşiz. Artık kan görmek istemiyoruz. Barış gelsin. Barışa olan özlemimizden çocuğumuz adını bile Barış koymuştuk" diyor. Babaanne Ümmiyecan Demir de ağıt yakarken konuşuyor: "Torunum Mizgin'in saçı geldi diye ilk defa yüzü gülmüştü. Dört torunumu birden toprağa verdim. Artık bu kan sona ersin. Başka anneler ağlamasın."
Patlamadan kurtulan Hebun da, sürekli ağlıyor. Herkesin dileği olan bir cümleyi söylüyor: "İnşallah Barış yaşar."

Haber: Umran Avcı
Kaynak:www.milliyet.com.tr