BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Londra'da işgal sona erdi

Kapitalizm karşıtı eylemcilerin geçen yıl Ekim ayından bu yana sürdürdükleri işgal kampı eylemi polisin geceyarısı baskınıyla sona erdirildi.

Abone ol

Polis ve icra memurları, Londra'yı İşgal hareketinin St Paul's Katedrali önünde dört aydır sürdürdüğü eylem çadırlarını gece yarısı bir baskınla kaldırdı.

Kapitalizm karşıtı eylemcilerle polis arasında yer yer arbedenin yaşandığı baskında 20 gösterici gözaltına alındı.

Londra'yı İşgal hareketinin, tahliye kararına karşı yüksek mahkemeye geçen hafta yaptığı itiraz kabul edilmemişti.

Eylem alanını boşalttıran Londra'nın finans merkezi City of London yönetimi, olayların protestocuların alandan zorla çıkarılmasını gerektiren bir noktaya varmasından üzüntü duyduğunu açıkladı.

Protestocular, zorla tahliyenin eylemin sonu olmadığını, işgal eyleminin bundan sonra yeni bir aşamaya evirileceğini vurguladılar.

Katedral önündeki işgalin dışında, eylemciler kuzey Londra'da da işgal ettikleri kullanılmayan geniş binasını da toplum merkezi olarak işletiyor.

İşgal edilen bu bina ile ilgili olarak da zorla tahliye kararı alındı.

15 Ekim'de "Londra Borsası'nı İşgal Et" sloganı altında toplanan protestocular, borsaya ulaşamayınca yakınlarda bulunan katedralin önündeki meydana ve etrafına yerleşmişti.

Olayların gelişimi

St. Paul Katedrali, Londra borsasının ve büyük bankaların ana karargâhlarının yer aldığı finans merkezinin yakınında bulunuyor.

Londra'yı İşgal hareketi, şirket dünyasındaki aç gözlülüğü ve sosyal adaletsizliği protesto ettiklerini belirtiyor.

ABD'deki Wall Street İşgalcilerini örnek alan Londra'yı İşgal Hareketi, katedralin girişindeki alana 15 Ekim 2011’de yaklaşık 200 çadırdan oluşan bir kamp kurmuştu.

Önceleri kampa göz yuman ve işgalcileri kısmen destekleyen kilise yetkilileri, daha sonra güvenlik gerekçesiyle St. Paul Katedrali'nin ziyaretçilere kapatılması gerektiğine hükmetmiş ve protestonun katedralin işleyişini aksattığını açıklamıştı.

Fakat bankacıları protesto eden grupla kilisenin nasıl bir ilişki kuracağı tartışması din adamları arasında görüş ayrılıklarına neden oldu.

St. Paul Katedrali'yle bağlantılı önde gelen iki Anglikan din adamı yakın zaman içinde bu tartışma nedeniyle istifa etmişti.