Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi'nin Loizidu davasıyla ilgili kabul ettiği karar, Dışişleri'nde zafer olarak yorumlanıyor.
Abone olRum ve Yunan tarafının, davanın Türkiye'nin beklentilerinin öngördüğü şekilde sonuçlanmamasını sağlamak için son aylarda olağanüstü bir çaba gösterdiğine dikkati çeken diplomatik kaynaklar, ''Rum-Yunan ikilisini izole edecek bir sonuç elde ettik'' ifadesini kullandılar. AİHM'nin Loizidu kararının, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi'nin bugünkü kararıyla gündemden düşürüldüğüne işaret eden kaynaklar, kararla ilgili düşüncelerini, ''Beklentilerimizi karşılayan bir karar, başarılı bir sonuç elde ettiğimizi biliyoruz, amacımıza ulaştık, bundan daha iyi bir sonuç elde edemezdik'' sözleriyle dile getirdiler. ''AKPM DENETİMİ BİRKAÇ AY İÇİNDE KALKAR'' Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararını uygulamayan tek ülke olan Türkiye'nin, öngörülen tazminatı ödemesiyle birlikte bu konumundan da kurtulduğuna dikkati çeken kaynaklar, davadan dolayı Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM) Türkiye üzerinde uyguladığı denetim sürecinin de birkaç ay içinde kalkacağı öngörüsünde bulundular. Kaynaklar, Türkiye'nin, AİHM'nin Loizidu kararını, yanlış bulsa da, mahkemenin saygınlığını korumak, uzlaşı kültürünü benimsediğini göstermek ve Avrupa Konseyi ve AB ile ilişkileri zedelememek adına yerine getirdiğine de vurgu yaptılar. Komite'de kabul edilen ikinci kararda da, AİHM'nin Loizidu konusunda 1996 yılında vermiş olduğu esasa ilişkin kararının yerine getirilmesiyle ilgili görüşmenin 2005 yılı sonundan önce başlatılmamasının kararlaştırıldığına dikkati çeken kaynaklar, bu kararla da, ''genel siyasi çözüme yönelik müzakereler için nefes alma imkanının doğduğu'' değerlendirmesinde bulundular. Kaynaklar, Türkiye'nin, Loizidu kararının gündemden düşürülmesini sağlamak, AİHM önünde bekleyen benzer nitelikli başvuruların Ankara'nın aleyhinde sonuçlandırılmasını önlemek ve KKTC organlarına yönlendirmek amacıyla Avrupa Konseyi (AK) üyesi önemli ülkelerin de desteği alınarak, AK Sekreteryası ile işbirliği içinde 2 aşamalı bir girişim başlattığına dikkati çekerek, bu girişimin bugünkü AK Delegeler Komitesi'nde öngörüldüğü şekilde sonuçlandığını ifade ettiler. ''KOMİTE, TÜRKİYE'NİN BEYANINI NOT ETTİ'' Bu çerçevede, Türkiye tarafından bir beyan yapılarak, Loizidu tazminatını ödemeye temel oluşturan anlayışa ilişkin bilgi verildiğini, bu ödemenin gelecekte emsal oluşturmayacağının vurgulandığını belirten kaynaklar, ayrıca KKTC'de oluşturulan iç hukuk yolunun anlatıldığını, Kıbrıs'ta mülkiyet sorunlarının siyasi çözümün parçası olduğu ve KKTC iç hukuk yolunun gelecekte ulaşılacak siyasi çözümü etkilemeyeceğinin ifade edildiğini aktardılar. Kaynaklar, Delegeler Komitesi'nin, Türkiye'nin beyanını not eden bir kararı kabul ederek, Loizidu tazminat kararını gündemden düşürdüğünü kaydettiler. Loizidu kararında öngörülen tazminatın ödenmesinin, Türkiye'nin, AİHM kararının içeriğini ve KKTC topraklarında meydana gelen ihlallerden sorumlu tutulmayı kabul ettiği anlamına gelmediğine de işaret eden kaynaklar, Türkiye'nin, 1974 yılında yapılan askeri müdahalenin yasal olmadığını ve ''işgalci'' konumunu benimsediği sonucuna varılmasının da yanlış olduğu görüşünü dile getirdiler. Kaynaklar, AİHM'nin her iki Loizidu kararında 1974 askeri müdahalesinin yasal olup olmadığının tartışılmadığını, Türkiye'nin ''işgalci'' olarak nitelendirilmediğine dikkati çekerek, ''AİHM, ülkemiz aleyhinde ihlal kararı verirken, Ada'nın kuzeyini tam olarak kontrol ettiğimiz varsayımından hareket etmiş ve ihlallerden sorumluluğun tespiti için bunu yeterli görmüştür'' ifadesini kullandılar. DELEGELER KOMİTESİNDE KABUL EDİLEN KARARLAR Edinilen bilgiye göre, Avrupa Konseyi Delegeler Komitesi bugün, AİHM'nin Loizidu kararıyla ilgili 2 karar tasarısını kabul etti. Türkiye'nin ödemeyi yaptığını ve davanın kapandığını öngören ilk karar tasarısı, Yunan ve Rum üyelerin 2 ret oyuna karşı 34 oyla kabul edilirken, 2 de çekimser oy kullanıldı. Komite'nin kabul ettiği ikinci karar tasarısı da, AİHM'nin 1996'da verdiği esasa ilişkin kararın yerine getirilmesiyle ilgili görüşmenin 2005'den önce başlatılmamasını öngörüyor. Bu tasarı da 3'e karşı 31 oyla kabul edildi. Bu ikinci tasarıya 7 üye çekimser kalırken, Yunan, Rum ve Rus üyeler aleyhte oy kullandı. Türkiye, Kıbrıslı Rum Titina Loizidu'ya, AİHM tarafından 1998'de hükmedilen yaklaşık 1 milyon 120 bin euroluk maddi tazminat bedelini ödemişti.