BIST 9.949
DOLAR 35,15
EURO 36,70
ALTIN 2.975,47
HABER /  GÜNCEL

Livaneli'ye göre CHP çağdışı kaldı

CHP Olağanüstü Kurultayı'nda Genel Başkanlığa aday olması beklenen Zülfü Livaneli'den partisine özeleştiri: Türkiye'nin ve dünyanın koşullarına teşhis koyamadı...

Abone ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Zülfü Livaneli, delegelerin yeterli desteği vermesi durumunda görevden kaçmayacağını belirterek, "Eğer delegelerden yeterli desteği bulamazsak, bölünmenin parçası olmayacağım. Ben parti içinde olan bölünmenin, parçalanmanın içinde bulunmak istemiyorum" dedi. CHP İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli, 29 Ocakta yapılacak olan CHP Kurultayı öncesinde, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Livaneli, CHP'nin üzücü bir kurultaya girdiğini belirterek, "CHP'nin tarihinde böyle yapılmış bir kurultay yok. CHP'ye gönül verenler, üzüntü içindeler. CHP, Türkiye'nin temel kurumlarından biridir. Bu partinin içine düştüğü durum çok üzücüdür. Bu üzücü kurultaya girerken, arkadaşlarımızdan teklif geldi. 'Burada görev al, belki dostluk barış kurultayı yapabiliriz' dediler. Ben milletvekiliyim. Doğru bildiğim şeyleri yapmak zorundayım. Partide yepyeni bir ideolojik yapılanma olabilir. CHP yeniden halk kitleleri ile buluşabilir. Atatürk'e layık bir parti haline gelebilir. Bunu gördüğümüz için delegelere bir çağrıda bulunduk. Eğer delegeler bize yeterli desteği verirse biz var oluruz, görevden kaçmayız" dedi. Baykal-Sarıgül çekişmesinin, partide bölünmelere neden olabileceğinden korktuğunu ifade eden Livaneli, "Zaten moraller bozuk. Söz konusu iki taraf, eğer birbirini kırıcı şekilde kurultaya girerse, kurultayda tatsızlık olabilir. Kurultay sonucuna göre kim kazanırsa, kaybeden taraf ya tasfiye edilecek, ya da ayrılacak. Burada CHP bir bölünme noktasına gelmiş görünüyor. Bu böyle devam ederse, sonuç korkutucu olur. Ancak insanlar bu iki bölünmeden birini tercih etmek mecburiyetinde değiller. Bambaşka bir barış kurultayı olabilir. Yeniden yapılanmak için bir araya gelinebilir. Dışarıda kalmış eski CHP'liler partiye davet edilebilir. Bence bu aklın yolu. CHP büyümek istiyorsa, kitlelerle buluşmak istiyorsa, kendi içinde demokratikleşmek istiyorsa, bizim bu önerimizden daha büyük bir şans olamaz. Ben, parti içinde bölünmenin parçalanmanın içinde bulunmak istemiyorum" diye konuştu. Kurultaya girerken kimsenin tarafında yer almak istemediğini kaydeden milletvekili Livaneli, "Kavga benim işim değil. Kimseye saygısızlık etmiyorum. Kimseye kötü bir şey de söylemiyorum. Herkes değerlidir, iyidir. Bizim projelerimiz vardır. Bu projelerimizi anlatıyoruz. Eğer uzattığımız eli delege sıkarsa, 'buyurun' derse elbette ki biz varız ve çok güzel şeyler yaparız. Ama yeterli desteği bulamazsak, bölünmenin parçası olmayacağım" ifadelerini kullandı. "PARTİMDEKİ SORUN SADECE BAYKAL DEĞİL" CHP'de bir çok sorunun baş gösterdiğini aktaran Zülfü Livaneli, "Partimdeki sorun sadece Baykal değil. Baykal, sadece bir isim. Parti çok iyi, eğer sorun sadece Baykal olsa Baykal değiştirilir, sorun ortadan kalkar. Ama bu gerçekçi değil. Partinin tüzüğünden, kendi içindeki demokratikleşmeden Türkiye'ye bakışına kadar birçok yanlış var. Onun için sorun bu kadar büyük bir hale geldi. Atatürk'ün bu partiyi kurduğunu düşündüğünüzde, insan 'niye bu hale geldi' diye üzüntü duyuyor. CHP, Türkiye'nin ve dünyanın değişen koşullarına iyi teşhis koyamadı. Türkiye, nasıl bir öncülük, önderlik yapması gerekir? Türkiye'de sosyal ve hukuk devleti ilkeleri ezilenleri, yoksulları nasıl temsil edebilir? Yeni dünya şartlarını nasıl yukarıya götürebilir. Bu teşhisler hep yanlış yapıldı. En önemli sorun, budur. Takım takım bölünmeler oldu. Bunların hepsi yanlı. AK Parti Türkiye'ye gündem tayin ederken, sadece Ak Parti'nin getirdiği yasalara mecliste itiraz etmek muhalefet anlamına gelmiyor. Toplum ile bütünleşerek AK Parti'den daha iyi projeler üretebileceğinizi ispatlamalısınız. CHP, AB meselesinde, 'dondurun ilişkileri' demez, yanlışları gösterir ve halka 'ben bu müzakereyi daha iyi götürüm' der. Görevi bana verin der. CHP bugün AK Parti'nin gündeminin peşine düşmüş görünüyor. Partideki sorun ideolojisinde kadro yanlışlığı var" açıklamalarında bulundu. CHP'de kadrolaşma yanlışlığı olduğunu dile getiren Livaneli, halkın bu şekilde CHP'den uzaklaştığını savundu. Livaneli, sözlerine şöyle devam etti: "Gençler, CHP'yi tanımıyor, Yaşlılar, Atatürk'ün partisi diye biliyor. Gençlerle konuşursanız ne ala, konuşmazsanız zaten kaybetmişsiniz demektir. Sayın Baykal'a çağrıda bulunuyorum. Siz bizim büyüğümüzsünüz. Sizin Başkanlığınızda çalıştık. Türkiye'yi beraber gezdik, milletvekili olduk. Tarihi bir rol oynayarak CHP'nin önünün açın, yeni kadrolar oluşturun. Bu, en çok Sayın Baykal'a yakışır. Ancak Baykal, büyük bir mücadele verirse ve 'gitmiyorum' derse, o zaman karşısına tek aday ile çıkmak daha yararlı olur. Yoksa diğer türlüsü bölünme anlamına geliyor. O da istediğimiz bir şey değil. Zaten parti bundan çekiyor" Kemal Derviş'in Türkiye'ye önemli kazanımları olduğunu da sözlerine ekleyen Livaneli, "Onun getirdiği ekonomik program sayesinde ülke düzene girdi. Hükümet de onun programını bozmadı, halen uyguluyor. Ancak kendisi günlük politikaların içinde yer almak istemiyor. Bunun için Derviş hiçbir zaman CHP'de öne çıkmadı ve böyle de bir niyeti olmadı. Onun istediği partide doğru dürüst bir yapılanma olsun, Türk halkının mutluluğunu sağlayan bir parti olsun istiyoruz" şeklinde konuştu. "TÜRKİYE, AVRUPA'DAKİ SOL PARTİLERLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE ÜLKEYİ AB'YE TAŞIYABİLİR" Avrupalı'nın CHP'ye ve sosyal demokrat yapıya bakış açısını değerlendiren Livaneli, "AB için müzakere sürecinde bulunuyoruz. Ancak Avrupa'da muhafazakarlar Türkiye'yi istemiyor. Türkiye'yi isteyenler sosyalist partiler. Türkiye için çalışıyor ve Türkiye'nin adaylığına 'evet' diyorlar. 'CHP neden bize uzak duruyorlar?' diye soruyorlar. CHP'nin bambaşka görüşmeleri var, büyük bir yanlışlık. 'CHP niçin böyle yapıyor, bu süreçten ayrılıyor?' diye de soruyorlar. Sosyal demokrat partili bir Türkiye, Avrupa'daki sol partiler ile işbirliği içinde ülkeyi AB'ye taşıyabilir. Müzakereleri daha iyi yürütebilir" açıklamasında bulundu. Son olarak, çok yönlü bir sanatçı olduğu ve aktif siyasette rol oynarsa bütün bunları özleyeceğini açıklayan Zülfü Livaneli, şöyle konuştu: "Ben aslında başka bir arkadaşımıza görev verilmesini çok istedim. Ancak benim ismim üzerinde duruyorlar. Bana görev verdiler. Ben hayatımdan çok memnundum. Kitaplarımı yazmak, bestelerimi yapmak isterim. Ancak amacımız, Türkiye'ye hizmet etmek, daha iyi bir Türkiye oluşturmaksa, verilen görevden kaçamayız"