BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Livaneli küfretti reklamdan caydı

Livaneli, Özgürlük adlı bestesinin reklamda kullanılmasının eleştirilmesini haklı gördü ve bugün itiraf gibi bir yazı kaleme aldı.

Abone ol

"Özgürlük" kavgasında son perde! Bir süre önce "Özgürlük" bestesini bir GSM şirketinin 3G reklam kampanyası için 300 bin Dolara sattığı iddia edilen Livaneli, geri adım attı ve parçanın telif haklarını ilgili reklam ajansından çekti. İşte Livaneli'nin bugün kelama aldığı itirafı;

Livaneli, kendisine yönelik eleştirilere Kanal t'de Rana Elik'in hazırlayıp sunduğu İntervizyon adlı programda cevap vermiş ve ağzına geleni söylemişti. Livaneli'nin bu tavrı ve özellikle gazeteciler için söylediği sözler büyük tepkiye neden olmuş binlerce okuyucu ünlü şarkıcıyı gönderdiği mailler ve yorumla protesto etmişti.

İşte bu gelişmelerin ardından Livaneli bir süpriz yaptı ve şarkının kendisine değil dinleyicilerine ait olduğunu söyleyerek, şarkının telif haklarını ilgili reklam şirketinden çektiğini yazdı.

İşte Livaneli'nin

Joan Baez, 80’li yıllarda Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği konsere “Livaneli şarkılarına özgürlük” diye başlamıştı.

Çünkü o dönemde TRT’de yasaktım.

Sıkıyönetim dönemlerinde kasetlerimin satılması da yasaktı. Çalan da cezalandırılırdı, söyleyen de...

Leylim Ley söyleniyor diye yurtlar basılırdı.

Konserlerim sürekli valilikler tarafından engellenirdi.

Sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanırdım.

Bütün bunlara nasıl dayanırdım biliyor musunuz?

Şarkılarımızın özgürce çalınacağı günlerin düşünü kurarak.

Gün geldi Özgürlük bestesi, bütün televizyonlardan reklam müziği olarak bangır bangır çalınır oldu.

Ezgi, milyonlarca kişinin diline takıldı, birçok genç bizim müziğimizi ve Eluard’ı , Nazım’ı, Orhan Veli’yi bu ezgi yoluyla keşfetti.

Ama hemen itirazlar yükseldi.

Bazı dinleyicilerim “Bu bizim şarkımızdır. Nasıl reklamda çalınır” dediler.

Kimileri ise “Daha iyi ya, bak şarkılarımız bütün Türkiye’yi fethediyor” diye bundan bir övünç payı çıkardılar.

(...) Oturup düşündüm. İftiralara kızıp da oruç bozamazdım ama dinleyicilerimin görüşleri önemliydi.

Bu görüşlerden ikincisi bana daha doğru geliyordu; evet şarkılarımız Türkiye’yi inletmeliydi ama ya buna üzülenlere ne demeli?

Onlar da kendi açılarından haklılardı.

Epey düşündükten sonra önceki gün telif hakkı ajansım olan Taksim-Universal Edisyon’a telefon ettim.

“Reklamları kaldıralım” dedim.

LİVANELİ CANLI YAYINDA
KÜFRETTİ!
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA...

[PAGE]

Özgürlük bestesinin satışından rahatsızlık duyan bazı gazeteciler Livaneli'ye eleştiriler yöneltmiş, bestenin 3G reklam kapmanyası için satılmasının yarattığı rahatsızlığı dile getirmişti. Bu eleştiriler üzerine bir açıklama yapan Livaneli eleştirilere "Şarkılarım artık benim değil halkın" sözleriyle cevaplamıştı. Livaneli'nin bu açıklamasının ardından bestenin ilgili GSM şirketine 300 bin Dolar karşılığında satıldığı ortaya çıkmıştı.Ünlü mizah dergisi Leman'da konu Başan Başaran'ın imzasıyla bir kez daha ele alınmış yazıda "reklamdan aldığı parayı da o zaman bize verse ya. Şarkı bizim ama para sizin... Bari kontör versinler...”  sözleriyle bir kez daha ti'ye alınmıştı.

CANLI YAYINDA BÜYÜK ŞOK!

İşte bu tartışmaların ardından konu bu kez de Kanal t'de gündeme taşındı. Rana Elik'in hazırlayıp sunduğu programa telefonla katılan Livaneli, internette bestenin satışına yönelik duyulan rahatsızlığın gündeme getirilmesine tepki gösterdi. Kendisine yöneltilen eleştirilere daha fazla dayanamayan Livaneli çileden çıkınca da olanlar oldu. Livaneli, canlı yayında konuyu gündeme getiren gazetecilere hakaret etti!

LİVANELİ'NİN KENDİNİ
KAYBETTİĞİ ANLAR...
HABERİN DEVAMINDA!

[PAGE]

İşte Livaneli'nin tepki toplayan o ağır sözleri;

Zülfü Livaneli: Bu tartışmaların hepsini izlemiyorum. Çünkü, çok afedersiniz ama bana "çok aptalca ve soysuzca" geliyor. Kusura bakmayın ama bunlan deli saçması! Bunlarla uğraşacağım ben.

Rana Erik: Bunları okumuş olmalısınız!

Z.L: Bakın hanımefendi, ben onları okumuyorum. Kim yazmışsa halt etmiş. Kimin yazdığını bilmiyorum ama aşağılığın biriymiş. Türkiye'de her deli, her kompleksli sitede kalkıp birşey yazdı diye, ben yaşayamam o zaman.

R.E: Leman dergisinden...

Z.L: Ne bileyim ben aşağılıkça bişey! Nedir bu ne biçim şey böyle. Özgürlüğü neden satmışım! İt oğlu it, sende yaz sen de sat.

R.E: Ancak bakın medya sitelerinde var bu!

Z.L: Medya sitesi dediğiniz, gazetelere giremeyen iş bulamayan ya da bulan yarım yamalak kompleksli kişilerin sinirlerini boşalttıkları yer.