BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  EKONOMİ

Listede Türk şirketi var

Deloitte’un “Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” Raporu açıklandı. Listede iki Türk şirketi var.

Abone ol

Deloitte tüketici ürünleri sektöründeki küresel eğilim ve gelişmeleri değerlendirerek, sektörün en büyük 250 şirketini sıraladı. 2006 yılında toplam ciroları 2,65 trilyon dolara ulaşan tüketici ürünleri sektörünün devleri arasına Arçelik 127’nci, Vestel ise 162’nci sıradan girdiler. Listede ilk üç sırayı gıda, içecek ve tütün grubu Altria ile elektronik devleri Hewlett – Packard ve Samsung paylaştılar.

19 Şubat 2008, İstanbul. Deloitte, “Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” başlıklı raporunda bu sektördeki gelişmeleri değerlendirdi. 2006 yılına ait verilere dayanarak hazırlanan raporda sektörün en büyük 250 şirketinin bir önceki yıla göre %8.4 büyüme sağladıkları ve toplam satışlarda 2,65 trilyon doları geçtikleri vurgulandı. Sektörün en büyük 250 şirketi listesinde Türkiye’den Arçelik ve Vestel de yer aldılar. Rapora göre sektörde en büyük satış rakamlarını elde edenler gıda, içecek ve tütün şirketleri ile elektronik şirketleri oldu.

Sektörün en büyük 250 şirketi listesinde ilk sırayı 101 milyar 407 milyon dolarlık net satışla Altria Grubu, ikinci sırayı 91 milyar 658 milyon dolarlık net satış rakamıyla Hewlett – Packard, üçüncü sırayı ise 90 milyar 551 milyon dolarlık net satışı ile Samsung Electronics aldı. Bu üç şirketi 78 milyar 625 milyon dolarla Nestle, 77 milyar 966 milyon dolar ile Matsushita ve 76 milyar 476 milyon dolar ile Procter & Gamble izledi. Listede birinci sırada yer alan Altria Grubu geçen yıl Kraft Foods şirketini satmıştı ve bu yıl da Philip Morris şirketini satarak tütün işinden çıkmayı planlıyor. Bu nedenle, Grubun önümüzdeki yıllarda birinciliğini koruması beklenmiyor.

Listede Türkiye’den Arçelik 4 milyar 885 milyon dolar ile 127’nci olurken, Vestel de 3 milyar 672 milyon dolar ile 162’nci sırada yer aldı. 250 firmalık genel sıralamanın yanı sıra rapor içerisinde yapılan farklı sıralamalarda da Arçelik ve Vestel önemli başarılar gösterdi;

- Afrika/Orta Doğu bölgesinde tüketim ürünleri firmaları arasında Arçelik en büyük 2., Vestel ise en büyük 3. firma olarak yer aldı.
- Arçelik, dünyanın en büyük 10 beyaz eşya ve elektrikli küçük ev aletleri firması arasında 6. sırada yer aldı. Bu listede 1. sırada Sanyo yer alırken, Sanyo’yu Whirlpool, Electrolux, BSH ve Steinhoff International takip ediyor.
- Vestel ise en hızlı büyüyen 50 tüketim ürümleri firması arasında 32. sırada yer aldı.

Sektörde en fazla ağırlığın gıda, içecek ve tütün alanında çalışan şirketlerde olduğunu, bunları elektronik üreticilerinin izlediğini vurgulayan Deloitte raporunda, sektördeki yeni trendlerin birçok şirketi zorladığı vurgulandı. Zorlaşan koşullar bazı dev grupların bile cirolarında gerilemeye yol açıyor.

Raporu değerlendiren Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Sorumlu Ortağı ve Tüketim Endüstri Lideri Uğur Süel şunları söyledi:

“Tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların yaşadıkları en büyük zorluklar arasında; market markaları (private label) ile yaşanan rekabet, hammadde fiyatlarındaki artış, yeni ürün geliştirmeden elde edilen geri dönüşün düşük olması, geleneksel pazarlama programlarının verimliliğinin düşüşü olarak gösterilebilir. Rapora göre her ne kadar satışlar toplamda %8.4 büyümüş olsa da firmaların %16’sının satışları düşüş göstermiştir. Bu durum söz konusu zorluklara ve rekabete karşı önlem alan firmaların hem büyüyen pastadan daha fazla pay aldıklarını hem de rakiplerinin pazar paylarını kaptıklarını göstermektedir. Gerekli hazırlıkları yapmayan ve rekabette geri kalan firmaların ise hızlı tüketim sektöründe yaşanan konsolidasyona (satın alımlar ve birleşmeler) en yakın adaylar olduklarını göstermektedir. Son yıllarda perakende sektöründe yaşanan konsolidasyon, az sayıda çok büyük perakende firmasının sektörde yer almasıyla sonuçlanmıştır. Bu eğilimin hızlı tüketim ürünleri sunan şirketlerin konsolide olmasıyla sonuçlanması muhtemel görünmektedir.

Öte yandan, Amerika ve Avrupa kökenli firmalar gelirlerde artış sağlamak için Türkiye’nin de içinde bulunduğu perakende sektörünün ivme kazandığı gelişmekte olan pazarlara yönelmektedirler. Bu durum tüketici ürünlerinde yer alan Türk firmalarının hem Türkiye pazarında hem de birçoğunun hedeflediği uluslararası pazarlarda yoğun rekabetle karşı karşıya kalacağının işaretidir.

Dikkat çeken bir diğer önemli konu ise, hızlı tüketim sektörü içindeki alt sektörlerin gösterdiği özelliklere bakıldığında ilginç sonuçlarla karşılaşılmaktadır. İlk 250 firma arasında en büyük grubu oluşturan Yiyecek, İçecek ve Tütün Ürünleri sektörü %5.6 ile en düşük büyüme sergileyen sektör olmuştur; tüketiciler ya sadece ihtiyaçları olan ürünleri satın almakta ya da kendileri için fark yaratan ürünlere yönelmektedir. Geçtiğimiz yıl hazır giyim / moda, tüketici elektroniği ve eğlence ürünleri sektöründe yüksek oranda büyüme görülmüştür. Sadece lastik ürünleri sektöründe ortalama net karlılık negatif değer alırken en yüksek kar oranları ev bakım ürünleri ve ev dekorasyon ürünlerinde görülmüştür.”

Deloitte’un hazırladığı “Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” raporunun, bu yönde stratejilerin oluşturulmasına katkıda bulunacağını umuyoruz. Bu alandaki küresel bilgi birikimimizi ve uzmanlığımızı Türkiye’de de şirketlerimizin hizmetine sunmaya hazırız.”

Güç perakendecilerde

“Tüketici Ürünleri Sektörünün Küresel Güçleri” raporunda perakende sektörünün son yıllarda artan gücüne de dikkat çekiliyor. Perakendede son yıllarda yaşanan birleşme ve satın almalar, bu sektördeki kuruluşları güçlendirdi. Tüketici ürünleri sektöründe de, perakendeye paralel bir konsolidasyon süreci yaşanıyor, ancak aynı düzeyde değil. Wal – Mart gibi çok güçlü perakende zincirleri fiyatları belirlemek ve hangi ürünlerin satılacağına karar vermek gibi konularda çok etkinler. Birçok büyük üretici firma satışlarının %14 – 18’ini Wal – Mart mağazalarından gerçekleştiriyor.

İndirimli satış sektöründeki bazı zincirlerin uzmanlaşmaya yönelmeleri ve daha az ürün çeşidine odaklanmaları da tüketici ürünü sektöründeki bir çok firmayı pazar bulmakta sıkıntıya sokuyor.

Fiyatları düşük tutma baskısı sektörü zorluyor

Son yıllarda enflasyon oranlarının düşük olması, bir yandan tüketicilerde ucuz fiyat beklentisini artırırken, bir yandan da perakende gruplarını değerli ürünleri daha düşük fiyatlarla sağlama çabasına sokuyor. Perakende mağazaları için üretilen özel markalı ürünler ve yüksek indirimli satış mağazaları gibi gelişmeler piyasadaki markaları zorlamaya başladı. Ayrıca yükselmekte olan ekonomilerin üretimi artırmaları tüm dünyada girdi fiyatlarını yükseltiyor. Tüketici ürünleri üreten firmalar, girdilerin pahalılaştığı, ancak ürün fiyatlarının aynı oranda artırılamadığı bir ortamda rekabet etmeye çalışıyorlar.

Hedef, yükselen ekonomilerin yoksul kesimlerine ulaşmak

Deloitte’un raporuna göre, son yıllarda tüketim harcamalarının giderek artan bir bölümü Çin ve Hindistan gibi yükselmekte olan ekonomilerde yapılıyor. Bu ülkelerde toplumun yoksul kesimlerinin bile harcama gücü artıyor. Bu nedenle, tüketici ürünleri üretenler gelecekle ilgili büyüme planlarında mutlaka bu kesimlere ulaşmanın hesabını yapıyorlar. Hindistan’da fiyatı 2000 doların altında otomobil üretme çalışmaları veya bilgisayar üreticilerinin piyasaya 200 dolarlık PC’ler sürme hazırlıkları, düşük fiyat baskısının yanı sıra, bu ülkelerin yoksullarına ulaşma hedefinden de kaynaklanıyor.