Murat Karayalçın, bir araştırmaya göre,liselilerin yüzde 56.6'sının laik olmadığını söyledi.
Abone olSosyaldemokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın, yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'deki liselilerin yüzde 42.6'sının Atatürkçü, yüzde 56.6'sının ise laik olmadığını iddia etti.
SHP Eğitim Kurultayı, bugün Türk-İş Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi. Kurultaya, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP Genel Başkan Yardımcısı Cafer Yüksel, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Recai Ersoy ile Eğitim-Sen, Eğitim-Bin-Sen, Bağımsız Eğitim-Sen, Halkevleri ve TMMOB temsilcileriyle çok sayıda SHP'li katıldı. Kurultayın açılış konuşmasını yapan Karayalçın, eğitim konusunu 'Cumhuriyetçi Eğitim, Eşitsizlikçi Eğitim ve Nitelikli Eğitim' olmak üzere 3 başlık altında ele aldı.
Toplumsal olarak yaşananlar ve konuya ilişkin araştırmaların, eğitim sektöründe Cumhuriyetçi bir duyarlılığın yüksek sesle ortaya konması gerektiğini zorunlu kıldığını ifade eden Karayalçın, buna ilişkin bir gazetenin araştırmasından da örnekler verdi.
Karayalçın, 2005 yılı Eylül ayında yapılan araştırma sonuçlarına göre, düz liselerde okuyan öğrencilerin yüzde 67.9'unun, Anadolu Liseleri'nde okuyan öğrencilerin yüzde 71.3'ünün, meslek liselerinde okuyan öğrencilerin yüzde 63.5'inin, imam-hatip liselerinde okuyan öğrencilerin yüzde 22.4'ünün, özel liselerde okuyan öğrencilerin de yüzde 60.1'inin "Atatürkçü" olduğunu söyledi. Karayalçın, anket sonucunda "Evet, laikim" diyenlerin ise düz liselerde yüzde 55.6, Anadolu Liseleri'nde yüzde 62.5, meslek liselerinde yüzde 41.7, imam-hatip liselerinde yüzde 26.2 ve özel liselerde yüzde 61.2 olduğunu bildirdi. Karayalçın, "Bu veriler gösteriyor ki liseli gençlerimizin yaklaşık yarısı Atatürkçü değil" dedi. Karayalçın, liseli gençlerin yarısından fazlasının ise laik olmadığını kaydetti.
EĞİTİM SİSTEMİNİN EŞİTLİKÇİ OLMADIĞI İDDİASI
Türkiye'de eğitim sisteminin eşitlikçi olmadığını da belirten Karayalçın, "Türkiye'de eğitim sistemi eşitlikçi değil ve bundan da giderek uzaklaşıyor. Türk eğitim sistemi sınıfsal bir nitelik taşıyor. Sınıf ayırımı çok açık olarak orta eğitimde önümüze geliyor" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) hane halkı harcamaları araştırmasına göre, Türkiye'deki eğitim harcamalarının yüzde 84'ünün, ilk yüzde 20'likdilimdeki varlıklı kesim tarafından yapıldığını bildiren Karayalçın, yüzde 13'lük eğitim harcamasının ikinci yüzde 20'lik dilimdeki 2. en zengin kesim tarafından yapıldığını, ve geri kalan yüzde 3'lük harcamanın ise yüzde 60'lık düşük gelirli kesim tarafından yapıldığını dile getirdi. Karayalçın, "Bu, çarpıklığın, eşitsizliğin en önemli göstergesi. Varlıklı kesimlerle, yoksul kesimler arasındaki çok temel fark bu eğitim sektöründe ortaya çıkmaktadır. Geri kalan yüzde 60'lık kesim için en iyi çözümün devlet okullarıdır. Ancak sınıf farklılığı devlet okullarına da yansımış durumdadır" açıklamasında bulundu.
Karayalçın, devlet okullarında da sınıflara göre velilerden ek ödemeler talep edildiğini belirterek, İstanbul'daki bir devlet okulunda peşinat olarak 5 bin YTL ve 10 ay boyunca da aylık 160 YTL ödeme yapıldığını kaydetti. Eğitimin Cumhuriyetçi, eşitlikçi ve nitelikli olmasının çok önemli olduğunu belirten Karayalçın, nitelikli eğitimin 2 temel göstergesinin derslik başına düşen öğrenci sayısı ve öğretmen başına düşen öğrenci sayısı olduğunu kaydetti. OECD ülkelerinde derslik başına 20 öğrenci düştüğünü, bu rakamın Türkiye'de ilköğretimde 37, ortaöğretimde 31 olduğunu belirten Karayalçın yine OECD ülkelerinde öğretmen başına 10 öğrenci düştüğünü ve bunun Türkiye ortalamasının 26 olduğunu bildirdi.
Eğitimdeki eşitlikçi yapıdan uzaklaşılması ve eğitimin niteliğinin gerilemesinin, Türkiye'de eğitime yapılan harcamaların GSMH içindeki payı ile ilişkili olduğunun da altını çizen Karayalçın, Türkiye'de bütçe içindeki eğitim harcamalarının GSMH içindeki payının 2005 yılında yüzde 3.56 olduğunu hatırlatarak, eğitimle ilgili yapılan yarar-maliyet hesaplarında maliyetin düşürülmesi değil, yararın yükseltilmesi ilkesinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
EĞİTİMLE İLGİLİ SHP'NİN HEDEF VE TAAHHÜTLERİ
Eğitimle ilgili SHP'nin hedef ve taahhütlerine de değinen Karayalçın, "SHP tüm okullarımızın, cumhuriyetin ve Atatürkçü düşüncenin kaleleri olarak yeniden ele almak kararlılığındadır. Okulların hepsini,imar planlarında sıradan yapılar olarak değil, eğitim sarayı olarak görülecektir" değerlendirmesini yaptı.
Eleştiren, sorgulayan, girişimci olan, her şeyi devletten beklemeyen, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü öğrencilerin bu eğitim saraylarında yetiştirileceğini ifade eden Karayalçın, Türkiye'de öğrenci başına yaklaşık 500 Euro olan eğitim harcamalarını da bin Euro'ya çıkaracaklarını belirtti. Karayalçın, 16.5 milyon öğrenci sayısını 20 milyona çıkaracaklarını ve böylece milli gelirin yüzde 7.5'inin eğitime ayrılacağını söyledi. Okullaşma oranını da artırmayı hedeflediklerini belirten Karayalçın, okul öncesi eğitimde okullaşma oranını yüzde 70'e çıkaracaklarını kaydetti.
Eğitimle ilgili en önemli hedeflerinin ise Eğitim Sigortası Kurumu'nu kurmak olduğunu belirten Karayalçın, bunun prim ödemesi olmayan, primleri devlet kaynaklarından ödenen bir sigorta olduğunu ve klasik bir burs sistemi olmadığını anlattı. 5 yıl içinde yüksek öğretimde okullaşma oranını da yüzde 60'a çıkarmayı hedeflediklerini belirten Karayalçın, bunun için yapılması gerekenin üniversitelere giriş sınavını kaldırmak değil, üniversitelerin kapasitesini artırmak olduğunu kaydetti.
İHA