Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) iki ay kala öğrenciler sınava son hazırlıklar için sıraları terk etmeye başladı. Öğrenciler şimdi sağlık raporu almak için yarışıyor.
Abone olTürk Eğitim Derneği'nin (TED) yaptığı araştırmaya göre öğrencilerin yüzde 88'i rapor almayı düşünüyor. ÖSS'nin yarattığı raporun bir yıllık maliyeti 79 trilyon TL.
Daha da ürkütücü olan ise boşalan sıraların maliyetinin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğrenci başına yaptığı harcama ve ailelerin özel okullara ödediği para da eklenince 198 trilyona çıkması.
Sınav sisteminin adeta zorunlu kıldığı bu boşalma için öğretmenler
'liselerin bir üst okula nitelikli öğrenci yetiştirme işlevi ortadan kalktı' diye tepki gösteriyor. Öğrenciler ise "Lise son konularından sınavda soru çıkmıyor. Rapor alıp çıkacak konulara çalışmaktan başka çare yok' diyor.
Eğitim-öğretim yılı resmen 10 Haziran'da sona erecek olsa da lise son sınıflar için eğitim yılı sona erdi. Hayatlarını ÖSS'ye endeksleyen binlerce öğrenci, başarının tanımının 180 dakikaya sığdırıldığı bir sistemle boğuşuyor.
TED'in 'Hayat=180 dakika mıdır' adıyla yaptığı araştırma sınav sisteminin çarpıklığını ve eğitimden götürdüklerini çarpıcı bir şeklide ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, rapor alacağını söyleyen lise son sınıf öğrencilerinin oranı yüzde 55. Buna göre yaklaşık 860 bin lise son sınıf öğrencisinin 396 bin 400'ü rapor alacak. Rapor başına en az 200 milyon harcama yapıldığı kabul edilirse maliyet 79 trilyon TL'yi buluyor.
Müfredat okulları boşaltıyor
Özel okullara giden öğrencilerin rapor alma oranları ise yüzde 33.3. Özel okullarda lise üçüncü sınıfta okuyan 22 bin öğrencinin 6 bin 500'ü rapor alıyor. Bu da ortalama 7 milyar yıllık ücreti olan okullara ailelerin toplam 22 trilyon 750 milyar gereksiz harcama yapmasına neden oluyor. Devlet okullarında da MEB yıllık ortalama öğrenci başına 560 milyon harcama yapıyor. Raporlu öğrencinin devlete maaliyeti 111 trilyon TL. Yani devlet de bir türlü değiştirmediği sisteminin kurbanı. Öğrencilerin son sınıfta rapor alıp okula gitmemesinin en büyük nedeni ÖSS'de lise son sınıf müfredatından neredeyse hiç soru çıkmaması. TED'in araştırmasına göre, örneğin matematik lise üç müfredatının hiçbir konusundan sınavda soru sorulmuyor. Son beş yılın çıkan fizik sorularına bakıldığında son sınıfın konularından dalga hareketi, ışık teorileri, atom teorisi, güneş enerjisi konularından soru çıkmamış. Kimya soruları ise lise bir müfredatından. Ancak MEB'in kimya dersi için lise birde belirlediği ders saati haftada iki saat. Öğrenciler ise okula gitmemelerinin gerekçesini şöyle özetliyor:
"ÖSS'yi kazanamayacaksam üniversitede öğreneceğim konuyu ne yapayım." Beşiktaş Anadolu Lisesi öğrencisi Masis Gözbek, 29 Nisan'da okul sınavları bittikten sonra rapor alacağını belirterek, "Müfredattaki konuların ÖSS'de çıkmaması okulu itiyor, insanları rapor almaya zorluyor" diye konuşuyor. Vefa Anadolu Lisesi öğrencisi Uğur Karakullukçu da "25 gün rapor almayı düşünüyorum. Okulda şimdilik gerekmeyen konuları görmem dezavantaj. Sene başından beri hoca kendi kendine ders anlatıyor. Sınıflarda sıra altında testler çözülüyor" diyor.
Rapor alan öğrencilerden biri Kabataş Lisesi öğrencisi Berkay Batur. Batur, dahil olduğu sistemden rahatsız olduğunu belirterek, şöyle konuşuyor:
'Kişiliksiz bir kuşak oluştu'
"Okullar artık eğitim yuvası olarak görülmüyor. Matematiğin, fenin, kimyanın asıl konuları yok sayılmaya başlandı. Sınav lise konularını tamamen ortaokul düzeyine getirdi. Fazla soru çözmek önemli, akla gerek yok. ÖSS'yle birlikte kişiliksiz bir kuşak doğdu. Her kuşağın bir tavrı vardı. Ama biz neyiz ki? ÖSS gençliği olarak şu ana kadar ülke için, kendimiz için ne yaptık. Hocalarımız da 'Biz eskiden bir şeyler yapardık, siz sadece test çözüyorsunuz' diyor. Robot haline geldik. Üniversiteyi kazanınca ne olacak? İçimiz boş. 1980'lerde bu ülkede neler olmuş diye bir sorsan, ne darbe mi olmuş derler."
Kabataş Lisesi öğrencisi Ahmet Aykut da sistem yüzünden başarının tamamen dershanelere kaldığını belirterek "Başarıda okulun hiçbir etkisi yokmuş gibi oluyor. Herkes sadece test çözüyor. Bir konuda muhabbet açtığında çoğu kişi sessiz kalıyor. Bilinen tek şey birinci soru a, ikinci soru b" diye konuşuyor. Rapor alan öğrencilerden İbrahim Taktak ise "Okul kapanana kadar gitmeyeceğim. Hedef günde 600 soru çözmem.
Ailem de rapor almama destek" diyor.
Sistem dershanelere yarıyor
Anadolu liselerinde raporlu öğrenciler çoğunluğu oluştururken, meslek liseleri ve düz liselerde rapor alan öğrenci sayısı azalıyor. Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü Celal Yıldırım, lise son müfredatından da sınavda soru gelmesi gerektiğini belirterek, "Her sınıf sonunda sınav olmalı. Öğrencinin mazeretli ve mazeretsiz olmak üzere 45 gün devamsızlık hakkı var. Mayıstan itibaren öğrenciler yasal devamsızlık haklarını kullanıyor.
Her sınıftan üç-beş kişi geliyor" derken, Otakçılar Lisesi Müdürü Halil Koka, "Bu sistem dershanelerin işine geliyor. Dershaneler bu sürede öğrencileri çekmeye çalışıyor. İndirim yaparız diyor. Öğrencinin beyni altı aydır sadece ÖSS'ye yönelik, okulda göreceği ders onu ilgilendirmiyor. Biz üniversiteye öğrenci hazırlıyoruz. Dershaneler ise ÖSS'ye" diyor.
Kaynak: