BIST 9.640
DOLAR 34,66
EURO 36,66
ALTIN 2.944,46
HABER /  POLİTİKA

Liderlerin zoraki Konya randevusu

Başbakan Erdoğan, Konya'da Şeb-i Arus törenlerine katıldı. Erdoğan, dünyaya Mevlana ile seslendi.

Abone ol

Demokratik açılım konusu çerçevesinde son günlerde birbirlerine sert eleştirilerde bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Etkinlikleri çerçevesinde Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Şeb-i Arus (Düğün Gecesi) törenlerinde bir araya geldi. Başbakan Erdoğan'dan yaklaşık 20 dakika sonra Kültür Bakanı Ertuğrul Günay konuştuğu sırada salona giren Deniz Baykal, önce Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Haris Sladziç ardından da Başbakan Erdoğan ile tokalaştı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Burada (Konya) Mevlana'nın hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun için bir ney gibi inleyen merhametli sesi duyulur. Biz, bizi ebediyete çağıran o sese kulak vererek millet olduk, o sese gönül vererek çokluk içinde, farklılık içinde birliğin ruhuna erdik'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Etkinlikleri çerçevesinde Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Şeb-i Arus törenine katıldı.

Burada yaptığı konuşmaya, ''Mevlana Hazretlerinin aziz gönüldaşları, sevgili kardeşlerim'' sözleriyle başlayan Erdoğan, bu gecenin, Şeb-i Arus, yani vuslat gecesi olduğunu söyledi.

Bu gecenin, ''Hazreti Mevlana'nın Hakka yürüdüğü, ebedi sevgiliye kavuştuğu gece olduğunu'' kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

''736 yıl sonra böyle manidar bir gecede, aşk diyarı Konya'da, Hazreti Mevlana'nın manevi huzurunda olmanın heyecanını yaşıyoruz. Sekiz asırdan beri görkemli nazarı bu topraklar üzerinde olan, ışığı bu kubbeyi, Anadolu'yu ve Rumeli'yi aydınlatan Mevlana'yı ve büyük mirasını hürmetle yad ediyoruz.

Bu müstesna gecede, gönlüyle burada olan bütün milletimizi, bütün misafirlerimizi aşkla, sevgiyle selamlıyorum.

Bugün güzel bir tevafuku da yaşıyor, 736. Vuslat Yıl Dönümü'nü, hicri yılbaşında, hicri 1431 yılının, Muharrem ayının ilk gününde idrak ediyoruz. Yeni hicri yılı da kutluyor, tüm insanlığa barış ve huzur getirmesini temenni ediyorum''

''O AYDINLIK İSTİKAMET BİZİM DE İSTİKAMETİMİZDİR''

Alimlerin, ariflerin ve bilginlerin izini sürmenin, ebedi hakikatin peşinden gitmek ve ebedi hakikatin izini sürmek olduğunu vurgulayan Erdoğan, alimlerin, ezeli ve ebedi hakikatlerin ve hakikat önderlerinin varisleri olduğunu dile getirdi ve onların, kendilerine tabi olanları doğru menzile götüren, doğru yolun kılavuzları olduklarını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Ne mutlu bize ki alimin mürekkebini şehidin kanı kadar aziz bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Ne mutlu bize ki Mevlana'nın aşk dolu, sevgi dolu gönlüyle aydınlattığı o yol bugün bizim de yolumuzdur ve o aydınlık istikamet bizim de istikametimizdir.

O Mevlana ki yolunu ve kılavuzunu 'ben Hazreti Muhammedi muhtarın ayağının tozuyum' diyerek belirlemiş, son nefesine kadar bu istikamette yürümüş, muazzam eserleriyle bize de o istikameti göstermiştir. Onun sevgiyle yoğrulmuş diline ve anlayışına en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde olduğumuza dikkat çekerek diyorum ki; her sene aralık ayında Şeb-i Arus vesilesiyle Konya'ya geldiğimizde Hazreti Mevlana'nın manevi ikliminde yüreğimiz aydınlanır, gönlümüz ferahlar. Çünkü burada Mevlana'nın hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun için bir ney gibi inleyen merhametli sesi duyulur.

Biz, bizi ebediyete çağıran o sese kulak vererek millet olduk, o sese gönül vererek çokluk içinde, farklılık içinde birliğin ruhuna erdik. Kesrette vahdet buradan geçecektir. Biliyoruz ki Mevlana'nın aşk mektebine tabi olanlar burada, yerlerin ve göklerin deveranına katılır.

Burada, ruhlar bedenlerden yükselir, kanatlanır ve bütün kainatla, bütün alemlerle birlikte sema eder. Burada en katı yürekler erir, burada söz yerini manaya, ebedi ahenge, musikiye bırakır.

Ölümü, Şeb-i Arus, yani düğün gecesi olarak selamlayan Hazreti Mevlana'nın manevi makamı önünde dünyanın geçici bir konak olduğunu, bir gölgelik olduğunu yüreğimizde hissederiz ve ruhlarımızın ötelere, sonsuzluğa iştiyakı artar.

Bu iklimi bugün de yaşadığımız için bir kez daha Allah'a şükrediyoruz.''