BIST 9.660
DOLAR 34,57
EURO 36,37
ALTIN 2.912,07

Lider dediğin kendini böyle rezil eder!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın düzenlediği siyasi parti liderleri ile buluşma toplantısında konuşmuş.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın düzenlediği siyasi parti liderleri ile buluşma toplantısında konuşmuş.

Konuşması canlı yayınlandı mı yayınlanmadı mı bilmiyorum. Yazı yazmak için bilgisayar başına oturduğumda karşıma haberin videosu geldi.

Videoyu baştan sona dinledim.

Konuşmasında sık sık, hesap uzmanlığı döneminden örnekler veriyor, şimdiki vergilendirme sistemiyle eskiyi mukayese ediyor.

Verdiği örneklerden birini noktası virgülüne dokunmadan kendisinden dinleyelim:

"Bakın ben nasıl bir örnek vereceğim yetiştiğim kültürü anlatmak için. Hesap uzmanı muavinliğim sırasında, Allah rahmet eylesin Yılmaz Özbalcı diye bir üstadımız vardı. Ben ve bir arkadaşım onun muaviniydik. Karaköy'de bir işadamının hesaplarını inceliyoruz. Orta düzeyde bir işadamıydı. Defterlerini inceledik, tutanağımızı tuttuk, rapor taslağımızı hazırladık, yetkisiz muavin olduğumuz için taslağı götürdük Yılmaz hocamıza teslim ettik.

Üstad aldı okudu, "Rapor çok güzel" dedi, "Tutanağınız çok doğru ama, siz bu iş adamının ödediği vergiye baktınız mı?" "Bakmadık" dedik. "Bir inceleyin bakalım" dedi. Baktık. Yüksek bir vergi ödemiş günün koşullarına göre. Bizim bulduğumuz fark, o ödenen verginin yanında çok küçük kalıyor.

Üstad bunun üzerine dedi ki, "Bir işadamı bu kadar yüksek vergi ödüyorsa, bu küçük geliri kaçıramaz" dedi. "Öğleden sonra kendisini çağırın, farkı anlatın. Defteri iade edin ve kendisine teşekkür edin" dedi. Biz işte böyle bir kültürde yetiştik."

Şair burada ne anlatmak istiyor söyleyeyim.

Kısacası diyor ki, "Ben hesap uzmanıyken, orta ölçekli  olmasına rağmen yüksek vergiler veren bir işadamını yanlış hesaplama yaparak infaz etmek üzereydim. Tam da anasının sütünden emdiği sütü memelerinden getirmek üzereyken, bizim üstad Yılmaz Özbalcı devreye girip beni durdurdu! İşte biz böyle bir kültürden yetiştik!"

Ortada iki tuhaf durum var.

Birincisi, Kemal Kılızdaroğlu bu durumu bir başarı gibi, ballandıra ballandıra anlatıyor.

İkincisi ve daha da tuhaf olanı, bu hikayeyi emsal göstererek, "Bana güvenin, Türkiye'nin yönetimini bana verin" diyor!

Zaten nasıl yöneteceğini de geçmişte çok güzel örneklerle bizlere gösterdi. Titanik misali batmaz denilen SSK'yı batırdı. Ondan sonra siyasete atıldı ama bugüne kadar iktidar hesaplarından hiç birini tutturamadı. En ilginci ise, iktidara gelmeden mazota zam yapan ilk lider olarak tarihe adını yazdırdı.

******

Kendi diliyle kendini rezil edenlerden biri de HDP lideri Selahattin Demirtaş. İki ayrı gazeteye iki ayrı demeç vermiş barış kelebeği...

Birinde diyor ki, "Ankara'daki kanlı bombalama eylemini devlet yaptı." Hemen akabinde verdiği diğer söyleşide ise "Bunlar Ankara'yı bile koruyamadı" diyor.

Allah yalancıyı ve iftiracıyı böyle şaşırtıyor işte!

Bir gazeteci de çıkıp, "Devlet Ankara'da bomba patlatırken aynı anda Ankara'yı kendinden mi koruyacaktı? Ne dediğinizin farkında mısınız? diye sormuyor.

Sevgi kelebeği bu açıklamaları yaparken twitter'da "Yarın Ankara'da bombalar patlayacak" diyen iki zanlı yakalandı. Zanlıların ikisinin de PKK sempatizanı olduğu, birinin HDP'den aday adayı olduğu ortaya çıktı.

Bu iki PKK sempatizanı 24 saat önceden bombayı haber verdiğine göre demek ki devlet değil, PKK ile IŞİD ortak çalışıyor. Suruç ve Ankara'daki patlamalarda bir tane HDP'li yetkilinin burnu kanamadığına göre demek ki HDP'de bu işişin içinde...

Bahçeli'ye gelince...

MHP lideri dün bir televizyon programında Meral Akşener'in neden aday gösterilmediği sorusuna ilginç bir söylemle cevap verdi.

Kendisinden dinleyelim:

"1 Kasım'da müracaat etti, listeye girmedi. Listeye almayan benim. Almamamın sebepleri vardır. Bu sebepler ulu orta konuşulacak konular değildir. Geçmişte değer vererek bu konuma taşıdığınız insan sorgulanmıyor da, Milliyetçi Hareket Partisi sorgulanıyor. Hanımefendi biraz dinleneceklerdir"

Sizi bilmem ama Akşener'in ardından kurulan  "Listeye almama sebeplerim ulu orta konuşulacak sebepler değildir! Bizi değil onu sorgulayın" cümlesi büyük bir talihsizlik ve haksızlık.

Bahçeli'nin bir an önce bu sözlerine açıklama getirmesi gerekiyor. Çünkü bu sözler "Akşener'in paralel yapının elinde kaseti var" iftirasına hizmet ediyor. Bir hanımefendiyi bu gizemli sözlerle toplumun önüne yem olarak atmak MHP liderini büyütmez, aksine küçültür!

twitter.com/slymnoz

facebook.com/slymnoz