Lider dediğin kendini böyle rezil eder!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın düzenlediği siyasi parti liderleri ile buluşma toplantısında konuşmuş.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın düzenlediği
siyasi parti liderleri ile buluşma toplantısında konuşmuş.
Konuşması canlı yayınlandı mı yayınlanmadı mı bilmiyorum. Yazı
yazmak için bilgisayar başına oturduğumda karşıma haberin videosu
geldi.
Videoyu baştan sona dinledim.
Konuşmasında sık sık, hesap uzmanlığı döneminden örnekler veriyor,
şimdiki vergilendirme sistemiyle eskiyi mukayese ediyor.
Verdiği örneklerden birini noktası virgülüne dokunmadan kendisinden
dinleyelim:
"Bakın ben nasıl bir örnek vereceğim yetiştiğim kültürü
anlatmak için. Hesap uzmanı muavinliğim sırasında, Allah rahmet
eylesin Yılmaz Özbalcı diye bir üstadımız vardı. Ben ve bir
arkadaşım onun muaviniydik. Karaköy'de bir işadamının hesaplarını
inceliyoruz. Orta düzeyde bir işadamıydı. Defterlerini inceledik,
tutanağımızı tuttuk, rapor taslağımızı hazırladık, yetkisiz muavin
olduğumuz için taslağı götürdük Yılmaz hocamıza teslim
ettik.
Üstad aldı okudu, "Rapor çok güzel" dedi,
"Tutanağınız çok doğru ama, siz bu iş adamının ödediği
vergiye baktınız mı?" "Bakmadık" dedik. "Bir
inceleyin bakalım" dedi. Baktık. Yüksek bir vergi ödemiş
günün koşullarına göre. Bizim bulduğumuz fark, o ödenen verginin
yanında çok küçük kalıyor.
Üstad bunun üzerine dedi ki, "Bir işadamı bu kadar
yüksek vergi ödüyorsa, bu küçük geliri kaçıramaz" dedi.
"Öğleden sonra kendisini çağırın, farkı anlatın. Defteri
iade edin ve kendisine teşekkür edin" dedi. Biz işte böyle
bir kültürde yetiştik."
Şair burada ne anlatmak istiyor söyleyeyim.
Kısacası diyor ki, "Ben hesap uzmanıyken, orta
ölçekli olmasına rağmen yüksek vergiler veren bir
işadamını yanlış hesaplama yaparak infaz etmek üzereydim. Tam
da anasının sütünden emdiği sütü memelerinden getirmek üzereyken,
bizim üstad Yılmaz Özbalcı devreye girip beni durdurdu! İşte biz
böyle bir kültürden yetiştik!"
Ortada iki tuhaf durum var.
Birincisi, Kemal Kılızdaroğlu bu durumu bir başarı gibi, ballandıra
ballandıra anlatıyor.
İkincisi ve daha da tuhaf olanı, bu hikayeyi emsal göstererek,
"Bana güvenin, Türkiye'nin yönetimini bana verin"
diyor!
Zaten nasıl yöneteceğini de geçmişte çok güzel örneklerle bizlere
gösterdi. Titanik misali batmaz denilen SSK'yı batırdı. Ondan sonra
siyasete atıldı ama bugüne kadar iktidar hesaplarından hiç birini
tutturamadı. En ilginci ise, iktidara gelmeden mazota zam yapan ilk
lider olarak tarihe adını yazdırdı.
******
Kendi diliyle kendini rezil edenlerden biri de HDP lideri
Selahattin Demirtaş. İki ayrı gazeteye iki ayrı demeç vermiş barış
kelebeği...
Birinde diyor ki, "Ankara'daki kanlı bombalama eylemini
devlet yaptı." Hemen akabinde verdiği diğer söyleşide ise
"Bunlar Ankara'yı bile koruyamadı" diyor.
Allah yalancıyı ve iftiracıyı böyle şaşırtıyor işte!
Bir gazeteci de çıkıp, "Devlet Ankara'da bomba patlatırken
aynı anda Ankara'yı kendinden mi koruyacaktı? Ne dediğinizin
farkında mısınız? diye sormuyor.
Sevgi kelebeği bu açıklamaları yaparken twitter'da "Yarın
Ankara'da bombalar patlayacak" diyen iki zanlı yakalandı.
Zanlıların ikisinin de PKK sempatizanı olduğu, birinin HDP'den aday
adayı olduğu ortaya çıktı.
Bu iki PKK sempatizanı 24 saat önceden bombayı haber verdiğine göre
demek ki devlet değil, PKK ile IŞİD ortak çalışıyor. Suruç ve
Ankara'daki patlamalarda bir tane HDP'li yetkilinin burnu
kanamadığına göre demek ki HDP'de bu işişin içinde...
Bahçeli'ye gelince...
MHP lideri dün bir televizyon programında Meral Akşener'in neden
aday gösterilmediği sorusuna ilginç bir söylemle cevap verdi.
Kendisinden dinleyelim:
"1 Kasım'da müracaat etti, listeye girmedi. Listeye almayan
benim. Almamamın sebepleri vardır. Bu sebepler ulu orta konuşulacak
konular değildir. Geçmişte değer vererek bu konuma taşıdığınız
insan sorgulanmıyor da, Milliyetçi Hareket Partisi sorgulanıyor.
Hanımefendi biraz dinleneceklerdir"
Sizi bilmem ama Akşener'in ardından kurulan "Listeye
almama sebeplerim ulu orta konuşulacak sebepler değildir! Bizi
değil onu sorgulayın" cümlesi büyük bir talihsizlik ve
haksızlık.
Bahçeli'nin bir an önce bu sözlerine açıklama getirmesi gerekiyor.
Çünkü bu sözler "Akşener'in paralel yapının elinde kaseti
var" iftirasına hizmet ediyor. Bir hanımefendiyi bu
gizemli sözlerle toplumun önüne yem olarak atmak MHP liderini
büyütmez, aksine küçültür!
twitter.com/slymnoz
facebook.com/slymnoz