BIST 8.619
DOLAR 34,29
EURO 37,44
ALTIN 3.025,02
HABER /  GÜNCEL

Lice'deki karakol gerginliğine çağrı

Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşu temsilcileri Lice'deki karakol yapımı gerginliğine ilişkin sağduyu çağrısı yaptı.

Abone ol

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Lice'deki olayla ilgili yargının bir an önce olayı araştırıp netleştirmesi gerektiğini söyledi.

Çözüm sürecinin tıkanmaması için herkesin sağduyulu hareket etmesi gerektiğini belirten Sayar, "Yüz yıllık bir sorundan bahsediyoruz. Buna benzer bir takım olayların çözüm sürecini etkilememesi gerekiyor. Herkesin sağduyulu olması lazım" dedi.

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi de silahların sustuğu, silahlı güçlerin sınır dışına çekildiği, akil insanların önerilerinin, raporlarının ortaya çıktığı ve konuşulmaya başlandığı bir dönemde, böyle bir olayın meydana gelmesinin üzücü olduğunu kaydetti.

Güzel bir iklimin oluştuğu dönemde, olayın hem üzücü, hem de rahatsız edici olduğunu ifade eden Elçi, "Herkesi soğukkanlı, itidalli olmaya ve bu tarihi sürecin önemini idrak etmeye çağırıyorum" dedi.

Elçi, bu tür olaylarda güvenlik görevlerinin serinkanlılığını kaybetmeden, özellikle silah kullanımı konusunda son derece hassas davranmaları gerektiğini kaydederek, "Geçmişte buna benzer olaylar ne yazık ki objektif ve adil soruşturulmadı. Failler cezasız kaldı. Bir kez daha bu yaşanmasın " diye konuştu.

SAĞDUYUYA DAVET

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Çoban, bu süreçte böyle bir çatışma durumunun yaşanmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.

Tarafların daha dikkatli olması ve bu tür hadiselerin bir daha yaşanmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Çoban, "Yaşanan mesele kendiliğinden mi doğmuş, karakol tepkisi mi, bilinçli bir saldırı var mı, hedef gözetilerek ateş edilmiş mi? konularının ciddi bir şekilde soruşturulması ve sorumlularının yargı önüne çıkarılması lazım" diye konuştu.

Yaşanan hadisenin süreci baltalayabilecek ya da olumsuz yönde etkileyebilecek bir gelişme olduğuna dikkati çeken Çoban, tarafların çatışma ve ölüm hadiselerinin yaşamaması için ellerinden geleni yapması gerektiğini vurguladı.

"Tüm yetkilileri, tarafları sağduyuya ve etkin soruşturma yapmaya davet ediyoruz. Herkesin daha dikkatli olması gerekiyor. Herkese itidal çağrısı yapıyoruz" diyen Çoban, bu tür hadiselerin bir daha yaşanmaması için hükümeti önlem almaya davet ettiklerini aktardı.

İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici ise sükunet ve sağduyu çağrısı yaparak, sürecin zarar görmemesi için de mümkün mertebede herkesin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtti.

Geri çekilme sürecini izleme komisyonu olarak bölgede birçok yere gittiklerini ve incelemelerde bulunduklarını anlatan Bilici, "Çeşitli provokasyonlara neden olabileceğini belirtiyoruz. Sivil giyimli silahlı kişilerin olduğu duyumları alıyoruz. Sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için bütün bunların önüne geçilmesi gerekiyor. Son derece önemli ve değer verilmesi gereken bir süreç, çok nadiren yakalanan bir şeydir. Herkesin sağduyulu davranması lazım" ifadelerini kullandı.

''TOPLUM BARIŞI BENİMSEDİ, BARIŞI SAHİPLENİYOR''

Diyarbakır Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, barış sürecinin sadece ateşkesten ibaret olmadığını bunun uzun bir süreç olduğunu belirterek, bu süreçte hem ateşkesin olacağını, hem silahların gömüleceğini hem şiddeti bir yöntem olarak kullananların bu yöntemden vazgeçerek topluma kazandırılacağını hem de şiddeti yaratan etkenlerin ortadan kaldırılacağını söyledi.

"Bu süreçte atılacak karşılıklı adımlar bu kritik bariyerin aşılmasında çok çok önemli" diyen Kaya, şunları kaydetti:

"Tek bir taraftan adım beklemek o kesimde bir mağlubiyet algısı yaratır ve o kesim içerisinde ister istemez bazı radikal güçler bu süreci sabote ederler. Her iki kesim de gerçekten bu barış sürecine değer veriyorsa ki gerek BDP gerek hükümet tarafı bu açıklamayı net olarak yapıyor, o zaman karşılıklı adımların çok hızlı atılarak sürecin güçlendirilmesi gerekir. Özellikle gerek Cizre, gerekse Lice olayından sonra hükumet ve BDP tarafından yapılacak açıklamalar toplumun barışa hazır hale getirilmesi ve sürecin sabote edilmesinin engellenmesi için çok çok önemli. Bu konuda başta BDP, hükumet ve sivil toplum kuruluşlarının süreci destekleyecek açıklama yaparak provokasyonu yapan unsurlara karşı net tavırlarını ortaya koyması gerekiyor."

"Bu olaylar süreci sekteye uğratmaz. Bu tip provokasyonlar sürekli olacak. Bu barış sürecini ne kadar en az zararla nihayete erdiririz bu önemli" diyen Kaya, buna hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.

Kaya, bu provokasyonların büyümesinin, süreci engellemesinin önün gçcek şekilde tavır almak, açıklama yapmak ve adım atmak gerektiğini vurgulayarak, karşılıklı adımların çok hızlı atılmasının önemli olduğunu söyledi.

Tek taraflı adım atılması halinde bu tip provokasyonların sürekli olacağını ve süreci sabote edeceğini kaydeden Kaya, şöyle dedi:

"Toplum barışı benimsedi, barışın bölgeye kazandıracaklarının çok net farkında ve barışı sahipleniyor. Toplumun barışı sahiplenme baskısı hem Kürt siyasetini yürütenler hem de devlet tarafından net olarak okunuyor. Bu çok önemli. Ancak 'böyle bir sahiplenme var' diye de hiç birşey yapmamak o barışın korunmasını sağlamaz. Buna dayanarak adımlar atılmalı ve açıklamalar yapılmalıdır. Ben bunun gibi birçok olayın olabileceğine ama toplumun yaşadığı barış sürecinin değerini çok iyi bildiğine ve buna sahip çıkacağına bu nedenle de bu olayların çok büyümeyeceğine inanıyorum."