Libya'da Kaddafi yönetimine karşı isyanın ikinci yıldönümünde, halk pekçok alanda daha hızlı gelişme kaydedilmesini istiyor. BBC Muhabiri Rana Cevad'ın izlenimleri
Abone olHukuk öğrenimini yeni bitiren Bilal Bettamer, Albay Muammer Kaddafi'nin 42 yıllık iktidarını sona erdirmek için Bingazi sokaklarına çıkan binlerce kişiden biriydi.
İsyanın başlangıç noktası Bingazi'deki devrim ateşi, çoktandır sönük.
Bunun yerine kent, milislerin hâkimiyetine, suikastlara ve radikal islamcıların nüfuz kazanmasına tanıklık etti.
Libya hükümeti, Bingazi'deki güvenlik boşluğuna daha yeni el atmaya başladı.
Ama Bingazi sakinleri, hala kendi işlerini kendilerinin görmesi gerektiğini hissediyorlar.
Bettamer, geçen yıl ABD Konsolosluğuna düzenlenen ve Büyükelçi Chris Stevens'ın da aralarında bulunduğu dört saldırıdan sonra, 'Bingazi’yi kurtarın' eylemlerini örgütlemiş.
Eyleme katılan kalabalıklar, daha sonra bazı milis güçlerini sürmek için, konuşlandıkları yerlere yürüdü ve kısa bir süre için de olsa, başarı kazandılar.
'Bingazi'de mücadele ruhu hakim'
Mücadele ruhu, hala Bingazi'de hakim.
Bettamer, "Bingazi hala savaşçı bir kent ve daha şimdiden durum iyileşiyor. Şu anda milislerin dağıtılması ve polisin güçlenmesi gerekiyor" diyor.
Peki devrim sonrası Libya, umduğu gibi oldu mu?
Bettamer, "Tabi işler istediğim gibi gitmedi. Libya'yı inşa etmeye başlamak ve ölür ölmez Kaddafi'yi sonsuza kadar unutmak istedim. Ama sekiz aylık savaştan ve 42 yıllık mutlak dikta rejiminden çıkan bir ülkede, işler öyle yürümüyor" diyor.
Libya'da şikâyet çok. Kaddafi'nin ölümünden sonra iktidara gelen geçici yönetim, çok ihtiyaç duyulan güvenlik örgütlenmesinden, eski savaşçıların tedavisine dek, pek çok konuda fiyasko yaşadı.
Savaşta yaralananların tedavisi için başlatılan program, yolsuzluklara bulaştı.
Tedavi için ülke dışına gönderilen çok sayıda kişinin, aslında savaşta yaralanmadığı ortaya çıktı.
Öfkenin yöneltildiği adresse büyük ölçüde, geçen Temmuz'da seçilen 200 üyeli ulusal kongre.
Mevcut sorunları devralan kongre, başlıca kurulma amacı olan yeni anayasayı yapacak uzmanlar heyetinin seçimini uzattı.
Başbakan Ali Zeydan başkanlığındaki kabineyse pek eleştirilmiyor. Çünkü bir Libyalı'nın söylediği gibi "daha ciddi ve sert" görünüyorlar.
Farklı ihtiyaçlar
Geçen hafta, kongre nihayet anayasayı yazacak uzmanlar heyetinin nasıl oluşturulacağına karar verdi. Ülkenin üç bölgesinden 20'şer uzman halk oylamasıyla seçilecek.
Ancak asıl zorlu süreç yeni başlıyor.
Dr. Guimaa El Şaveş gibi kongre üyeleri, hızla anayasa yapılması fikrine karşı temkinli.
El Şaveş, "Farklı ihtiyaçları olduğunu bildiğimiz Libyalıların tümü için haklar içeren bir anayasa yapmalıyız" diyor.
Çeşitli çıkar gruplarının, lobi faaliyetleri geçtiğimiz aylarda başladı.
Anayasa yapılırken, Şeriat'ın rolü başlıca tartışma noktalarından biri olacak.
Bundan en çok kaygı duyanlar da kadınlar.
Şeriat'ın rolü
Peçeli ve peçesiz kadınlardan oluşan Nisaa Quadimoon, "Kadınlar geliyor" Vakfı'nın üyeleri Trablus'taki bir kafede buluştu.
Avukat Hannan el Nuwesri, "Yeni anayasada kadın-erkek eşitliği üzerinde çalışıyoruz. " diyor.
Bir diğer vakıf üyesi Mediha el Naas ise, devrimden bu yana oluşan kaygılarını özetliyor.
Nuwesri, "Siyasal İslam su yüzüne çıktı. Ulusal Kongre'deki muhafazakâr güçler kararları etkiliyor" diyor.
Kongre’de hâkimiyet liberal eğilimli üyelerine elinde. Ama çok sayıda ılımlı İslamcı ve birkaç Selefi de var.
Doğu Libya'da ise, federalizm çağrıları güçleniyor.
Bingazili Essam el Tacuri bölgenin refahı, eğitimi ve sağlık hizmetlerini garanti altına alan bir anayasaya ihtiyaçları olduğunu söylüyor.
El Tacuri, "Bu hakları ancak merkeziyetçi olmayan bir yönetimle sağlayabiliriz. Bizi merkezi güçten kurtardığı sürece, ismi federalizm, bölgesel yönetim, ya da belediyeler olabilir." diye konuşuyor.