BIST 9.577
DOLAR 34,00
EURO 37,86
ALTIN 2.822,07
HABER /  SPOR

Lezbiyen güreşçi yorumu

"Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz! Bunların hepsi barut.."Hamza Yerlikaya konuştu

Abone ol

"Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz!' Burada ateşle barut da yan yana değil!.. Bunların hepsi barut!.. Ve birbirlerine patlıyorlar arkadaş!"

'Kız sapıtmış! Bu güreşçiden ülkeye ne hayır beklersiniz?'

Sekizinci kez Avrupa Güreş Şampiyonu olan Hamza Yerlikaya ile spor ve özel yaşamını konuştuk. Şampiyon güreşçi "minderdeki lezbiyen ilişki" iddialarına hayli tepkili: 'Bunların hepsi barut ve birbirlerine patlıyorlar arkadaş!'.

"Moskova'da final oynadığım Ukraynalı rakibimle aynı yerde maça hazırlandık. Gözlerinde öyle bir bakış vardı ki!.. Heyecan, korku!.." derken, iki olimpiyat, üç dünya ve sekiz Avrupa şampiyonluğu kazanmış bir güreşçinin gururuyla konuşuyor... "10 Dünya Şampiyonluğu ile rekoru elinde tutan Rus Karalin'in rekorunu ben kıracağım!" iddiasıyla dünyaya meydan okuyor... Mağrur bir ifadeyle, Türk'ün gücünü tüm dünyaya kanıtlamaktan dem vuruyor. Gel gelelim bu şampiyon güreşçi, söz konusu "ilişkiler" olunca, "mahrem" konulara girmekten çekinen bir Anadolu delikanlısına dönüşüveriyor. "Biz de insanız. Bazı duyguları yaşıyoruz... Ancak bunlar gizli olmalı" diyen Türkiye'nin medar-ı iftiharı Hamza Yerlikaya, bir şampiyonun dünden bugüne öyküsünü anlatıyor.

- Moskova'da sekizinci kez Avrupa şampiyonu olarak bizleri bir kez daha gururlandırdın... Ne var ki kamuoyu, güreş camiasını karıştıran 'minderdeki lezbiyen ilişki' skandalıyla da şaşırdı.. Haberlere göre, bayan güreş milli takımından Ç.B. isimli güreşçi, beş ayrı bayan güreşçi ile lezbiyen ilişki kurduğunu itiraf etmişti. Bunlar, camiada nasıl bir tepki doğurdu?
- Kız sapıtmış demek ki!.. Şimdi bunun, ülkeye bir fayda getirebileceğini düşünebiliyor musunuz? Ülke, bu güreşçiden ne hayır görür?.. Bakın hep şunu söylüyorum; sporcu kişilikli olacak!.. Normal yaşantısında da, spor yaşantısında da ülkesini en iyi şekilde temsil edecek!.. Şimdi bundan, 50 kez şampiyon olsa, bu ülkeye ne fayda gelir?

- Bu skandaldan nasıl haberdar oldunuz?
- İnternet ortamında haberleri okuyordum, 'Lezbiyenlik mindere sıçradı' gibi haberler gördüm. Hatta bunu, bizim hocalardan biriyle de paylaştım. 'Yahu gördün mü? 'Lezbiyenlik mindere sıçradı' gibi haberler var" dedim. Doğrusu o hoca da anlamadı ne olduğunu!.. 'Ne lezbiyenliği?' diye sordu. 'Yahu erkekten de lezbiyen mi olurmuş!' diye atıldı.

- Peki lezbiyen ilişki iddiaları, Türk güreşine zarar vermiş midir?
- Tabii ki veriyor. İnsanlar, 'Yahu güreşte de böyle rezillikler mi oluyor?' diyor. Biz de, bundan büyük üzüntü duyuyoruz. Bir cahilin yapmış olduğu kendini bilmezlikten, bütün bir camianın zarar görmesi hoş değil!..

- Bunun nedeni eğitimsizlik olabilir mi?
- Şimdi... Derler ya, 'Ateşle barut yan yana olmaz!' Burada ateşle barut da yan yana değil!.. Bunların hepsi barut!.. Ve birbirlerine patlıyorlar arkadaş!.. Bakın, buralara cehaletle dolu insanları değil, akıllı, okumuş üniversitelileri koymak ve iyi de eğitmek lazım.

'KİMSENİN ELİNDEN YİYİP İÇMEM'
- Daha önce, bir görüşmemizde, 'Kızım olsa, spora yollamam,' demiştiniz... Olimpiyat şampiyonu bir güreşçinin bu sözleri söylemesinin ardında, burada da örneğine rastladığımız ahlaki kaygılar mı vardı?
- Gelin, Türkiye'deki sporcu-antrenör örneklerine şöyle bir bakalım; halterde de, atletizmde de hoca-sporcu ilişkilerinin yaşandığı gün yüzüne çıktı, öyle değil mi? Bayan sporculara tacize ilişkin haberler günlerce gündemde kaldı, değil mi? Soruyorum, bunları gören hangi aile, çocuğunu spora yollar? Siz yollar mısınız?

- Halil Mutlu, dopingli çıkmasının ardından, 'Kampta yiyeceğime kattılar,' demişti. Maç öncesi kampta ikram edilen gıdaları yerken tereddüt ediyor musunuz?
- Tabii... Kimsenin ikram ettiği yiyeceği yemem, içeceği içmem!.. Yurtdışında maça gidiyorsun. Kimse durup dururken sana su vermez, pasta getirmez!.. Eğer yapıyorsa, 'Arkadaş, niçin bana bunu ikram ediyor?' diye düşünürüm. Bakın, benim minderde bir mücadelem var!.. Dikkat etmek ve profesyonel olmak zorundayız.

- Sıra geldi Hamza Yerlikaya'nın sırlarına... Bir şampiyon nasıl beslenir? Örneğin bu gücün kaynağı, sihirli bir formülü var mıdır?
- Yalan bunlar yahu!.. Hepsi yalan!.. Bir tek doğal gıdalarla beslenmeye dikkat ediyoruz. Sabah kalktın diyelim... Bir, doğal bir balla kahvaltı yapmak var, bir de katkı maddeli balla!.. Tabii biz doğal olan özel balı yiyoruz.

- Bu özel balın kaynağı neresi?
-Kars'tan gelen de var ama genellikle Rize'den... Bir dostum var, sağ olsun balımı ve polenimi Rize'den gönderir...

- Başka?
- Kahvaltıda bal ve kaymak yerim. Kaymak da Rize'den... Bazen de Bolu'da özel yaptırırız. Bir de keçiboynuzu pekmezi var. O da Tokat'tan temin edilir... Hepsi bu...
'Reklam aşkı teklif eden oldu'

- Hamza Yerlikaya deyince, akla güçlü kuvvetli, yakışıklı bir delikanlı geliyor... Peşinizde çok kadın var mı?
- (Utangaç kahkahaların ardından) Güç simgedir; bayanlar da güçlüyü sever. Ancak bu tip konuları belli bir yere kadar konuşabiliriz. Belli bir noktadan sonrasını söylemek zarif olmaz.

- Samimi bir cevap istersem!..
- Güçlüsün, sporcusun, toplum içinde sivrilmişsin... Burada, ilgi görmek kadar doğal bir şey yok!

- Yaşadığınız ilginç olaylar olmuştur!..
- (Kahkahalar) Anlatamam!.. Şimdi ne diyeyim bu soruya... Ama bazı çevrelerden reklam ilişkisi yaşama teklifleri gelmiştir.

-'Reklam için,' dediler, öyle mi?
- Evet... Ama hangi çevrelerden olduğunu açıklamayayım.

- Örneğin futbolcu-manken aşklarına sık rastlanır. Hamza Yerlikaya, bu renkli dünyanın kadınlarına ilgi duyar mı?
- 'Renkli' derken, onlara göre renkli, bana göre değil!.. Manken kız diyoruz ama nereden geldiklerini araştırırsan, çoğu da gecekondudan çıkmadır. Bana saraydan çıkma manken gösterebilir misin?

- Oradan ya da buradan çıkma... Bu çevrenin kızlarıyla çıkar mısınız?
- Yok, yok, yok canım!.. Yoook!.. Benim yaptığım iş kutsal!.. Benim sorumluluğum sadece minderde başarılı olmak değildir! Minderde kazandıklarımı, dışarıda temsil edebilmek de önemlidir!..

- Rakiplerini dize getiren bu şampiyon, sert bir erkek midir?
- Sert erkek değilim, ruhum yumuşaktır. Ne var ki, bazı duyguları taşısam da, karşımdaki insana o duyguları söyleyemiyorum. Halbuki konuşmak lazım! Bazen iç dünyamda volkanlar patlayabiliyor ama yüzüm göstermiyor. Yüzümde o bildik, sert ifade olabiliyor!

Tek göz evde altı kardeş

- Bugünlere yoksulluktan geldiğiniz söylenir...
- Altı çocuklu bir ailenin evladıyım. Bir tas çorba ortaya konur, altı çocuk, anne ve baba o bir tas çorbaya baş koyardık. Yer sofrasında oturuyorduk o yıllarda... Ve çorbamızı aynı tastan kaşıklıyorduk...

- Nasıl bir ev, nasıl bir yaşam?
- Evimiz bir odalıydı. Anne, baba ve çocuklar, hepimiz o odada yatardık. Olmayınca yapacak bir şey yok!

- Peki dünyayı dize getiren Hamza Yerlikaya'da ukde kalan bir çocukluk arzusu yok mudur?
- Geçim sıkıntısından bir şey isteyecek halim yoktu. Ancak dışarı çıktığımız zaman, diğer çocuklar bisiklete binerdi... Tabii bizim bisikletimiz yoktu. Ben, hep bir bisikletim olsun isterdim. Aslına bakarsan, ayağında ayakkabın yok, bisikletin nasıl olsun!..

Kaynak:Sabah/Cumartesi