BIST 9.916
DOLAR 35,04
EURO 36,39
ALTIN 2.940,09
HABER /  GÜNCEL

Leyla Şahin'in avukatı konuştu

AİHM Büyük Dairesi tarafından başvurusu reddedilen Leyla Şahin'in avukatı Hüsnü Tuna, "Bu sonuç AİHM açısından çok büyük kayıp ve ayıptır" diye konuştu.

Abone ol

Türban taktığı gerekçesiyle İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden atılan ve temyiz başvurusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Büyük Dairesi tarafından reddedilen Leyla Şahin'in avukatı Hüsnü Tuna, "Bu sonuç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açısından büyük bir ayıp ve kayıptır" dedi. İstanbul'da katıldığı bir programda İHA'nın sorularını yanıtlayan Tuna, "1998 Eylül ayında Leyla Şahin'in okuldan 6 aylık süreyle uzaklaştırılması üzerine dava açtık. Leyla Şahin davasında Türkiye'deki hukuk yollarına başvurmadık. Avrupa Mahkemesi 4. Daire'ye başvuru yaptık. 4. Daire dosyayı esastan incelemeye aldı. 2004 yılında 4. Daire'den bir karar çıktı. Bu konunun Türkiye'nin iç meselesi olduğu söylenerek, dava reddedildi. Biz de temyize gittik. Neticede dosya Büyük Daire'ye iletildi. Büyük Daire de, 4. Daire'nin kararına benzer bir karar verdi. Olayın Türkiye'nin iç meselesi olduğu dile getirilerek başvuru reddedildi" diye konuştu. Avukat Tuna, bu kararın çıkmasında Anayasa Mahkemesi ve baroların yaklaşımının dikkate alındığını belirterek, "Bu sonuç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi açısından büyük bir ayıp ve kayıptır. AİHM'nin din özgürlüğü hakkında daha önce verdiği kararlarla uyuşmuyor. Daha önce Yunanistan'da var olan Yehova mezhebine mensup kişilerle ilgili verilen kararda fiili bir durum olmadığı sürece herkesin dini özgürlüğünü yaşayabileceği ve yayabileceği şeklinde bir karar çıkmıştı. Leyla Şahin olayında verilen karar, geçmişte verilen kararlarla tamamen çelişiyor. Türkiye'de fakültelerde okuyarak bu şekilde dava açmış 500 civarında öğrenci var. Bunların mücadeleleri tabii ki sürecek. 4. Daire'nin aldığı karar biraz da 'Türkiye'de dindarların gidebileceği bir okul var' düşüncesiyle verilmiştir" dedi. YÖK sisteminin kaldırılması gerektiğini de belirten Avukat Hüsnü Tuna, "Çünkü hiçbir mevzuatımızda hiç kimse başörtüsünün yasak olduğunu söylememiştir. Sadece uygulamada var olan bir şeydir bu. Hiç bir Avrupa ülkesinde böyle bir yasaklama yok. Leyla Şahin Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretimini tamamladı ama oradan mezun olması, onun mağdur olmasını engellemiyor. Leyla Şahin gibi Türkiye'de çok sayıda mağdur öğrenci var ve onlar yurt dışında okuma imkanına sahip değil. Burada zihniyet sorunu var. Yasalarda olmamasına rağmen başörtülü bir kişi bile bugün Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne giremiyor. Tabii ki AİHM'nin bu kararı reddetmesi insanların din özgürlüğünü yaşamasını engellemiyor. Bu insanlar yine mücadelelerine devam edecek. Bu ayıp, davayı açanın ayıbı değil, onların ayıbı" açıklamasında bulundu.