BIST 9.755
DOLAR 35,22
EURO 36,82
ALTIN 2.976,01
HABER /  GÜNCEL

Levent Kırca'dan başörtülülere ağır hakaret!

Her söylediği ve her yazdığı ile gündem olan, ağır eleştirilere maruz kalan Levent Kırca yine haddini aşan bir yazı kaleme aldı...

Abone ol

Son dönemlerde yapmış olduğu çıkışlarla eleştiri oklarının hedefi olan Levent Kırca, Aydınlık gazetesindeki köşesinde başörtülülerle tartışma yaratacak bir yazı kaleme aldı.

İşçi Partisi'nden siyasete giren ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmenliğine getirilen oyuncu Levent Kırca, Aydınlık'taki köşesinde, Danıştay 8. Dairesi'nin avukatlara başörtüsü serbestisi kararıyla ilgili yasayı yazdı. 

Levent Kırca, "AK Parti'ye güvenen 'sıkma başlılar' da mahkeme salonlarına girdi" dedi ve ekledi; "Dinimizin kitabı Kur'an-ı Kerim'i kaç kişi okudu acaba? Kur'an'da baş örtülecek, saç görünmeyecek diye bir şey yok!" dedi.

İşte Levent Kırca'nın yazısından bazı bölümler;

SAÇLARI ERKEKLERİ TAHRİK ETMİYOR PEKİ YA DANSLARI...

Yani hanım avukatlar mahkemede müvekkillerini başları iki kere örtük olduğu halde savunacaklar. Neden iki örtü? Saç tellerini erkeklere göstermemek için. Gösterilirse ne olur? Erkek günaha girer. Bu nedenle önce başlarını bağlıyor, bağladıktan sonra kıyısından köşesinden hala bir saç kılı görünmesin diye birde bandaj takıyorlar. Böylece saçları erkekleri tahrik etmiyor. Peki, vücutlarının bütün kıvrımlarını belli eden o giysilere ne demeli? Yüzlerindeki boyalara, göz makyajlarına, takma kirpiklerine, estetikli ve botokslu yüzlerine ne diyeceğiz? Olduk olmadık yerlerde dansözlere taş çıkarırcasına göbek atmaları erkeklerin başını döndürmüyor mu?

KAÇ KİŞİ KUR'AN-I KERİM'İ OKUDU

Dinimizin kitabı "Kur'an-ı Kerim'i" kaç kişi okudu acaba? Kur'an'da baş örtülecek, saç görünmeyecek diye bir şey yok! Binbeşyüzyıl önce bütünüyle çıplak gezen, göğüsleri açık bir şekilde dolaşan Arap kadınlarına "Kur'an-ı Kerim" edep yerlerinizi örtün demiş.

Hiçbir şeyi okumayanlar bari hiç olmazsa dinimizin kitabı "Kur'an-ı" okuyuverin bir zahmet. Ey uyuyanlar! Uykuda gezenler! Nereye gidiyoruz? Nereye götürülüyoruz? Farkında olmanız için daha neyi bekliyorsunuz?