BIST 8.885
DOLAR 34,31
EURO 37,19
ALTIN 3.018,55
HABER /  EKONOMİ

LC Waikiki'nin sahibi Vahap Küçük'ten zam açıklaması: 27 liraydı 81 lira oldu

Hazır giyim markası LC Waikiki'nin patronu Vahap Küçük, maliyetlerinin yükseldiğini söyleyerek zamla ilgili sorulara cevap verdi. Geçen yaz sezonunda 19 TL’ye ürettiğimiz bir çocuk sweatshirt’ü için 63 TL üretim fiyatı istendiğini söyleyen LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, stok ürünlerine zam yapmayacaklarını duyurdu.

Abone ol

Hazır giyim markası LC Waikiki, son günlerde artan yüksek maliyetlerle üretilmiş az sayıdaki model hariç, stoklarındaki kış sezonu ürünlerine sezon sonuna kadar fiyat artışı yapmayacağını açıkladı. Yapılan açıklamada, geçen yıla oranla 3 katı aşan kumaş ve diğer girdi maliyetlerindeki artışa vurgu yapılarak müşterilerin bütçesine destek olmanın amaçlandığı bildirildi.

LC Waikiki yetkilileri bu kararı, satılan ürünleri aynı maliyetlerle yerine koyamama ve stoklara bağlı sermayesinin erimesi pahasına aldığını açıkladı. Marka, 2022 yeni sezon ürünleri, Şubat-Mart ayları itibarıyla raflarda yerini alıncaya kadar, stoğundaki on milyonlarca ürüne fiyat artışı yapmayacağını açıkladı. Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamanın devamında şunları söyledi:

“Pamuk, iplik, kumaş, boya ve enerji gibi girdi maliyetlerindeki 3 katı aşan artışların tüm sektörleri zorladı. Neredeyse her şeyin fiyatının arttığı bugünlerde, müşterilerimizin giyim bütçelerine destek olmayı amaçlıyoruz”

Girdi maliyetleri 3 kat arttı

Aldıkları kararla ilgili açıklamalarda bulunan LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük “Hammadde ve enerji fiyatları şu anda tüm dünyada büyük bir sorun iken, konfeksiyon ve ihracatçı birliklerimizin de kamuoyuyla paylaştıkları gibi, bu konu ülkemizde çok daha büyük bir sorun haline geldi. Tekstil üretiminde kullanılan ana hammadde ve temel üretim maliyetlerine baktığımızda; geçen yılın aynı dönemine göre kumaşta 3 katı aşan, diğer girdilerde ise ortalamada 2 kata varan oranlarda fiyat artışları görüyoruz” dedi.

Vahap Küçük açıklamanın devamında, “2022 ilkbahar-yaz sezonu üretimlerine başladığımız bugünlerde, girdi maliyetlerimizdeki bu artış neticesinde, ürün tedarik maliyetlerimizde de geçen yıla göre 2,5 kata varan artışlar yaşanıyor. Geçen yaz sezonunda 19 TL’ye ürettiğimiz bir çocuk sweatshirt’ü için 63 TL, geçen yıl 27 TL’ye ürettiğimiz bir çocuk pantolonu için ise 81 TL üretici fiyat teklifleri ile karşılaşabiliyoruz” diye konuştu.

Fiyat artışlarına ilişkin gelen eleştirilere cevap veren Vahap Küçük, “Biz marka olarak fiyat artışlarını, sezon sonunda indirimlerle bitiremediğimiz ürünleri bir yıl sonraya devrettiğimiz durumda yapıyoruz, bu ürünleri yeni sezon emsal fiyat seviyesine çıkarıyoruz.  Bunun dışında sezon içinde yaptığımız kısa süreli indirim kampanyaları sona erdiğinde, ürünü eski fiyatına geri çekiyoruz.  Bir de sezon içinde stoğu azalan ürünler için, yeni maliyetlerle yeni üretim yaptırıp bu ürünleri rafa çıkardığımızda, doğal olarak aynı barkodla 2 fiyat olamayacağından, eski stoğun fiyatını güncel fiyatlarla eşitliyoruz. Müşterilerimizin sosyal medyada gündeme getirdiği fiyat artışı yapılan modeller de bu kapsama giren modellerdir” açıklamasında bulundu.

İhracata odaklanmayı planlıyoruz

Türkiye satış bütçesinin küçültmeyi planladıklarını aktaran Küçük, “2009 yılında başlattığımız yurt dışına açılım sonucu, bugün ciromuzun yaklaşık yüzde 50’si yurt dışından geliyor. Bu dönemde artan maliyetler ve önümüzdeki sezon oluşacak yüksek satış fiyatları dolayısıyla, Türkiye satış bütçemizi küçülterek, ihracata daha fazla odaklanmayı planlıyoruz. Buna rağmen, Türkiye’deki iplik ve kumaş fiyatlarının dolar bazında Uzak Doğu ülkelerindeki fiyatlardan yüzde 20-40 arası daha pahalı olması da, bizim yurt dışı pazarlarda uluslararası ve  yerel markalarla rekabet etmemizi ciddi şekilde zorlaştıracaktır” dedi.

DIR (Dahilide İşleme Rejimi) mevzuatı kapsamında Uzak Doğudan uygun fiyatlı iplik ve kumaşı Türkiye’ye gümrüksüz getirip, yurt içinde konfeksiyon üretimini yapıp, yurt dışına ihraç edilmesi konusunda da bilgi veren Vahap Küçük,  ‘’Dahilide İşleme Rejimini (DIR) denedik, ama dağıtım merkezi Türkiye’de olan, yüzlerce farklı üreticiyle fasona dayalı üretim yaptıran ve yurtdışında onlarca ülkeye, farklı zamanlarda gönderim yapan bizim gibi markalar için uygulanabilir olmadığını test ederek gördük.  Yıl bazında milyar dolara varan ihracatımızın içerisinde birkaç test modeli üretimi dışında DIR mevzuatından yararlanamadık’’ dedi.