BIST 9.876
DOLAR 35,07
EURO 36,56
ALTIN 2.950,19
HABER /  DÜNYA

Lazer epilasyon hakkında bilinmesi gerekenler

Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, "Lazerli epilasyon, sedef gibi deri hastalıkları olanlarda, bazı önemli yan etkileri b...

Abone ol

Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, "Lazerli epilasyon, sedef gibi deri hastalıkları olanlarda, bazı önemli yan etkileri bulunan ve ağızdan alınan sivilce ilacı kullananlarda, kalp pili olanlarda, ayva tüyü (sarı tüy) olanlarda ve sara (epilepsi) hastalarında da kullanılmıyor" dedi.
Uzmanlar, istenmeyen tüylerden kalıcı bir şekilde kurtularak tüm mevsimleri rahat geçirmenin en hızlı ve en sağlıklı yolunun, lazerli epilasyon olduğunu belirtiyor. Ancak tüylerden kalıcı bir şekilde kurtulmak isterken olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için bu yöntemle ilgili 10 önemli nokta hakkında mutlaka bilgi edinilmesi gerekiyor. Lazer epilasyon tüm dünyada yaklaşık 20 yıldır uygulansa da, hala güvenilir bir yöntem olup olmadığına yönelik kuşkular bulunuyor. Oysa lazerli epilasyonda, cilde zarar vermeden geçerek kıl kökünü etkiliyor vücutta herhangi bir atık madde bırakmıyor. Bu özelliği nedeniyle de, hijyenik bir hastane veya merkez ortamında, konusunda uzman bir doktor veya doktor denetiminde yapıldığı takdirde oldukça güvenli bir yöntem. Ancak herhangi bir olumsuz tablo ile karşılaşmamak için lazerli epilasyon hakkında yeterli bilgiye sahip olmak gerekiyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, lazerli epilasyon yaptırmadan önce bilinmesi gerekenlerle ilgili bilgi vererek, lazerin, genel anlamıyla tek dalga boyunda yoğunlaştırılmış ışık anlamına geldiğini söyledi. Öznur, "Etkisini de şu şekilde gösteriyor; kıl köklerindeki melanin adı verdiğimiz renkli pigmenti tanıyarak, ısı enerjisine dönüşüyor ve kıl kökünü tahrip ediyor. Lazer epilasyon birkaç süreçten oluşuyor. Önce alan temizleniyor, ardından bu alandaki tüyler kısaltılarak lazerle taranıyor. Lazer enerjisi deriden geçip kıl folikülündeki pigment tarafından emiliyor. Saniyeden kısa süre içinde tedavi edilen kıl folikülleri etkisiz hale getiriliyor. Alanın genişliğine bağlı olarak tedavinin süresi birkaç dakikadan birkaç saate kadar çıkabiliyor. Tüyler de 2-3 gün içinde kendiliğinden dökülüyor" dedi.
Lazer epilasyonun, geleneksel yöntemlere nazaran çok daha kısa sürmesi ve kıyaslanamayacak kadar daha güçlü olmasından dolayı tercih edildiğini belirten Öznur, epilasyonun kalıcı olması, yok denecek kadar az acı vermesi ve kısa sürede geniş alanların taranabilmesi bu yöntemin diğer üstünlüklerini oluşturduğunu ifade etti.

"KURALLARA UYGUN YAPILAN UYGULAMA KÖTÜ SONUÇLARA YOL AÇMAZ"
Kurallara uygun yapılan hiçbir lazer türünün kötü sonuçlara yol açmadığına dikkati çeken Öznur, "Ancak olumsuz bir tablonun ortaya çıkmaması için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var. Öncelikle kullanılan lazer cihazı ve türü araştırılmalı. Herkesin kıl ve ten tipi farklı oluyor. Bu yüzden tipe göre uygun olan lazer cihazları bulunuyor. Güvenli ve etkin şekilde olması için kıl ve cilt tipine göre değerler doğru belirlenmeli. Cilt rengi, kıl yoğunluğu, kıl rengi ve kalınlığına bakılarak doğru enerji tespit edilmeli. Bu belirleme aşamasında, bir dermatoloji uzmanının karar vermesi çok önemli. Dolayısıyla mutlaka dermatolog veya onun kontrolünde çalışan bir uzman ve hijyene verdiği önemle de ön plana çıkan özel hastaneler ile klinikler tercih edilmeli. Bunların yanı sıra cildin güneşten korunması da şart" ifadelerine yer verdi.
Sağlığa herhangi bir zararı olmayan lazer ışınlarının hedefinin, kıllar olduğunu bildiren Öznur, "Bu yüzden çevre dokulara zarar vermez. Olabilecek en kötü yan etkisi, kabuklanma olan bayanlarda gelişen kalıcı olmayan lekelerdir. Bu lekeler, kısa süre sonra kendiliğinden iyileşir. Lazer epilasyon güneşten koruyucu kremler düzenli kullanıldığı sürece, her mevsim yapılabilir. Ancak bazı hastalarda yüz bölgesine yaz ayında lazer uygulamak riskli olabiliyor" dedi.
Kılların renklerinde ve büyüme devrelerinde olan değişiklikler nedeniyle epilasyonun seansının kişiden kişiye, hatta aynı kişide vücudun farklı bölgelerine göre değiştiğini ifade eden Öznur, lazer tipine göre 1- 2 ay aralarla vücut için 6-8 seans yüz için 10-12 seansın önerildiğini, ancak tüyler açık renkli ve ince ise lazer ışığını emmeyeceği için lazer epilasyondan etkilenmediğini dile getirdi.
Lazer epilasyon adet görmeye başlanıldığı dönemlerden itibaren her yaşta yapılabildiğini belirten Öznur, "Nedeni ise bu dönemlerde hormonlardan dolayı tüylerin gelişimini tamamlamış olması. Ancak bu yöntem tamamen beyaz tüylere sahip kişilere uygulanmıyor. Bunun yanı sıra hamilelerde, sedef gibi deri hastalıkları olanlarda, bazı önemli yan etkileri bulunan ve ağızdan alınan sivilce ilacı kullananlarda, kalp pili olanlarda, ayva tüyü (sarı tüy) olanlarda ve sara (epilepsi) hastalarında da kullanılmıyor" ifadelerini kullandı.

LAZER ÖNCESİ YAPILMASI GEREKENLER
Öznur, "İşlem yapılmadan 4 hafta öncesinden ağda cımbız, epilatör ve tüy dökücü gibi kıl köklerine etki edebilecek herhangi bir işlem uygulanmamalı. 1 ay öncesinden itibaren gün ışığı ve bronzlaşmadan özellikle kaçınılmalı. En uygunu, işlemi kişinin kendi ten rengine sahip olduğu zaman yapmak. Eğer kullanılan bir ilaç varsa yöntemi uygulayan uzmana mutlaka bilgi vermeli. Uygulamadan önce kimyasal peeling veya cildi soyacak krem uygulaması yapılmamalı ve tüy sarartıcı madde kullanılmamalı. Uygulama sırasında meydana gelme durumunda kişiyi ve uzmanı sıkıntıya sokacak bir hastalığın varlığında mutlaka bilgi verilmeli, herhangi bir cilt hastalığı varsa uygulayıcıyı uyarılmalı" dedi.
Tedavi sonrasında hafif kızarıklık, ödem veya su toplamasının olabileceğini belirten Öznur, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Bunun için cilt güneşten korunmalı. 30 veya daha yüksek faktör güneş koruyucusu kullanılmalı ve bu süre en az 3 ay olmalı. Lazer uygulanacak olan bölge nemlendirici krem ile nemlendirilmeli. İşlemden sonra 24 saat içinde işlem yapılan bölgeye sıcak su değdirilmemeli. Ağrı şişme olursa, aynı gün yumuşak beze sarılı buz tatbik edilmeli. Yine 24 saat içinde fondöten ve allık gibi cildi kapatan uygulamalardan kaçınılmalı. Kabuklanmalara el sürülmemeli. Ağda ve tüy dökücü kremler kullanmayınız. Bölgeye nazik davranmalı ve kaşımamalı. Keseleme gibi tahriş edici işlemlere maruz bırakmamalı. Ateş ve iltihap gibi enfeksiyon bulgusu varsa mutlaka işlem yapan uzman aranmalı."
(İHA)