İstanbul’da öldürülen Amerikalı turist Sarai Sierra’nın katil zanlısı “Laz Ziya” lakaplı Ziya Tasalı, akıl sağlığının yerinde olup olmadığın...
Abone olİstanbul’da öldürülen Amerikalı turist Sarai Sierra’nın katil zanlısı “Laz Ziya” lakaplı Ziya Tasalı, akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi.
Sierra’nın öldürülmesine ilişkin davaya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada sanık Ziya Tasalı ve avukatları ile Sierra ailesinin avukatları hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan avukat Nur Yılmazlar ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’nden avukat Gökçesu Özgül de katılarak davaya müdahil olma talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, 6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun 20. maddesini dikkate alarak suçtan zarar görmesi ihtimali nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı olan Nuh Yılmazlar’ın duruşmaya katılan vekil olarak kabulüne karar verdi.
Sierra ailesinin avukatı olan Ceren Şarman’ın ise mahkemeye katılma talebinde bulunduğu dilekçede Bexiada Jimenez’in Sarai’nin annesi olduğuna ilişkin belgeleri ibraz etmediğinden bu aşamada talebinin reddine, belgelerin mahkemeye ibrazından sonra talebin yeniden değerlendirilmesine, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği’nin niteliği ve suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi için davaya müdahil olma talebinin reddine karar verdi.
Duruşma salonuna gelen Ziya Tasalı’nın yürürken topalladığı görüldü. Sanık Ziya Tasalı, kimlik tespitinde Karabük, Yenice nüfusuna kayıtlı olduğunu ama sabit bir ikametgahının olmadığını söyledi. Ayrıca okur yazar olmadığını ifade eden Tasalı, kağıt toplayarak geçimini sağladığını belirtti. Mahkeme Başkanı Tevfik Güngören’in sorusu üzerine Ziya Tasalı 1984, 1985 ve 1990 yıllarında silah ve hırsızlık suçlarından sabıkası olduğunu ifade etti.
Kimlik tespitinden sonra sanık Ziya Tasalı’ya savunma yapması için söz verildi. Laz Ziya lakaplı Ziya Tasalı savunmasında suçu kabul ettiğini ama iddia edildiği şekilde işlemediğini ifade ederek, “Olay tarihinde surların dibinde oturuyordum, tiner almıştım, kafam iyiydi. Saat 11:30 12:00 sıralarında onu tren raylarında gezerken gördüm. Üzerinde kısa bir atlet vardı. Yarı çıplaktı, yanına yaklaşıp öpmek istedim. Öpmek istediğimi anlayınca elindeki telefonla alnıma vurdu, bunun üzerine bende onu ittim. İtmem sonucu yere düştü. Düşmesinden sonra iyi niyetle onu yerden kaldırmak istedim ancak o eline aldığı taş parçasıyla tekrar bana vurdu. Bunun üzerine bende onu bacaklarından tutarak surların içinde devamlı kaldığım yere doğru sürükleyerek çektim. Çektiğim yerde tartıştık, o benim dilimi bilmediğinden ben el işaretleriyle ona vurduğu yerleri göstererek suratımı kanattığını anlatmaya çalıştım. Bana vurmaması için bileklerinden tuttum, o sırada cinsel organlarıma tekme attı. Bunun üzerine pantolonumu çıkarmaya çalışırken yanımda taşıdığım kuru sıkı tabanca yere düştü. Ben yere düşen tabancayı almaya çalışırken o pantolonunu bileklerine kadar indirmişti. Ancak o arada yerden aldığı bir taşla aniden tekrar suratıma vurdu. Bu son darbe üzerine kendimi tamamen kaybettim. Yerden tesadüfen bulduğum tuğla veya taş ile vurdum. Neresine vurduğumu tam olarak hatırlamıyorum. Olay yerinde boşalmış olabilirim ama ben maktüleye ölmeden önce tecavüz etmedim, her nasılsa menim onun giysilerine bulaşmış olabilir. Herhangi bir cinsel saldırıda bulunmadım. Ben sadece öpmek istedim, buna karşı koyunca olay meydana geldi’’dedi.
Sanık avukatı Merve Gürkan, müvekkilinin savunmasını doğru olduğunu ve saikinin tecavüz olmadığını, tecavüzü önlediği için onu öldürmediğini, zaten bu yöndeki savunmasının aksini doğrulayan başkaca kanıtların olmadığını ifade etti. Diğer sanık avukatı Sinan Şamil Küçükoğlu ise Ziya Tasalı’nın aile efradıyla görüştüğünde akli melekelerinin yerinde olmadığını, halen işlediği suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek yeterlilikte bulunmadığını bu nedenle yetkin bir kuruma sevk edilerek rapor aldırılması talebinde bulundu.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan davaya müdahil olan avukat Nur Yılmazlar ise sanığın savunmasını kabul etmediklerini, sanığın maktulü cinsel birleşme talebini kabul etmemesi nedeniyle öldürdüğünü söyledi. Cinsel saldırı isteği olmasa sanığın Sarai’yi yakalayıp öldürdüğü yere sürüklemeyeceğini ifade eden Yılmazlar, sanık cinsel saldırı amacını taşımaktadır’’ dedi.
Mahkeme heyeti sanık Ziya Tasalı’nın akıl hastalığının bulunup bulunmadığının, akıl hastalığı varsa derecesinin tespiti için Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine ve sanığın tutukluluk durumunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
(İHA)