BIST 9.660
DOLAR 34,60
EURO 36,36
ALTIN 2.917,12
HABER /  DÜNYA

Laik İran vaadi

Sürgündeki İran direniş hareketi, iktidara gelmeleri halinde laik, İran” vaadinde bulundu.

Abone ol

Sürgündeki İran direniş hareketi, iktidara gelmeleri halinde “kitle imha silahsız, laik, demokratik ve komşularıyla barışık bir İran” vaadinde bulundu.

Sürgündeki İran Direnişi Ulusal Konseyi’nin cumhurbaşkanı sıfatına sahip temsilcisi Meryem Radjavi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından davet edildiği Strasbourg’da bugün yaptığı bir sunumda, batı dünyasına “laik, demokratik, komşularıyla barışık ve kadın-erkek eşitliğinin güvence altında olduğu bir İran” sözü verdi.

Dünyanın bugün “köktendici bir rejimin atom silahına kavuşması” veya “Ortadoğu’da yeni bir savaş perspektifi” gibi bir ikilem içinde olduğu görüşünü dile getiren Radjavi, bu ikileme karşılık kendilerinin “üçüncü bir yol” önerdiklerini, bu yolun “İran halkının ve örgütlü direnişinin demokratik değişimi” olduğunu savundu.

Radjavi, iktidara gelmeleri durumunda atom bombası ve her türlü kitle imha silahından arındırılmış bir İran yaratacaklarını söyledi.

Mensubu olduğu direniş hareketinin İran’da demokratik değişim için hazır olduğunu vurgulayan Radjavi, ülke içinde önemli desteğe sahip olduklarını ve Irak’ın İran sınırındaki Eşref yerleşim merkezinde organize bir güç buludurduklarını anlattı.

İran halkını “mollalardan kurtarmak” istediklerini söyleyen direniş hareketi lideri, rejimin bugüne kadar 120 bin politik tutukluyu katlettiğini ve işkence ve kötü muamelenin yasallaştırıldığını söyledi.

İRAN SÜNNİ-Şİİ SAVAŞI ÇIKARIYOR

İran’ın Irak’ta kendi güdümünde bir uydu rejim oluşturmaya çalıştığını söyleyen Radjavi, Sünniler ile Şiiler arasındaki iç savaşı da Tahran rejiminin çıkardığını öne sürdü.

Radjavi, uluslararası topluma, İran rejimi ile kararlı biçimde mücadele etmesi, İran’a boykot uygulaması ve İran direnişini desteklemesi çağrısında bulundu.

Kökeninde Halkın Mücahitleri Örgütü’nün bulunduğu İran Direnişi Ulusal Konseyi’ne Avrupa Parlamentosu’ndan sonra AKPM’nin de destek vermesi, bu hareketin Avrupa tarafından resmi biçimde desteklenmeye başlandığının işareti olarak yorumlanıyor.