Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, toplumun bazı kesimlerinde yaygın olan 'lades'in caiz olmadığını açıkladı.
Abone olBir vatandaşın sorusunu cevaplandıran Yüksek Kurul, "Taraflardan bir kimsenin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı tüm oyunlar haram kılınmıştır. Bir taraf karşılıksız olarak kaybederken, diğer taraf da hak etmeden kazanmaktadır. Bu özellikleri taşıyan lades oyunu da bir tür kumar niteliğindedir" ifadelerini kullandı.
Lades; topluma mal olmuş, daha çok çocuklar arasında oynanan bir oyun. Lades, tutuşacak olan iki kişiden biri, eline tavuğun göğsünden çıkan çatal şeklindeki lades kemiğini alır, bir ucundan kendisi tutar, öbür ucunu karşısındakine tutturur ve ardından karşıdaki kişiye bir şey verir ve böylece oyun başlamış olur. Kendisine bir şey verilen kişi bunu, 'Aklımda' diyerek alabilir. Bu durumda kaybetmemiş olur. Eğer, 'aklımda' demezse diğer kişi 'Lades' diyerek oyunu bitirir ve kazanmış olur. Çoğu zaman aile içinde veya arkadaşlar arasında sadece eğlenceli zaman geçirmek ve muhabbete vesile olsun amacıyla oynanan ladeste kaybeden tarafın, kazanan tarafa çok küçük de olsa bir şey vermesinin caiz olmadığı bildirildi.
Toplumda yaygın olarak oynanılan ladesin helal olup olmadığını merak eden bir vatandaş Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'na 'Unutturmaya dayalı olarak oynanan lades caiz midir' sorusunu yöneltti. Konuyu enine boyuna değerlendiren Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı Dini Soruları Cevaplandırma Platformu, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, ladesin caiz olmadığına hükmetti.
Platformdan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Taraflardan bir kimsenin kazanıp diğerinin kaybetmesi esasına dayalı bütün şans oyunları kumar kapsamında değerlendirilip haram kılınmıştır. Zira bir taraf karşılıksız olarak kaybederken, diğer taraf da hak etmeden kazanmaktadır (İbn Nüceym, el-Bahrü’r-raik, XXII, 381; İbn Abidin, Reddu’l-muhtar, VI, 403). Bu özellikleri taşıyan lades oyunu da bir tür kumar niteliğindedir. Kumar niteliğindeki uygulamalara çeşitli isimler verilmesi, yasaklık hükmünü değiştirmez (İbn Kudame, el-Muğni, IV, 194). Bu sebeple kaybedenin kazanana bir şey vermesi şartı ile lades oyunu oynamak caiz değildir. Böyle değil de sadece eğlence maksadı ile oynanmasında ise bir sakınca yoktur."
OLGUNLAŞMAMIŞ SEBZE, MEYVEYİ SATMAK CAİZ DEĞİLDİR
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, henüz olgunlaşmamış sebze ve meyvenin satışının da caiz olmadığını bildirdi. Vatandaşın sorusuna sanal alemden cevap veren kurul, "İslam alimleri, Hz. Peygamber'in (s.a.s.) meyvesi olgunlaşıncaya kadar hurmanın, danesi beyazlaşıp afetten emin oluncaya kadar da ekin satışını yasaklamasını (Müslim, Buyu’, 13) gerekçe göstererek henüz olgunlaşmamış, kendisinden insan yiyeceği veya yem olarak yararlanılacak durumda olmayan sebze ve meyvelerin satışını caiz görmemişlerdir. İnsanlar için yiyecek, hayvanlar için de yem olarak kullanılabilecek durumda olan sebze ve meyvelere gelince; bunların henüz olgunlaşmadan satışı caizdir. Zira bu durumdaki sebze ve meyveler, kendilerinden yararlanılan (müntefeun bih) ve değeri olan (mütekavvim) bir mal olarak kabul edilir (Mevsıli, el-İhtiyar, İstanbul, ts. II, 182-183)" açıklamasında bulundu.