BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

La Stampa: Hepimiz neden Cumhuriyet değiliz?

İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan bir yorum yazısında, Türkiye'de medyaya yönelik baskılara karşı Avrupa'nın sessiz kalması eleştirildi.Yazı "Hepimiz Charlie Hebdo'yuz da neden hepimiz Cumhuriyet değiliz?" başlığıyla yayımlandı.

Abone ol

İtalyan La Stampa gazetesinde yayımlanan bir yorum yazısında, Türkiye'de medyaya yönelik baskılara karşı Avrupa'nın sessiz kalması eleştirildi.

Cumhuriyet gazetesinin "MİT tırları" haberi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu habere verdiği tepkiden yola çıkılan yazı, "Hepimiz Charlie Hebdo'yuz da neden hepimiz Cumhuriyet değiliz?" başlığıyla yayımlandı.

İtalya'nın en eski gazetelerinden biri olan ve merkez-sol çizgide yayın yapan La Stampa'da, Antonella Rampino imzasıyla yayımlanan yorumda şu ifadeler yer aldı:

"Neden 'Je suis Charlie Hebdo' demiş olan bizler bugün 'Hepimiz Cumhuriyet'iz' demiyoruz? Neden her türden özgürlüğün aracı olan sosyal medyada sessizlik hakim ve öfke yükselmiyor?

Halife tarafından yönlendirilen kanlı terör saldırılarından sonra milyonlarca Avrupalıyı sokaklara döken ama Türk ajanların Suriyeli isyancılara silah gönderdiğini belgeledi diye bir gazetenin yayın yönetmenini iki kez ömür boyu hapis gerektiren suçlarla itham eden, tüm özgür basını tehdit eden bir cumhurbaşkanının karşısında susmamıza yol açan ne?"

"Elbette iki olay birbirinden çok farklı. Bir tarafta, Avrupa topraklarında, Paris'te, bir saldırı, diğer tarafta ise Avrupa'nın ucundaki bir ülkede, yakında anayasal olmaktan çıkabilecek özgürlükler konusunda gerileme söz konusu."

"Türkiye'ye verilen AB sözünün yerine getirilmemesinin bu ülkeyi gittikçe yalnızlaştırdığı belirtilen yazıda, "Bugün ülke neo-Osmanlı İslamcılığına sürükleniyor ve otokrasiden bir adım uzakta bulunuyor" denildi.

'Avrupalı gazeteciler nerede?'

Geçen Ocak ayında Paris'te Charlie Hebdo dergisine düzenlenen saldırılarla Türkiye'de yaşananlar arasındaki esas farkınsa Avrupa kamuoyunun ve gazetecilerin tepkisi olduğu yorumunu yapan yazar, şöyle devam etti:

"Ankara'da Erdoğan, New York Times, New Yorker, CNN ve BBC'nin eleştirilerini Batılı güçlerin komplosu olarak lanse ediyor ve bunu 7 Haziran'daki seçimler için yürütülen kampanyayı radikalize etmek için kullanıyor, bu şekilde aşırı milliyetçi ve Müslüman oyları toplamayı amaçlıyor.

Bu durum karşısında, Cumhuriyet gazetesinin bütün gazetecileri yayın yönetmeni Can Dündar'ı savunmak için sıraya geçti: gazetenin baş sayfasından koro halinde "Sorumlu benim" dediler.

Peki Avrupalı gazeteciler nerede? Avrupa nerede? Ayın 7'sinde Erdoğan, Anayasayı değiştirmeye ve daha fazla gazetecinin tutuklanmasına yetecek bir çoğunluk kazanırsa ne olacak? Burada, Avrupa'da, ekonomik kriz hala ısırıyor, hatta orta sınıfı yutuyor, ama hala refah tarafından uyuşturulmuş durumdayız. Avrupa, kendisini bu refah olmaksızın hayal bile edemez, üstelik gerçeklerden kaçınmak pahasına bile olsa. O kadar uyuşmuşuz ki, yine kapımızın önünde yaşananları fark edemiyoruz. Geçmişte Balkanlarda, Mağrip'te ve Ortadoğu'da olduğu gibi başka kötülüklerin habercisi olduğunu fark edemiyoruz."