TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, parti kapatılmasına her zaman karşı olduğunu söyledi. Ancak...
Abone olBahçeşehir Üniversitesi Sertifika Programı "Siyaset Okulu"na konuşmacı olarak katılan Kuzu, Avrupa ülkelerinde İspanya örneği dışında parti kapatmanın hemen hemen hiç olmadığını ifade etti.
Türkiye'de 1980 öncesi 6, sonrasında ise 7 partinin kapatıldığına işaret eden Kuzu, bazı partilerin, kongrelerini zamanında yapmadıkları gibi gerekçelerle kapatıldığını anımsattı.
Burhan Kuzu, partilerin birer dernek olmadığını, "bir kişinin yaptığının tüm partiye mal edilmesinin ne derece doğru olduğunun sorgulanması gerektiğini" kaydederek, "Mesela 'katsayının kalkması lazım' diyorsun, o söz de kapatma dosyasına konuyor. O zaman biz siyasetçiler ne diyeceğiz. Biz Kanarya Sevenler Derneği değiliz ki" diye konuştu.
Kuzu, artık Türkiye'de parti kapatmalarda Avrupa'daki örneklerin takip edildiğini dile getirerek, İspanya'da terör örgütleri ile bağı olduğu gerekçesiyle kapatılan partinin başvurusunun AİHM tarafından reddedildiği belirtti.
DTP'nin kapatılmasında İspanya'daki parti kapatma davasına gönderme yapıldığını ifade eden Kuzu, "Ben parti kapatmaya her zaman karşı oldum, ama eğer şiddetle bağını koparmıyorsa, terör örgütü ile organik bağı varsa hangi parti olursa olsun kapatılmayı hak etmiş demektir. Böyle bir şeyi de kimse tolere edemez" dedi.
Kuzu, Anayasa Mahkemesince kapatılan partilerin başka isimlerle devam ettiklerini, ancak milletin kapattığı partilerin bir daha ortaya çıkamadıklarını vurguladı.
DTP'nin kapatılmasından sonra yöneticilerinin önce "sine-i millete dönüyoruz" dediklerini, sonra da başka bir partiyle devam ettiklerini hatırlatan Kuzu, "Onlar, 'Öcalan da bunu istiyor' deyince zaten pişmiş aşa su katıldı. Ben bunu hayra yormuyorum" diye konuştu.
Burhan Kuzu, Anayasa değişikliği konusunu iktidar ve muhalefetin bir araya gelerek ele alması gerektiğini, Anayasa'nın artık "yamalı bir bohçaya" dönüştüğünü söyledi.