Gönültaş, Kuzey Irak'ta kurulmaya çalışılan Kürt devletinin Yahudi devleti olduğunu şöyle kaleme alıyor
Abone olDünden Bugüne Tercüman Gazetesi yazarlarından Nuh Gönültaş, bugünkü köşesinde, İsrail'in Kuzey Irak'ta kurulmak istenen Kürt Devletiyle ilişkisini kaleme alıyor.
İşte Nuh Gönültaş'ın yazısı:
Kuzey Irak'taki gizli tehdit!
"Kuzey Irak'ta 15 tane İsrail irtibat bürosu var. Simon Peres (İsral eski Dışişleri Bakanı) üç yıl önce İsrail Parlamentosu'nda konuştu, '2010 yılına kadar vaat edilmiş topraklarda Büyük İsrail devletini kuramazsak Allah'ın gazabına uğrayacağız' dedi. Bugün Kuzey Irak'ta kurulmaya çalışılan Kürt devleti değil Yahudi devletidir. Irak'ta bir Yahudi bir de Kürt devleti olacak. Arapları Irak'tan kovacaklar. Orada bir Yahudi devleti kurulması son safhada."
Bu sözlerin, anti semit (Yahudi karşıtı) bir yazar veya düşünüre ait olduğunu zannettiyseniz yanıldınız. Bu cümleleri söyleyen kişi, dört yıl önce Ordu'dan emekliye ayrılan emekli Tuğgeneral Veli Küçük. Kamuoyu Veli Küçük'ün ismini daha çok, 1996'daki Susurluk kazasından sonra Jandarma içindeki pozisyonuyla tanıdı. Ama, onu yakından tanıyanların aktardığına göre, asıl uzmanlık alanını Orta Asya Türkleri, Balkan Türkleri ve Kuzey Irak'taki Türkmenler oluşturuyor.
O yüzden mesela, Azerbaycan'daki seçimler sırasında Bakü'deydi. Veli Paşa'nın sık sık Kuzey Irak'a seyahatler yaptığı da biliniyor. Bu sebeple, 7 Şubat günü İstanbul'da verdiği konferansta kullandığı, "Irak'ta biri Yahudi diğeri Kürt olmak üzere iki devlet kurulacak . Araplar bu topraklardan kovulacak" cümlesini, sadece onun "bireysel görüşleri" olarak nitelendirmek yanlış olur. Ankara'da uzunca bir süredir, İsrail'in Kuzey Irak'ta bazı "örtülü faaliyetler" içinde olduğuna dair kanaatler giderek güçleniyor. Ankara'daki etkili devlet kurumlarında bu kanaatin yaygınlaştığının ilk işareti aslında Veli Küçük'ün konferansından önce bir başka şahsiyetten daha gelmişti.
Ankara'daki Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin başında bulunan Profesör Ümit Özdağ, İsrail'de bazı çevrelerin Kuzey Irak'taki "Yahudi Kürtler" kartına oynadıklarını birkaç defa dile getirdi. Veli Küçük, bu konuda da ilginç sözler kullanmış. Yahudilerin "Büyük İsrail devleti" için Güneydoğu Anadolu Projesi etrafında bölgede toprak alımı yaptıklarını belirtip, "GAP'ı da satın aldılar" demiş. Küçük, Kuzey Irak'ta Celal Talabani ile birlikte ikinci önemli aktör olan Mesut Barzani'nin Kürt değil Yahudi olduğunu, Barzani ailesinden tam altı haham çıktığını, Mesut Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani'yi yıllar önce ABD'ye tedaviye götürenlerin "Yahudi lobisi" olduğunu iddia ediyor.
Veli Küçük'ün bu sözlerinin üzerinden iki hafta bile geçmemişken, İsrail Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Dr. Alon Liel, Antalya'da yapılan "Yarını Arayışlar" toplantısında ilginç cümleler kullanmış. Kuzey Irak'taki Kürt varlığının "İsrail'e dost" olduğunu belirten Dr. Liel, "Kürtlerin 1960'larda İsrail ile ilişkilerini unutmamak gerekir. Irak'ın ortası ve güneyi ise İsrail'e karşı hasmane bir tutuma gireceklerdir." diyor. Müsteşar, Batılı ülkelerin Irak'ın kuzeyine, ülkenin diğer bölgelerine kıyasla çok daha yakın duracağını, Avrupa'daki Kürtçü faaliyetlerin düzeyi dikkate alındığında bu durumun Avrupa'nın Kuzey Irak'la ilişkisini kuvvetlendireceği öngörüsünde bulunuyor.
Müsteşar, "Sonuçta Irak'ın dağıldığı bir senaryoda, kuzeyde şekillenecek kimliğe yardımcı olacak uluslararası güçler çıkacaktır.'' demeyi de ihmal etmiyor.
Öyle sanıyoruz ki İsrail makamları Türkiye'de bu konuda giderek artan kuşkuları yakından izliyordur. Profesör Ümit Özdağ'ı dikkate alıp almamaları onların bileceği iş, ama Tuğgeneral Veli Küçük'ün ortaya koyduğu görüşleri iyice düşünmelerinde fayda var. Umarız, Veli Paşa'nın ortaya koyduğu görüşleri onun "bireysel görüşleri" olarak değerlendirme hatasına düşmezler.