Kuzey Irak'a Türkiye hayat verdi

PKK ile Irak'taki Kürt hareketlerinin önemli gelir kaynağının, Türkiye ile Irak arasında yük taşıyan Türk plakalı araçlardan sağlandığı ortaya çıktı.

Kuzey Irak'ta yaşanan bunca vahim durumu Tercüman yazarı Şamil Tayyar'ın kaleminden öğreniyoruz... İşte Tayyar'ın günlerce konuşulacak yazısı... PKK'YA YILDA 300 TRİLYON TBMM Başkanlığı, akaryakıt kaçakçılığı iddialarını araştırmak üzere kurulan komisyonun 311 sayfa ve eklerden oluşan raporunu, önümüzdeki hafta milletvekillerine dağıtacak. Meclis yönetimi, daha önce yayınladığımız iki tanık ifadesi tutanakları nedeniyle, raporun vekiller görmeden basına sızdırılmasını önlemek için âdeta sıkıyönetim uyguluyor. Ne var ki, raporun tamamı da elimize ulaştı. 4 aylık çalışmaları sırasında 17 toplantı yapan, 57 tanık dinleyen ve Edirne’den Batum’a kadar 10 şehirde yerinde incelemelerde bulunan komisyonun çok çarpıcı tespitleri var. Rapora göre; Irak’taki ham petrol taşıma ihalelerine PKK yandaşlarının ortak olduğu firmalar giriyor. O nedenle, bölgedeki ham petrol ve motorin kaçakçılığı PKK’nın kontrolünde. PKK’nın akaryakıt kaçakçılığından yıllık geliri ise 250-300 trilyon lira arasında. Bu kaçakçılık geliri, PKK’nın palazlanmasında önemli rol oynuyor. Sınır ticareti yapan vatandaşların arasına karışan PKK militanları, muhtelif silah, suikast silahı, bomba ve mühimmat uydu destekli iletişim araçlarını da akaryakıt tankerlerinin iç bölümleri ve zulalarında taşıyarak Habur’dan yurda sokuyor. Kuzey Irak’a biz hayat verdik! 2003 yılına kadar süren sınır ticaretinin, Kuzey Irak’ta kurulmaya çalışılan sözde Kürt Devleti’ne hayat verdiği, çok çarpıcı bir üslupla anlatılıyor: “Habur’un karşısında yer alan İbrahim Halil Gümrük kapısından yıllık ortalama 500 milyon dolar gelir elde eden K. Irak’taki etnik oluşum, bu gelirle hem bölgesel idarelerini ekonomik ve siyasal anlamda güçlendirmiş, hem Irak’ın kuzeyi için muhatap olarak kabul edilmiş, hem de Irak’a yapılan ikinci müdahale sonrasında yeni dönemde Irak’ın yönetimine talip olan kuzeyde yerleşik etnik oluşuma yaşamsal destek sağlamıştır.” Raporda, ilk Körfez savaşından sonra Kuzey Irak’taki Kürt hareketlerinin diğer önemli gelir kaynağının da Türkiye ile Irak arasında yük taşıyan Türk plakalı araçlara mutad depo kapsamında verilen motorin olduğu belirtiliyor: “Kuzey Irak’ta Asya isimli şirket üzerinden Türk plakalı araçlara motorin satıldığı, sadece ham petrol taşınan dönemde satılan motorin miktarının 11 milyon varil olduğu görülmektedir. Belirtilen şirketlerin ortaklarından birinin İbrahim Halil Gümrük Kapısı’nı da kontrol eden KDP liderinin kardeşi N. Barzani ile Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in oğlu Uday’ın olması dikkat çekicidir. Kuzeydeki oluşumun hem Türkiye, hem Saddam Hüseyin yönetimi, hem de müdahaleyi yapan koalisyon güçlerince desteklenmesi dikkate değer bir durumdur.” Devleti böyle soydular Rapordaki diğer tespitleri ise özetleyerek aktarmak istiyorum: 1- Kaçakçılık; dağıtım, transit işlemler, solvent ve bazyağı karışımı, dahili kabotaj ve sınır ticareti şeklinde 5 ayrı yoldan yapılıyor. Tespit edilen kaçak akaryakıt miktarı, 7.814.121.888 kg. 2- Kaçak ham petrol, yüzlerce kaçak arıtma ve rafineri tesislerinde damıtıldıktan sonra ucuz fiyatla satılıyor. Genelkurmay, 05.02.2002 tarih ve 78 sayılı yazısıyla Başbakanlığı uyardı. Daha sonra yapılan tespitlerde 70 kaçak rafineri tespit edildi. 3- Petrol boru hatlarında 1987-2004 arasında 367 hırsızlık olayı saptandı. Boru tamir masrafları dahil hırsızlığın maliyeti 5-6 milyon dolar. Raporda, “Hırsızlık olaylarının sayısı ve verdiği zarar açıklanabilirken kaçağa giden ham petrol miktarının bilinmemesi düşündürücüdür” denildi. 4- Herhangi bir gemi siciline kayıtlı olmadığı anlaşılan 18 adet hayali gemiye A.D ve P. A.Ş tarafından toplam 85 defada yaklaşık 1.640 ton ÖTV’siz yakıt verilirken, devletin 1 trilyon 324 milyar lira ÖTV kaybı oldu. 5- Akaryakıt kaçakçıları, maliyeti 100 milyar lirayı bulan kamyonları banka kredisiyle satın alıyor. Aylık ortalama 8 milyarlık banka kredileri kaçakçılık geliriyle ödeniyor. 6- İran’dan gönderilen motorinler için PKK, İran’da at başına vergi alıyor. Yakalanan atlar kaçakçılar tarafından 90 milyon liraya yeniden satın alınıyor. 7- Aliağa, Trabzon, Rize ve Hopa bölgelerindeki komisyon üyelerinin incelemeleri önceden kaçakçılara sızdırıldığı için amacına ulaşmadı. 8- Yıllık 34 milyon ton olan akaryakıt tüketiminin yüzde 10’u kaçak. Devletin sadece 2004’deki vergi kaybı, 4.5 milyar dolar. 9- Sınır ticareti kapsamında devletin 1997-2002 arasında vergi kaybı ise 7.6 milyar dolar. 10- Kaçakçıların 10 yıllık kazançları ise 2.7 milyar dolar. 11- 1998-2003 arasında sınır ticareti kapsamında toplam 5.400.342 ton ham petrol ithalatı yapan TPİC, bunun 5.316.028 tonluk kısmını TPAO ve TÜPRAŞ’a teslim etti. Aradaki 84.314 ton ham petrol kayıp. 12- Habur’dan giren mutad depo fazlası motorini TPİC’e teslim etmesi gereken TASİŞ’in 2002-2005 arasında TPİC’e toplam 105.550.956 LT tahsis yaptığını bildirmesine rağmen, TPİC toplam 93.949.412 LT motorin teslim aldığını belirtti. 11.601.544 LT motorin kayıp. 13- TASİŞ, 1998-2002 arasında Habur sınır kapısında mutad depo fazlası olarak teslim aldığı akaryakıt ile burada yakalanan kaçak akaryakıtı Şırnak Valiliği adına tahsis etti ancak daha sonra Şirgintaş A.Ş ve piyasadaki petrol istasyonları vasıtasıyla amacı dışında, düşük ücretle piyasaya satıldı. 14- TASİŞ’teki bu tespitler yapılırken bir ihbar üzerine Devlet eski Bakanı ve Şırnak Milletvekili Mehmet Salih Yıldırım’ın banka hesapları incelendi. Yıldırım’ın Demirbank Yıldız/Ankara şubesinde kendi adına açılmış 841-1006990 no’lu hesaba Londra’dan 663.294.492.230 TL transfer yapıldığı saptandı. Yine eşi Çiğdem Yıldırım adına şubede kayıtlı 841-1007695 no’lu hesabın hareketleri incelendiğinde, 10.07.2004 tarihinde yurtdışına 51.849.840.000 TL transfer yapıldığı ortaya çıktı. Komisyon, bu paralarla TASİŞ’teki kaçakçılık vurgunu arasında bağlantı olup olmadığının araştırılmasını istedi.