BIST 9.460
DOLAR 34,54
EURO 36,10
ALTIN 3.008,92
HABER /  GÜNCEL

Kuzey Buz Denizi'nde büyük tehlike!

Bilimadamları, okyanusun kimyasal yapısında geniş çaplı değişimler belirledi.

Abone ol

Yapılan yeni bir araştırmanın sonuçları, karbondioksit salımındaki artış nedeniyle Kuzey Buz Denizi'nin asit oranının arttığını gösteriyor.

Norveç merkezli Uluslararası İklim ve Çevre Araştırmaları Merkezi'nde görevli bilimadamları karbondioksit salımının şu anda kesilmesi durumunda bile, Kuzey Buz Denizi'nde suyun kimyasının sanayileşme öncesi duruma dönmesinin on binlerce yıl alacağını belirtiyorlar.

Yaşanan değişimlerden, ticarî olarak büyük değer taşıyan balık türlerinin yanısıra pekçok diğer deniz canlısının da etkileneceği belirtiliyor.

Araştırmaya göre, denizlerin ekosisteminde büyük değişimler olacağı öngörülürken, bu değişimlerin ve etkisinin ne olacağı konusunda büyük bir belirsizlik var.

Karbondioksit salımının yerküreyi ısıttığı biliniyor. Ayrıca, karbondioksit havadan emildiği takdirde tuzlu deniz suyunda asit oranını da arttırıyor.

Karbondioksitin havadan emilmesi soğuk sularda daha hızlı meydana gelen bir kimyasal değişim bu nedenle Kuzey Buz Denizi bu değişime çok daha açık bir ortam sağlıyor. Öte yandan, Kuzey Buz Denizi'ndeki buzulların erimesi, daha büyük bir deniz yüzeyini karbondioksitle temasa açık hale getiriyor.

Kuzey Buz Denizi'ndeki değişimleri tetikleyen bir diğer unsur ise nehirlerden ve eriyen buzullardan gelen tatlı su miktarındaki artış. Tatlı su, yapısı gereği, karbondioksit nedeniyle artan asit oranlarını dengelemekte daha az etkili.

Araştırmayı yürüten bilimadamları, Kuzey Buz Denizi'nde asit oranının farklı derinliklerde değişiklik gösterdiğini belirtiyorlar.

Rapor hazırlayan heyetin başkanı Norveç Su Araştırmaları Enstitüsü'nden Richard Bellerby, bölgede değişen seviyelerde pH* değerleri kaydettiklerini, bu değişimde başlıca unsurun bölgelerin aldığı farklı tatlı su miktarları olduğunu söyledi.

Bellerby, "Tatlı su ve tuzlu suyun karışması ağır bir süreç. Bu nedenle bazı bölgelerde tatlı su deniz suyu üzerinde bir tabaka zar oluşturuyor. Tatlı su, pH değişimini düzenleyen bir tampon görevi yapan iyonların konsantrasyonunu azaltıyor. Kuzey Buz Denizi üzerindeki buzullar bir kapak görevi görüyordu. Ancak buzulların erimesiyle suyun karbondioksit emişi artıyor" dedi.

Bilimadamları, okyanus suyunun yüzeyindeki asitleşme oranının Sanayi Devrimi öncesine kıyasla yüzde 30 daha fazla olduğunu belirtiyor.