Kütahya'da, öğrenci olaylarıyla ilgili olarak 12 kişi tahliye edildi
Abone olKütahya'da, bir üniversite öğrencisinin bıçaklanarak öldürülmesi olayını da kapsayan soruşturma çerçevesinde, hakkında ''Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak amacıyla kasten adam öldürmek, bu suça iştirak etmek, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'' gibi bir dizi suçlamayla dava açılan 17 kişiden 12'sinin tahliyesine karar verildi.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına tutuklu 17 sanık ve avukatlarının yanı sıra müştekilerin avukatı katıldı.
Duruşmada ilk olarak Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Germiyan Kampüsü içinde Hasan Şimşek'in ölümüne neden olmakla suçlanan Mehmet Tuğrul savunmasını yaptı.
Olay günü sınav için okula gittiğini ve bir gün önce bazı olayların yaşandığını öğrendiğini anlatan Tuğrul, sınavı olan öğrenciler sınava gittiklerinde, bir arkadaşıyla kaldığını bu sırada biri ''Anıl'' adında iki kişinin geldiğini ve aralarında küçük bir tartışma yaşandığını ifade etti.
Daha sonra fakülte sekreteri ve Terörle Mücadele Şube Müdürü ile bir odada toplandıklarını, polis müdürünün kendilerine nasihatte bulunduğunu dile getiren Tuğrul, şunları kaydetti:
''Ben söz alarak 2 yıldır orada bulunduğumu ancak hiçbir siyasi faaliyetimin olmadığını söyledim. Asıl diğer grubun siyasi faaliyette bulunduğunu, bir partinin rozetini taktıklarını anlattım. O da bana (O, parti rozeti değil, Türk bayrağı) dedi. Bunun üzerine (Türk bayrağını ben de gururla takarım. Ama o taşıdığı parti rozeti) diye konuştum. Toplantının sonuna doğru, dışarıda karşıt görüşlü öğrencilerin toplandığını görünce bunu emniyet yetkilisine söyledim. Bana, (Onlarla da konuştuk. Bizce olaylar yatıştı) karşılığını verdi.''
Olay çıkmasını engellemek için arkadaşlarıyla fakülteden toplu olarak ayrılmamayı kararlaştırdıklarını anlatan Tuğrul, kendisiyle birlikte 4 kişinin dışarı çıktığını ve otobüs durağına yöneldiğini kaydetti.
Bu sırada diğer grubun arkadaşlarına saldırmaya başladığını ileri süren Tuğrul, bunun üzerine sanıklardan Özdemir Örnek'in, saldırıyı önlemek için cep telefonunu havaya kaldırarak, ''Üzerimde bomba var, patlatırım'' diye bağırdığını söyledi. Kalabalığın kısmen dağıldığını ancak bomba olmadığını anlayınca tekrar saldırmaya başladığını kaydeden Tuğrul, şöyle devam etti:
''Örnek, geçmişte saldırıya uğradığından bıçak taşıdığını bildiğim için, üzerindeki bıçağı aldım. Saldırganları uzaklaştırmak için bıçağı açtım. Saldırı devam edince kendimi korumak için bıçağı gelişigüzel salladım. Bilinçli olarak birine isabet ettirmeye çalışmadım. Gözaltına alındıktan sonra, saat 23.00 sıralarında maktulün, bıçak darbesiyle öldüğünü öğrendim. Daha önce bunu bilmiyordum. Şimşek'in öldüğünü duyunca şok oldum. Olayın ölümle neticelenmesinden çok pişmanım.''
Kütahya'da örgütsel faaliyet yürütmediğini savunan Tuğrul'a, soruşturma aşamasındaki ifadeleriyle mahkemedeki ifadeleri arasındaki çelişkiler hatırlatıldı.
''ÖNCEKİ İFADELERİMİ KABUL ETMİYORUM''
Tuğrul, ''Polisler, kendi kurguladıkları şekilde ifade verirsem, benim lehime olacağını söyledi. Savcıya, onların yönlendirdiği şekilde ifade verdim. Ama bu kadar insanın günahını aldığımı düşünüyorum. Bu yüzden önceki ifadelerimi kabul etmiyorum'' dedi.
Sanıklardan Yasin Çakan ise iddianamede sürekli olarak kendisinin Kütahya'daki evinden söz edildiğine dikkati çekerek, ''İşletme bölümünde okuyordum. Daha önce gözaltına alındığım ve yargılandığım için okulla ilişkim kopma noktasına gelmişti. Yalnızca sınav döneminde Kütahya'ya gidiyordum. Gittiğimde de arkadaşlarımın yanında kalıyordum. Kütahya'da evim yok. İddianame kurgulanmış. Ölümle sonuçlanan olayla ilgim yok. Herhangi bir örgütsel faaliyet de yürütmedim'' diye konuştu.
Sanık Özdemir Örnek ise yurtta kaldığı dönemde karşıt görüşlü öğrenciler tarafından 2 kez darbedildiğini, bu konuda adli makamlara şikayette bulunduğunu bildirdi.
Hasan Şimşek öldüğü gün fakülte sekreterinin ve emniyet yetkililerinin kendileriyle toplantı yaptığını, toplantının ardından binadan çıktıklarını ve otobüs durağına yöneldiklerini anlatan Örnek, dışarı çıktıklarında karşıt görüşlü grubun kendilerine saldırdığını savundu. Bunun üzerine kendisini ve yanımdakileri koruma güdüsüyle, ''Üzerimde bomba var, patlatırım'' diye bağırdığını kaydeden Örnek, bomba bulunmadığı anlaşılınca saldırının devam ettiğini, olay yerinde bulunan sivil polislerin ise buna müdahale etmediğini ileri sürdü.
Ardından 300-400 metre kadar ileride bir mağazaya sığındıklarını ve polisin kendilerini gözaltına aldığını dile getiren Örnek, Şimşek'in ölümünü görmediğini, sanık Tuğrul'a bıçak vermediğini, üzerinde bıçak da taşımadığını söyledi.
Sanık Mustafa Akkaya, olay günü sınava girmek için okula gittiğini belirterek, o güne kadar hiç kimse ile siyasi bir meselesinin bulunmadığını, şiddetten uzak bir kişiliği olduğunu anlattı.
Sınavdan çıktıktan sonra bir kargaşa olduğunu gördüğünü ve tarafları ayırmaya çalıştığını ifade eden Akkaya, daha sonra fakülte sekreterinin de katılımıyla bir toplantı düzenlendiğini belirtti.
Toplantının ardından küçük gruplar halinde okuldan ayrıldıklarını kaydeden Akkaya, bu sırada okulla ilgisi olmayan kişilerin de aralarında bulunduğu bir kalabalığı karşılarında bulduklarını anlattı. Bu sırada kimseye vurmadığını, başka bir kimsenin de kendisine vurmadığını belirten Akkaya, Hasan Şimşek'in öldürülmesine şahit olmadığını, ölüm olayını emniyette öğrendiğini ifade etti. Herhangi bir örgütsel faaliyet içinde bulunmadığını savunan Akkaya, tahliyesini ve beraatını istedi.
Sanık Gülnaz Tekin de, iddia edildiği gibi sanıklardan Özdemir Örnek veya bir başkasına bıçak vermediğini savundu.
Sanıklar Mehmet Sıddık Güneş, Sedat Temel, Ahmet Emrullah Alptekin, Serkan Akyüz, Vahit İlbars, Seyfettin Bal, Ersin Gülpınar, Sümeyye Coşkun, Veysi Şahin, Dikran Nas, Fahrettin Durmaz, Abdurrahman Çekin de herhangi bir örgütsel faaliyet içinde bulunmadıklarını belirterek tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Sanık avukatları da müvekkilleri için tahliye istedi.
Sanık Mehmet Tuğrul'un avukatı Hüseyin Kılınç, ölümüne üzülmekle birlikte Hasan Şimşek'in, tesadüfen olay yerinde bulunmadığını, olayın içinde yer aldığını ve hatta tekme attığını tespit ettiklerini ileri sürdü.
Mahkeme, sanıklar Mehmet Tuğrul, Özdemir Örnek, Ahmet Emrullah Alptekin, Seyfettin Bal ve Vahit İlbars'ın tutukluluğunun devamına, diğer 12 sanığın tahliyesine karar verdi.
Maktül Hasan Şimşek'in yakınlarının davaya katılma talebinin kabulünü, Kütahya Terörle Mücadele Şube Müdürünün tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasını kararlaştıran mahkeme, ölüm olayının meydana geldiği yerin civarındaki kamera kayıtlarının istenmesine de karar vererek duruşmayı erteledi.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, sanık Mehmet Tuğrul'un, ''Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak amacıyla kasten adam öldürmek'' suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Tuğrul'un, 6136 sayılı yasaya muhalefet'' suçundan da mahkumiyeti talep edilen iddianamede, diğer sanıkların da ''Devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmak amacıyla kasten adam öldürme suçuna katılmak, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü üyesi olmak'' gibi bir dizi suçtan mahkumiyetleri talep ediliyor.