Süleyman Şah Saygı Karakolu'nda görev yapan askerler ilk kez konuştu, "IŞİD bizden Türk bayrağını indirmemizi istedi"
Abone ol‘Şah-Fırat Operasyonu’ ile Türkiye sınırına taşınan Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda görev yapan bordo bereliler ilk kez konuştu. Eski bir bordo bereli olan Metin Gürcan’a konuşan askerler, türbede yaşananları ve IŞİD’in tehditlerini anlattı.
TSK’nın en gözde birliklerinden Özel Kuvvetler’de görev aldıktan sonra emekli olan ve şimdi güvenlik politikaları uzmanı olan Metin Gürcan, Süleyman Şah operasyonuyla ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı. Uluslararası ilişkiler konusunda strateji uzmanlarının makalelerinin yayınlandığı al-monitor.com’da yer alan yazısında Süleyman Şah’ta yaşananları askerlerin ifadeleriyle anlattı...
‘IŞİD’in tavrı eylülde değişti’
“(...) Geçen hafta görüştüğüm türbede 300 gün görev yapan askerlerin ifadeleri ile türbenin boşaltılmasının gerekçelerine ilişkin yorumlar şöyle. Bordo bereliler, ilk başta IŞİD militanlarının sıcak davrandığını, hatta türbede görev alan askerlerle iletişime geçtiğini söyledi. Ancak geçen yıl Eylül ayından sonra hareketler değişmiş. Özellikle Yemen ve Mısır’dan gelen askerler olumsuz davranmaya başlamış. Bunun nedeni ise Musul’da IŞİD tarafından rehin alınan Türk konsolosluk temsilcilerinin 20 Eylül 2014 tarihinde salıverilmesi sonrasında Rakka-Akçakale yolunda bulunan IŞİD unsurlarının koalisyon hava saldırıları ile vurulması. IŞİD bu hedeflerin yerlerinin Türkiye tarafından koalisyona verildiğini düşünmüş ve bu nedenle türbeye yönelik tehdit ve tacizlerini arttırmış.”
"TÜRK BAYRAĞINI İNDİRİN"
“Askerler, özellikle Ekim-Kasım 2014 döneminde IŞİD militanlarının birkaç kez türbedeki Türk bayrağını indirmeleri ve IŞİD’nin sözde hilafet bayrağını göndere çekilmesini istedikleri ifade etti. Ayrıca bu dönemde türbenin elektrik kesintilerinin arttığını, türbeye hemen 300 metre uzaklıktaki bir barakaya IŞİD militanlarının yerleşerek sürekli hareketlerini gözlemeye başladıklarını, yine bu dönemde IŞİD militanlarının türbe girişine gelerek Türk askerlere sözlü tacizde bulunduklarını da belirttiler. Bir de IŞİD militanları, türbenin altından tünel kazdıklarını ve istedikleri an türbeyi patlayıcılarla patlatacakları konusunda askerleri tehdit etmişler.”
EKİP DEĞİŞİMİ YAPILAMADI
“Kasımda bir görev değişimi yapılması gündeme gelmiş. Ancak Suriye’deki yerel gruplarla yeterli koordine kurulamaması nedeniyle değişim yapılamamış. Bu girişim sonuçsuz kalınca ‘İD’le aramızda yaşanan her şey tam bir psikolojik savaşa dönüştü’ diyor bir asker ve bir başkası ekliyor, ‘Ailelerimizle birkaç günde bir ve cep telefonu ile çok az görüşebiliyorduk. Onlara kaygılanmamaları için görev riskinin arttığını ve dönüş tarihinin belirsiz olduğunu söyleyemedik.’ Şubat 2015’e gelindiğinde iki önemli gelişme Türk askeri karar alıcıların türbe konusundaki endişelerini arttırmış.
ASKERİN 'YETER ARTIK' MESAJI
Bunlardan ilki koalisyonun hava saldırılarına karşı İD militanlarının türbe civarını hava saldırılarından korunmak için emniyetle bölge olarak kullanmaya başlamaları ve bu nedenle türbe civarında artan İD hareketliliği. Diğer neden ise Kobani’den sonra PYD güçleri ile İD arasındaki çatışmaların daha güneye, türbeye doğru kayması. Bu iki gelişme askeri karar alıcıların “Artık yeter. Türbenin güvenliğini artık sağlayamam” mesajını biraz da sert bir tonda siyasi karar alıcılara iletmesine neden olmuş.
"KAFESE KONULMUŞ ASKERLERİ DÜŞÜNÜN"
“Ankara’da bir güvenlik uzmanı türbenin boşaltılması kararında özellikle Ürdünlü pilot Muaz El Kesasibe’nin İD tarafından vahşice öldürülmesinin de etkisi olduğuna dikkat çeken uzman sözlerine şöyle devam ediyor: Türbenin içinde kafeslere konulmuş Türk askerlerinin turuncu esir kıyafetleri içinde fotoğraflandığını bir düşünün. Bu travmayı hem Türk ordusunun hem de Türk halkının hazmetmesi çok zor olurdu.”
"ZAFER Mİ KAÇIŞ MI TAYİNLER BELLİ OLACAK
“Operasyon bir ‘zafer’ mi; yoksa ‘korkak bir kaçış’ mı? Bu soruya şimdilik cevap vermek güç. Ama elimizde çok objektif bir kriter var. O da türbedeki askerlerin akıbeti. Bakalım TSK askerlerini ödüllendirecek mi; yoksa onların fedakarlıklarını görmezlikten mi gelecek? Bu askerler bulundukları birliklerde görevlerine devam mı edecek yoksa başka birliklere tayin mi edilecek? İşte bu soruların cevapları TSK’nın komuta kademesinin ‘başarı hikayesi mi’ yoksa bir ‘fiyasko’ olarak mı gördüğünü gösterecek.”