Kuşların genetik çeşitliliği belirleniyor
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesindeki (MAKÜ) bilim insanları tarafından, bazı orman ötücü kuşlarının genetik çeşitliliğinin belirlenmesi amacıyla çalışma yapılıyor.
Abone olMehmet Akif Ersoy Üniversitesi ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında imzalanan protokol kapsamında "bazı orman ötücü kuşlarının genetik çeşitliliğinin belirlenmesi" amacıyla çalışma başlatıldı.
MAKÜ ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasında yaklaşık bir yıl önce imzalanan protokol çerçevesinde Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Ornitolog Doç. Dr. Tamer Albayrak yürütücülüğünde "Ulusal Gen Kaynaklarının Korunması Kapsamında Bazı Orman Ötücü Kuşlarının Araştırılması, Korunması ve Genetik Çeşitliliklerinin Belirlenmesi" isimli proje çalışması başlatıldı.
Proje çalışmalarında yaygın 8 ötücü kuş türü (İspinoz, Büyük baştankara, Mavi baştankara, Çam baştankarası, Anadolu sıvacısı, Florya, Saka ve Karatavuk) Japon ağları (sis ağları) ile yakalanarak gerekli morfometrik (Canlıların sistematiğinde kullanılan ve ölçüme dayanan özellikler) ölçümler yapılıyor ve genetik analizler için bir damla kan ile telek örneği alınıyor.
Kuşlar, daha sonra yakalandıkları yerde doğaya salınıyor. Bir ön çalışma niteliği taşıyan bu projenin gelecek yıllarda geliştirilerek Türkiye'deki tüm kuşların genetik çeşitliliğinin ortaya konulması hedefleniyor.
1 YIL İÇİNDE SONUÇLARI ALMAYA BAŞLAYACAĞIZ
Doç. Dr. Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuşlardan aldıkları örnekler üzerinden DNA çalışmalarına başladıklarını ve 1 yıl içerisinde genetik çeşitlilik açısından bazı sonuçlara ulaşabileceklerini kaydetti.
TÜBİTAK destekli projenin amacının, araştırma için seçilen türlerin gen kaynaklarının karakterize edilerek tür içi genetik çeşitliliğinin belirlenmesi ve bir veri bankasının oluşturulması olduğunu anlatan Albayrak, "Ayrıca biyolojik korsanlığın önlenmesinde türlerin doğru teşhis edilmesi önemli. Biz bu çalışmayla doku, kan ve telek gibi biyolojik materyallerin sağlanmasını da hedefliyoruz" dedi.
KUŞLARIN GENETİK ÇEŞİTLİLİĞİNİ BİLMİYORUZ
Albayrak, Türkiye'deki kuş türlerinin bilindiğini ancak bunların bölgelere göre genetik çeşitliliği ile ulusal gen kaynakları hakkında bilgi sahibi olunmadığını bildirdi.
Bu eksikliği gidermek için çalıştıklarını anlatan Aybayrak, şöyle konuştu:
"Türkiye'de 474 kuş türü var. Bunların 394'ü düzenli olarak ülkemizde görülüyor ancak bu türlerin birkaçı haricinde genetik çeşitliliklerini bilmiyoruz. Bazı türlerin nesli tehlike altında ve biz bunları korumak istiyoruz ama nerede ve nasıl koruyacağız, bunu bilemiyoruz. Çünkü koruma yaparken gen kaynaklarının da göz önünde bulundurması gerekiyor. Örneğin Anadolu sıvacısı denilen Anadolu’ya özgü bir kuş türümüz var. Dünyada sadece Anadolu'da, biraz da Kafkaslar'da ve Midilli Adası'nda yayılım gösteriyor."
Albayrak, bu kuşun genetik çeşitliliğini incelediğinde 10 farklı genetik yapısının bulunduğunu tespit ettiğini ve genetik çeşitliliğinin kuzey ve güney popülasyonlarında birbirinden farklı olduğunun ortaya çıktığını anlattı.
KUŞLARIN KORUNMASI GEREKEN ALANLAR DA BELİRLENECEK
Böylelikle bölgelere bağlı olarak kendine özgü gen kaynaklarının olduğunun belirlendiğini vurgulayan Albayrak, şunları kaydetti:
"Midilli Adası’nda Anadolu sıvacası kuşunun bir çeşit genetik yapısı söz konusu. Biz şimdi bu kuşu sadece Midilli Adası'nda koruyalım dersek tüm genetik çeşitliğini yok etmiş oluruz. Çünkü 10 farklı yapısı var. Tüm genetik çeşitliliğini yansıtacak alanlarda koruma çalışması yapmalıyız. Diğer türler için de aynı şey geçerli. Biz çalışmanın sonunda kuşların korunması gereken alanları, genetik çeşitliliğini ve ülkemizin ulusal gen kaynak değerlerini belirleyeceğiz."
TÜBİTAK'a yeni bir proje verdiklerini anlatan Albayrak, bu projenin de Antalya Beydağları'nda bulunan 20 ötücü kuş türünün genetik çeşitliliğinin belirlenmesine yönelik bir çalışma olacağını kaydetti.