BIST 9.473
DOLAR 34,55
EURO 35,99
ALTIN 2.998,66
HABER /  GÜNCEL

Kurultayı değerlendirdi, Demirtaş’a çattı

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Yaklaşık 900’ün üzerinde bir imza ile Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı ...

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Yaklaşık 900’ün üzerinde bir imza ile Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı başvurusu divana yapılacak” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç, düzenlediği basın toplantısı ile 5-6 Eylül tarihlerinde yapılacak Kurultay ile ilgili süreci değerlendirdi. MYK Toplantısı’nın gecikmeli olarak başlayacağını söyleyen Koç, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra bir Kurultay talebinin dile getirildiğini ve CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da imza toplanmadan olağanüstü kurultayın toplanmasını istediğini hatırlattı. 5-6 Eylül’de ATO Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan kurultayla ilgili değişik tartışmaların olduğunu belirten Koç, “Yarın saat 11’de de bugün ana hatlarıyla salon hazırlanacak. Yarın rötuşlar kalacak. Yarın saat 11’de de ATO Kongre Merkezi’nde alan tanıtımıyla ilgili görsel zenginliği olan ek toplantı yapmayı planladık” diye konuştu.
Kurultayın gündem akışına ilişkin ise Koç, “Divan teşekkülünden sonra CHP Genel Başkanlığı’na aday olmak isteyenlerin 26-27 Şubat 2012 tarihinde yapılan tüzük değişikliğinden sonra o süreçte aday olmayı zorlaştıran koşulların belli bir mücadeleyle kaldırılmasından sonra yani divan önünde kendini belgeleyerek imza atma, bir genel merkez yönetiminin önünde esir pozisyonunda imza atma rezaleti kaldırıldıktan sonra dışarıda imza topluyorlar. Yüzde 20 şartı da yüzde 10’a düşürülmüştü o kurultayda. Yani aday olmanın önündeki antidemokratik süreçler yine bu yönetim tarafından kaldırılmıştı. Bu kazanımlar elde edilirken, bu kazanımlar elde edilinceye kadar sesini çıkartmayanların bugün bu demokratik haklardan faydalanmasını biz memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.
Koç, divan oluştuktan sonra aday ya da adaylıkların topladıkları imzaların divan tarafından değerlendirilip kesinleşeceğini ve sonra konuşmaların yapılacağını anlattı.

“PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN GENİŞLETİLMESİNE DÖNÜK HİÇBİR MADDEDE GERİ ADIM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”
Kurultayda faaliyet ve hesap raporu görüşmelerinin olmayacağını bildiren Koç, “Seçim yan salonda bin 500 metrekarelik büyük bir alanda 24 sandıkta 72 kabinde süratle yapılacaktır. Daha sonra tüzük değişikliğiyle ilgili çok sınırlı teknik anlamda bir iki düzeltemeye açık olan bir tüzük değişikliğinden söz ediyoruz. Hiç kimsenin siyaset olarak kendisine konu etmesini gerektirecek hiçbir boyut yoktur. Bunlar daha sonra mahcubiyet olarak geri döner. Daha öncesinde kazanılmış parti içi demokrasinin genişletilmesine dönük hiçbir maddede geri adım söz konusu değildir. Bir geriye dönüş söz konusu değildir. Bunu gerek çarşaf liste uygulamasında, gerek daha sonraki seçimlerdeki aday seçme yöntemiyle ilgili bunlar korunacaktır” şeklinde konuştu.
Kurultaya 46 tane diplomatik misyon temsilcisi katılacağını bildiren Koç, 3 bin 152 koltuk kapasiteli bir salon olduğunu, bin 218 delegenin de yerlerinin belli olduğunu kaydetti. Güvenlikle ilgili gerekli önlemlerinde alındığını belirten Koç, kurultayı 905 basın mensubunun izleyeceğini söyledi. Koç, ayrıca kurultay için hiçbir yayın kuruluşuna yazılı ya da görsel bir akreditasyon sınırının getirilmediğini bildirdi.

“SAYIN BEKAROĞLU’DA BU KAPSAMDA BİR KARAR VERDİYSE CHP’YE TABİ Kİ ÜYE OLABİLİR”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Koç, bir gazetecinin eski Saadet Partili yönetici Mehmet Bekaroğlu’nun CHP’ye başvuru yapmasıyla ilgili sorusu üzerine MYK’nın daha başlamadığını belirterek, “CHP’nin ilkelerini, CHP’nin programını, CHP’nin gelecekteki mücadelesini omuzlamak isteyen, paylaşmak isteyen, bu yolda saf tutmak isteyen herkes bu beyandan sonra, bu ilkeler doğrultusunda CHP’ye üye olabilir. CHP’nin üye akredite etmek ya da etmemek lüksü yoktur. CHP bir kitle partisidir. Sayın Bekaroğlu’da bu kapsamda bir karar verdiyse CHP’ye tabi ki üye olabilir” karşılığını verdi.
Genel başkan seçiminin ardından kurultayın ilk gün tamamlanıp tamamlanmayacağı sorusuna Koç, “Daha önceki kurultay akışlarına göre epey bir zaman tasarrufu olacak. Oy verme alanı ayrı olduğundan büyük bir zaman tasarrufu olacak. İlk gün içerisinde tüzük komisyonu çalışmalarını bitirirse, teknik boyutlu dar kapsamlı tüzük değişikliğiyle ilgili görüşme ilk gün olabilir. Parti Meclisi seçimleri tek yetkili bir padişahın emrettiği yazılı bir blok listenin, padişahın emirleri doğrultusunda oraya gelen kullar tarafından, delegeler tarafından sandığa atılma işleminden ibaret olmayan bir seçimden bahsediyoruz. Herkesin aday olabileceği. Anahtar listeler çıkabilir. Bunların hepsinin çarşaf listede yer alacağı, her bir kurultay delegesinin çıkıp en çok 52, en az 47 kişiyi işaretleme özgürlüğüne sahip olacağı. Burada çeşitli anahtar listelerin rehberliğinde oy kullananlar olabilir. Farklı değerlendirmeler olabilir” şeklinde konuştu.

“BİR VESAYET SİSTEMİNİN ESİRİ OLMADAN YAPACAKLARI GÖREVE YANSITACAK KADROLARIN İŞ BAŞINA GELMESİNİ ARZU EDİYORUZ”
HSYK seçimlerine ilişkin soruya ise Koç, “HSYK’nın adaylık başvurusuyla ilgili değişik açıklamalar görüyoruz. Geçen HSYK seçimleri aklıma geliyor. Bu süreçte nasıl bir şekillenme olacak. Değişik yargı kuruluşlarının, sendikalarının, birliklerinin açıklamalarını görüyorsunuz” yanıtını verdi.
17- 25 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesine ilişkin bu işin bitmediğini belirten Koç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “O takibattan kurtulamayacaksınız. O sizin arkanızdan gölgeniz gibi sizi takip edecek. Onun için HSYK nasıl yapılanacak göreceğiz. Bence meslek etiğinin, bağımsız yargı kavramını, yargıç teminatını, adil savunma hakkını, evrensel hukuku, hukuk devleti kapsamında ele alındığı bütün noktaları özümseyen bunları bir vesayet sisteminin esiri olmadan yapacakları göreve yansıtacak kadroların iş başına gelmesini arzu ediyoruz. Mücadele o boyutta” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ilişkin toplanan imza sayısıyla ilgili, “Şuanda delegasyonlar yeni yeni geliyorlar. Herhalde yarın tamamı gelir. Yaklaşık 900’ün üzerinde bir imza ile Sayın Kılıçdaroğlu’nun genel başkan adaylığı başvurusu divana yapılacak” dedi.

“ÇANKAYA KÖŞKÜ CUMHURİYETİN SEMBOLÜ VE SİYASET AÇISINDAN DA KAÇAR GÖÇER BİR YER DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’nü kullanmayacağı yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Koç, şunları söyledi:
“Çankaya Köşkü’nün iki anlamı var. Bir, kaçak bir yapı değil, göçer bir yapı da değil. Siyasi anlamda Çankaya Köşkü Cumhuriyetin sembolü ve siyaset açısından da kaçar göçer bir yer değil. Burada Cumhurbaşkanı seçilen ve seçimin resmileşmesiyle, yemin etmesi arasındaki süreci anayasa ihlali içerisinde geçiren bir kişinin siyasetende Cumhuriyetin tanımıyla özdeşleşmiş bir Çankaya Köşkü’nde ikamet etmeme isteğinin başka nedenlere, anlamlara dayandırılmak istendiğini hepimiz görüyoruz. Oturursa şaşardım. Çankaya Köşkü ne siyaset olarak kaçar göçer bir yerdir, ne de imar boyutu bakımından kaçar göçer bir yerdir. Hangi değerle barışık oldu ki Recep Tayyip Erdoğan.”

“SELAHATTİN DEMİRTAŞ’IN TEK GÜNDEMİ OLMALI”
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın PKK’nın silahlandırılması konusunda IŞİD’le mücadeleyle bağlantılandırmasının sorulması üzerine Koç, “Sayın Demirtaş’a da bir çift söz söylemek gerekiyor. Türkiye coğrafya olarak da, siyaset olarak da Türklerin ve Kürtlerin birlikte yaşamaya mahkum olduğu bir coğrafya. Buna bize sadece coğrafya emir vermiyor, tarihte emir veriyor. Herkes bunu kafasına sokacak. Hep beraber barış, özgürlük, eşit hukuku paylaşan eşit yurttaşlık kavramı, birlikte yaşam, demokrasi ve özgürlüler çerçevesinde bu topraklarda yaşayacağız. Bir uluslararası süreci ortaya koyduğu terör ürünüyle uğraşıyor Ortadoğu’da dünya. Bunların Türkiye içinde tartışılması bile yanlıştır. Selahattin Demirtaş’ın tek gündemi olmalı. Demokrasi, birlikte yaşam, eşit hukuku paylaşan eşit yurttaşlık ve birlikte yaşamanın gereği üzerine bir siyaset sergilemek. Biz bu çizgideyiz” diye konuştu.
Adli yıl açılış törenlerinin geleneksel olmaktan çıkarılmasına ilişkin Koç, “Kişi kendisini padişah zannederse kendisine göre yeni kurallar koyma ihtiyacı hisseder. Niye törensel olmaktan çıksın. Karşılığı olmayan davranışlar” dedi.
(İHA)