BIST 9.608
DOLAR 34,72
EURO 36,54
ALTIN 2.936,96

Kurulan oyunda senarist ve yönetmen aynı ekip

Jeopolitik gelişmelerin tam gaz ilerlediği şu günlerde gündem belli. Hay’at Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki Suriye’li muhalifler, Esad rejiminin kontrolündeki ülkenin ikinci büyük kenti Halep’in büyük kısmının kontrolünü ele geçirdiler.

72 saat içinde gerçekleştirdikleri operasyonla, kentin önemli noktalarına 'Özgür Suriye Bayrağını çekip, PKK/YPG'nin elindeki bölgeleri geri alıp kontrolü sağladılar.

İdlib'deki cihatçı ve isyancı grupların Halep'e ani ve beklenmedik bir hamle yapma kararında Hizbullah'ın son dönemde İsrail'in Lübnan'daki saldırıları ve İsrail'in Suriye'deki İranlı askeri komutanlara yönelik saldırıları nedeniyle yaşadığı gerilemenin önemli bir rol oynadığı düşünülebilir.

İnsan hakları ihlalleri iddialarıyla meşruiyet çabaları gölgelenmiş olsa da HTŞ bir süredir İdlib'de fiili yerel yönetim olarak güç kurmuş durumdaydı.

Ayrıca diğer gruplarla da bazı sert çatışmalara girdiler.

İdlib'in ötesindeki hedefler belirsiz hale gelmiştir.

HTŞ, El Kaide'den ayrıldığından bu yana IŞİD’in denediği ve başarısız olduğu şekilde daha geniş bir halifelik yerine Suriye'de bir İslami yönetim kurma çabasına yöneltir.

Suriye'deki çatışmaların büyük ölçekte yeniden alevlendireceğine, Esad'ın ülkenin büyük bölümündeki hakimiyetine karşı meydan okumaya yöneleceğine dair bir eylem söz konusu olmamıştır.

O nedenle saldırılar gündemi belirledi. Zamanlama manidar.
Siyasi dengeleri sarstı. Ama çok da şaşırtmadı. Esad rejiminin çözüm üretmek ya da bölgede istikrar sağlamak gibi bir niyeti olmadı. Esad için önemli olan ülkesi değil ailesinin yaşadığı saltanatın sürekliliği…

O nedenle hiçbir çözüm ürütmediği gibi çözüm önerilerine de sıcak bakmadı ve muhalefetle bir araya gelmeye yanaşmadı.

Bu yüzden kurulan dengelerde her an bozulabilirdi. Öyle de oldu. İki gün önce, rejim ve Rusya'nın sürekli bombalarla tehdit altında tuttuğu İdlib'i yöneten terör örgütü HTŞ ve bileşenleri harekete geçti ve kritik şehir Halep'i ele geçirdiler.
Kadim kent Halep, Suriye iç savaşının en kritik şehriydi. O günlerde sosyolojisine uygun olarak rejime muhalif olanların elindeydi. Muhaliflerin yeniden Halep'i alması Suriye'yi ve bölgeyi nasıl etkileyecek,

ABD süreci sadece izleyecek mi?

En önemlisi Türkiye yeni bir göç dalgasıyla karşılaşır mı?

Böyle bir göç söz konusu olursa Türkiye ne yapacak?
Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan, Halep'te yaşananlara Türkiye'nin müdahil olmadığını ifade etti.

"Tedbirler alınıyor. Yeni bir göç dalgasını tetikleyecek hiçbir aksiyona girişmeyiz" dedi.

Suriye'de yeni bir oyun mu kuruluyor?

Masada kimler var?

Sahnelenen oyunda yönetmen İsrail senarist ABD olabilir mi?

ABD, İsrail’in hedefi Suriye’yi kalıcı olarak bölmek ve terör devleti kurmak olabilir mi?

ABD ve İsrail’in çocuklarının babaları aynı, anneleri farklı. O nedenle Halep’e giren ABD ve İsrail’dir.

HTŞ’nin Suriye’de saldırı yerlerinin, kısa süre önce İsrail uçakları tarafından bombalanan yerler olduğu bilinmektedir.

O nedenle tüm bunlar

Türkiye’ye ihanet etmek için yazılmış bir senaryo olabilir mi?

ABD ve İsrail; HTŞ ile ÖSO’yu sürece dahil etmek için hareket ediyor. Bu hareketin sonucunda; Türkiye, Rusya ve İran’la karşı karşıya gelebilir.

Fırat’ın doğusunda PKK/PYD serbest hareket edebilir. Bu durum ABD ve İsrail’in işine gelir. Bir taşla pek çok kuş.