Kurtuluş Savaşı yeniden başlıyor!

Aygün, 'Gönül Havuzu' adı verilen bu uygulama için vatandaştan yoğun talep geldiğini açıkladı.

ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin iç ve dış borcunun ödenmesi ya da hafifletilmesi için vatandaşın gönüllü bağışlarının toplanacağı bir ''gönül havuzu'' oluşturulması yönünde halktan yoğun talep geldiğini bildirdi. ATO Başkanı Aygün yaptığı yazılı açıklamada, halkın bu talebinin doğru kanalize edilmesi durumunda, Türkiye'nin gerçek kurtuluşunun gerçekleşebileceğini savundu. Türkiye'nin ulaştığı borç seviyesinin, iç ve dış politikada Türkiye'nin elini zayıflattığına ve ülkenin bir takım uluslararası organizasyon ve ülkelerin hedefi haline geldiğine işaret eden Aygün, borç sarmalı yüzünden dış ülkelerin ve organizasyonların Türkiye'yi ''ödün vermek'' üzerine kurulu bir politik arenaya taşımak istediğini iddia etti. Borç sorununun Türkiye'yi kırılma noktasına getirdiğini ifade eden Aygün, ''Halkımız bu kırılmayı görmekte ve ele güne muhtaç olmadan bu kırılmayı kendisi onarmak istemektedir. Halk, Türkiye'ye ve kendisine yapılan muameleyi içine sindirememektedir'' dedi. Halkın doğruyu gördüğünü ve doğru olan yolu da kendisi bulup çıkarttığını belirten ATO Başkanı, Türk halkının, kendi kazancını, birikimlerini ülkeye vermeye hazır olduğunu kaydetti. ''HALK KURTULUŞ SAVAŞI'NI BİR KEZ DAHA VERMEK İSTİYOR'' Halkın, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu içine sindiremediğini, ülkeyi yine kendisi kurtarmak istediğini belirten Aygün, ''Şimdi Türkiye aynı Kurtuluş Savaşı'nı bir kez daha vermek istiyor'' dedi. Halkın bu talebinin hangi boyutta olduğunun tespit etmenin zamanının geldiğini vurgulayan Aygün, şöyle devam etti: ''Biz ATO olarak halkın bu talebinin toplanacağı ve mesajlarını iletleceği merkez olmaya hazırız. Halkımız bizi arayarak, faks göndererek düşüncelerini aktarabilir. İlk aşamada bunu yapacağız. Ciddi bir destek görürsek, bu çağrıyı yüksek sesle seslendireceğiz. Cumhurbaşkanını, Başbakanı, TBMM'yi, sivil toplum örgütlerini göreve çağırarak, bunu genel bir kampanyaya çevirmeninin yollarını arayacağız. Ancak önümüzde önemli bir engel bulunmaktadır. Halk, karşısında paralarının boşa gitmeyeceğini bildiği sorumlu bir makam aramaktadır. Halk, bu güveni duymak istemektedir. Eğer sistemi doğru kurabilirsek, vatanı için fedakarlık yapmak isteyenlerin bu düşüncelerini hayata geçirebilebilir ve önemli bir kaynak sağlayabiliriz.'' Başta Avrupa Birliği olmak üzere, Kıbrıs sorunu ve bölgesel sorunlar karşısında güçlü bir Türkiye profilinin ortaya çıkmaması halinde bu alanda girilen mücadelenin hiçbirisini kazanmanın mümkün olmadığını dile getiren Aygün, en azından IMF ile bağların koparılmasını sağlayacak bir kaynağın ortaya çıkmasının bile Türkiye'nin önünü açabileceğini savundu. Bu girişimin gerçek dışı görülmesinin (Türk halkının geçmişte yaptıklarına inanmamak) anlamına geldiğine dikkati çeken Aygün, ''İmkansızı başaran bir ülke, bu imkansızı da başarabilir ve ikinci defa tarihe geçer'' dedi.