BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  POLİTİKA  /  SP

Kurtulmuş'tan devlete özür dile çağrısı

Diyarbakır cezaevinde yaşanan insanlık d ışı olayları hatırlatan SP Lideri Numar Kurtulmuş devleti özür dilemeye çağırdı...

Abone ol

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, "Kürtler ve Türkler, Araplar ve diğer bütün insanlarımız bu topraklara paraşütle indirilmedik. Biz bu topraklarda bin 100 senedir Müslüman bir millet olarak yaşıyoruz, kardeş olarak yaşıyoruz, aynı coğrafyanın insanları olarak yaşıyoruz, birlik beraberlik içinde yaşıyoruz." dedi.

Anayasa değişikliğine destek vermediği için muhalefete ağır eleştirilerde bulunan Kurtulmuş, Tunceli'deki karakol saldırınsa da değindi. Bu kanın artık son bulması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Türkiye'de yıllardır devam eden maalesef dün gece de devem eden Türkiye'deki terör davası kardeş kavgası. Bu milletin 30 yılına mal olan kardeş kavgası. 80 yıllık cumhuriyet tarihinde 30 yıldır yaklaşık 25-30 bin vatan evladının ölümüne neden olan. En iyimser ihtimalle 300 milyar dolar, en yüksek seviyede 1 trilyon dolarlık bir maliyete neden olan bu ülkenin yoksullaşmasına enden olan bu belayı ortadan kaldıracak mıyız, kaldırıyor gibi mi yapacağız, yoksa bu işin sürmesinden mi yanayız? Biz Saadet Partisi olarak diyoruz ki hemen bugün şimdi bu belayı bu tartışmayı, bu kardeş kavgasını ortadan kaldırmamız lazım. Kürtler ve Türkler, Araplar ve diğer bütün insanlarımız bu topraklara paraşütle indirilmedik. Biz bu topraklarda bin yüz senedir Müslüman bir millet olarak yaşıyoruz, kardeş olarak yaşıyoruz, aynı coğrafyanın insanları olarak yaşıyoruz, birlik beraberlik içinde yaşıyoruz, akraba olarak yaşıyoruz ve kıyamete kadar da kardeş olarak yaşayacağız." diye konuştu.

DEVLET OLARAK ÖZÜR DİLEMESİNİ BİLMELİYİZ

Geçmişte devletin yaptıklarından özür dilemesini bilmesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Diyarbakır cezaevini ilk gündeme getiren Saadet Partisi'dir. 12 Eylül ihtilali ile birlikte Diyarbakır Cezaevi'nde yapılan işkenceler, köylerde yakılan insanlar, Avrupa insan hakları mahkemesinde dışkı yedirildiği için cezaya mahkûm olduğumuz vakalar. Bütün bunların hepsinde biz devlet olarak özür dilemesini bilmeliyiz. Eğer ben bugün başbakan a olsaydım bu sürece başlarken bu 2 bin tane faili meçhulden bahsediyoruz, Fırat'ın doğusundaki ölüm kuyularından bahsediyoruz. Binlerce öldürülmüş teröre kurban gitmiş şehit olmuş gençlerden bahsediyoruz. Bütün bunların ailesinden özür diler ve derdik ki çeşitli nedenle bu terörü devlet olarak önleyemedik. Ama gelin şimdi ey millet hep beraber önleyeceğiz ve bu memlekette kardeşkanını birlikte dindireceğiz, tamamıyla ortadan kaldıracağız."

"MUHALEFET DARBECİLERİN YARGILANMASINA NİÇİN EVET DEMEZ"

İktidar ve muhalefetin tartışmalarını yersiz bulduğunu belirten Kurtulmuş bu konudaki eleştirilerini de şöyle sürdürdü: "On yaşındaki iki çocuk kavga etse onlardan daha iyi kavga eder. Onların kulaklarından tutun oturtursunuz. Her konuda kavga çıkartmayı başaran bir iktidar ve muhalefet var. Ergenekon kavga ediyorlar, balyoz kavga ediyorlar, kozmik oda kavga ediyorlar. Başbakan yardımcısına suikast teşebbüsü var mı yok mu kavga ediyorlar. Anayasa yapılacak. Anayasa milletin devletle sözleşmesidir. Herkes bildiğini söyler ve ona göre anaysa yapılır. Görüşmeleri izlediniz Meclis'te. Anaysa tartışmasında burada bile kavga yapıyorlar. Bir tek Sadet Partisi ne istediğin biliyor. Ne teklif ettiğini biliyor ve milletin makul çoğunluğu neyi istiyorsa onu teklif ediyor ona öncülük ediyor. Ya anayasa yapıyorsunuz kardeşim. Sizin hiç evet ya da hayır diyeceğiniz başka bir şey yok mu? Sadece şunu söylüyorum. Her şeyi anladım da 12 Eylül darbesinden, darbecilerinden hesap sorulması için ortaya konulan anaysa maddesi değişikliğine muhalefet niçin evet demez bunu anlamak mümkün değil."