Erzurum Havalimanı'nda partililerce karşılanan Numan Kurtulmuş, bir otelde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Abone olHAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti'ye katılma süreciyle ilgili olarak ''Önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili yapılacak olan görüşmeler netleşecek ve süreç kamuoyu ile paylaşılacaktır'' dedi.
Kurtulmuş, bir gazetecinin ''AK Parti'ye katılma sürecinde HAS Parti tabanı ikiye bölünmüş durumda. Son durum nedir?'' şeklindeki sorusuna, şöyle cevap verdi:
''Biz bu süreci son derece şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaştık paylaşmaya devam ediyoruz. Geldiğimiz noktada da önümüzdeki günlerde bu konuyla ilgili yapılacak olan görüşmelerde netleşecek ve süreç kamuoyu ile paylaşılacaktır. Dolayısıyla biz söylenmesi gereken her şeyi kamuoyuyla paylaştık. Devam eden bir sürecin içerisindeyiz. Kendi partimiz açısından ise başından itibaren bütün arkadaşlarımızla süreci çok net bir şekilde paylaştık. Arkadaşlarımız bu konuyla ilgili ortak bir görüşe geldiler, bunları değerlendirdik ve sürecin devam ettiğini söyleyebiliriz.''
Bütünleşme sürecinin planlandığı şekilde devam etiğini belirten Kurtulmuş, ''Süreç netleştikten sonra da kamuoyuyla paylaşılacaktır. Süreçle ilgili bildiğim bir şey olursa kamuoyuyla paylaşıyorum. Şu anda zaten bütünleşmeye karar verilmiş durumdadır. Her iki parti açısından da karar verilmiş durumdadır. Sayın Başbakan ve bendeniz süreçle ilgili ilk görüşmemizi yaptık. o görüşmeden sonra gelinen nokta bütünleşme konusunda verilmiş olan bir mutabakat daha doğrusu bir çerçeve oluşturulmuştur. Bu çerçevenin detayları önümüzdeki günlerde konuşulacak'' dedi.
''Bütünleşmeden sonra HAS Parti kapatılacak mı'' sorusuna ise Kurtulmuş, ''Buna müsaade edin HAS Parti kendisi karar versin'' cevabını verdi.
Müslüman ülke din alimlerine bayram namazı daveti
Türkiye'nin çevresinde uzunca bir süredir devam eden ve bölge halklarının tamamının aleyhine işleyen bir süreç olduğunu anlatan Kurtulmuş, bu durumun Türkiye'yi de içine doğru çektiğini söyledi.
Kurtulmuş, Suriye'de uluslararası sistemin büyük güçlerinin yaklaşık 1 yıldır büyük bir mücadelenin içinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bu mücadelede olan Suriye halkına oluyor. Ülkedeki rejimler hükümetler değişebilir, İran'da Şah vardı bugün yok. Irak'ta Saddam Hüseyin vardı, bugün yok. Mısır'da Hüsnü 'gayri' Mübarek vardı, bugün yok. Ama bu ülkelerin halkları kıyamete kadar burada duracak. Bizim başından beri siyasi perspektifimiz bölge halkının kardeşliğini sağlayacak adımların atılmasıydı. Türkiye'de bir ateş çemberine doğru hızla çekiliyor.''
Suriye'de bugün fiilen bir iç savaş yaşandığını ifade eden Kurtulmuş, arkasından bölgenin belki mezhep bazlı bir bölgesel savaşa doğru çekilmeye çalışılacağını öne sürdü.
Suriye konusunda bugünden yarına çözümün çok kolay görünmediğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
''Ancak yapılması gereken husus öncelikli olarak bir bölgesel savaşın şartlarını taşımaya müsait hale gelmiş bölgedeki tansiyonun bir an evvel düşürülmesidir. Onun için Suriye'de bütün tarafların kabul edebileceği ve Esed rejiminden sonra oluşacak olan yeni hükümeti, yeni Suriye'yi oluşturacak görüşmelerin çok taraflı olarak yapılması ve biran evvel bu sürecin barışçıl bir şekilde sona erdirilmesidir.
Bu sürece katkı sağlaması amacıyla Diyanet İşleri Başkanıyla da paylaştığım bir hususu tekrarlamak istiyorum. Bölgenin kendi kültürel kodlarını harekete geçirerek, kültürel gücünü harekete geçirerek, bir zemin oluşturulabilir. Bu bölge insanlarının çoğunluğu Müslümandır. Bu bölge insanının önemli bir çoğunluğu ramazan ayında oruç tutmaktadır. Bu ortak kültürel gücü harekete geçirmek görevi Türkiye'ye düşüyor. Onun için de sayın Diyanet İşleri Başkanımız, Saraybosna'dan, Kosova'dan, Arnavutluk'tan, Uzakdoğu Asya'ya, Endonezya'ya, Pakistan'a, Bangladeş'e kadar, Mısır'dan, Suriye'ye, İran'a, Lübnan'a kadar bu ülkelerdeki din alimlerini birlikte bayram namazı kılmak için Süleymaniye'ye davet etsin ve birlikte bayram namazı kılarak bütün dünyaya bu coğrafyanın insanlarının bir ve beraber olduğunu, aynı kadere sahip olduklarını aynı inanca aynı medeniyete sahip olduklarını gösterelim.''