BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.966,68
HABER /  GÜNCEL

Kurtulmuş: FETÖ'nün tamamen yok olduğunu söylemek mümkün değil

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, FETÖ ile mücadelenin her alandı sürdüğünü belirterek, "Ama FETÖ'nün tamamen yok olduğunu söylemek mümkün değil. Hala birçok yerde kripto FETÖ'cüler var" dedi.

Abone ol

İslam İş Birliği Teşkilatı 10. Kültür Bakanları Konferansı için Sudan'a giden Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, dönüş yolunda uçakta aralarında İnternethaber Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık'ın da aralarında bulunduğu gazetecilere konuştu.

Bakan Kurtulmuş, Sudan'daki FETÖ ile mücadele, PKK ile yeni mücadele stratejisi, Suriye'deki son gelişmeler, turizm teşvik uygulamasındaki yeni dönem değişiklikler, Türkiye-Mısır ilişkiler konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı.

İşte Numan Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları:

FETÖ'NÜN SUDAN'DA ZEMİN BULMA İMKANI KALMADI

Sudan'da 15 Temmuz gecesinde, 7-8 bin kişi başkent Hartum’daki Cami-i Kebir’de toplanarak, gece sabaha kadar meydanda gösteriler yaptı ve Türkiye’nin yanında FETÖ karşıtı mitingi düzenledi. Ayrıca üç hafta boyunca da Cami-i Kebir’den, cuma hutbelerinde, Türkiye’ye ve Sayın Cumhurbaşkanımıza dualar edilmiş. Sudan halkı ve Sudan Devlet Başkanı'nın ilk andan itibaren Türkiye'nin yanında olduğunu deklare etti. Dolayısıyla, burada FETÖ’nün hele 15 Temmuz’dan sonra herhangi bir zemin bulma imkân ve ihtimali yok.

FETÖ'NÜN 6 OKULU MAARİF VAKFINA GEÇİYOR

Buradaki okullarını da bir şekilde sonlandırıp, Maarif Vakfı’nın alana girmesinin önünü açmışlar. FETÖ ile mücadele alanında da Sudan’la örnek bir iş birliği içerisinde devam ediyoruz" diyen Kurtulmuş, "İnşallah diğer ülkelerde de, bu Sudan ile iş birliğine benzer, iş birlikleri kurulacaktır. Buradaki FETÖ yapılanmasına ait 6 okulun hepsi devredilmiş.” 

FETÖ'NÜN YOK OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL

Bırakın Sudan'ı, Türkiye’de de FETÖ’nün bütünüyle yok olduğunu, bu mücadelenin bittiğini söylemek mümkün değil. En gelişmiş istihbarat birimlerinin yöntemleriyle 40 sene Türkiye’de devletin içine girmeyi başarmış, devletin imkânlarıyla, kurumlarının güçlerini de kullanarak, maalesef 40 yıl boyunca bütün dünyada yayılmış olan bir örgütten bahsediyoruz. Darbeden sonra bile bu örgütün hala bazı uluslararası çevrelerden destek aldığını gayet iyi biliyoruz. Dolayısıyla bu mücadelede tamamen bitti denilecek bir noktada değiliz. Dikkat ve titizlikle bu mücadeleyi sürdüreceğiz.

BİRÇOK YERDE KRİPTO FETÖ'CÜ OLMASI MÜMKÜN

Birçok yerde kripto FETÖ’cünün olması mümkündür. Bunun için elimizdeki bütün imkânları kullanarak, hiçbir tolerans göstermeden, bu örgütle herhangi bir irtibatı olan herkesin tasfiye edilmesi için gayret sarf edeceğiz. Ama çok üstün kabiliyetli adamlar oldukları için değil, maalesef Türkiye’de devletin gücünü kullandıkları için dünyada da çok ciddi bir şekilde yayıldılar. Gittikleri her yerde bizim kurum ve kuruluşlarımızın şemsiyesi altında, devletin, milletin kurumlarının şemsiyesi altında, bu kurumları kullanarak iş yaptılar. Devletin hiçbir kurumu FETÖ’nün bu çalışmalarına, kriptolarının varlığına asla tahammül etmeyecek ve asla müsemma göstermeyecektir. Hadi bakalım, şimdi yapsınlar yapabiliyorlarsa.

BUNLARIN NE OLDUĞUNU CÜMLE ALEME DUYURUYORUZ

Geriye bazı devletlerin destekleri, bazı Türkiye karşıtı çevrelerin, networklerin destekleri kalıyor. Bunların Türkiye düşmanı olduğunu cümle âleme, sağır sultana daha rahat duyuruyoruz. Avrupa’da, Batı’da, Afrika’da belki bazı yerlerde Türkiye düşmanı ne kadar unsur varsa bunlarla iş birliği halinde çalışıyorlar. Ancak artık yol bitmiştir. Bunların hiçbir biçimde yeniden örgütlenmeleri, eski güçlerine geri dönmeleri mümkün değildir. Dünyanın her yerinde de bunların üzerine giderek, tasfiye edilmelerini sağlayacağız.

TÜRKİYE'YE ÇELME TAKSIN DİYE DESTEKLİYORLAR AMA!

Türkiye Komünist Partisi’nin birçok elemanı yıllar içerisinde birçok Batı ülkesinde desteklendi, büyütüldü. Ancak nerede Türkiye Komünist Partisi şimdi? Millete dayanmayan hiçbir örgütlenmenin başarılı olması, sonuç alması mümkün değildir. Bunlardan FETÖ’nün ihaneti çok açıktır. Türkiye’nin ayağına çelme taksınlar diye birileri destekler ama bu adamların var olması hiçbir şekilde o ülkelere de fayda sağlamaz. Ama daha vahimi, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, bu adamların bir şekilde kendi networklerine hala ulaşabilmelerini ve onun üzerinden Türkiye’ye karşı bir fesat çalışması içerisinde olmalarını devam ettirmelerini önlememiz lazım. Bunu sonlandırmak lazım.

FETÖ DENİLEN ADAM HALA BİR TAKIM MESAJLAR VERİYOR

FETÖ denilen adam hala orada bir takım mesajlar vererek açıktan Türkiye’yi tehdit ediyor. Kendi varlığını açıktan bir motivasyon içerisine sokarak, o networkü, o ağı, o şebekeyi canlı tutmaya çalışıyor. Biz de, ‘en azından bu adamların kendi networkleriyle ilişkisini kesin, böylece Türkiye’ye zarar vermelerini önüne geçin’ diyoruz. Marjinalleşecekler elbette ama çok açık olan bir şey var. Türkiye’ye karşı ilk defa bir terör örgütü kullanılıyor değil. Bu terör örgütleri uzunca bir zamandır vekâlet savaşlarının enstrümanı olarak kullanılıyor. Dolayısıyla vekâlet savaşlarında kullanılan bütün enstrümanlar yeri geldiği zaman kirli bir mendil gibi çöp tenekesine atılıyor. 

ASALA DİYE BİRŞEY KALDI MI, FETÖ DE ÖYLE OLACAK

Mesela, geçmişte ASALA diye bir örgüt vardı. Nerede bu örgüt şimdi? Kullanıldı ve atıldı çöp tenekesine. FETÖ’de kullanılacak ve çöp tenekesine atılacaktır. PKK’da aynı şekilde olacak. Ömrümüz varsa yakın bir zaman içerisinde göreceğiz. Ne FETÖ’nün ne de PKK’nın hiçbir şekilde ismi, cismi duyulmayacak. Aynı şekilde DEAŞ. Vakti geldiğinde onu da çöp tenekesine atacaklar. Çünkü bunlar kendinden menkul gücü olan bir çevre değil. Bunlar büyütülmüş, beslenilmiş, üretilmiş fabrikasyon örgütler.”

BÖLGE HALKI PKK'NIN GERÇEK YÜZÜNÜ GÖRDÜ

PKK’ya karşı topyekûn bir mücadele verilmeye başlandı. Bu mücadelede eş zamanlı olarak, hem şehirlerde hem Türkiye’nin içerisindeki alanda hem de sınır dışında PKK’ya karşı sürekli bir iz sürülmesi ve örgüte karşı caydırıcı adımlar atılmasının çok önemli bir etkisi oldu hiç şüphesiz.

Ayrıca Türkiye’nin tamamının, Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımız da dahil olmak üzere, bölgedeki büyük oyunu gördükleri, özellikle PYD ve YPG üzerinden önce Suriye’nin kuzeyinde, sonra Kuzey Irak’ta yapılmaya çalışılan işin Kürtlerin hakkını, hukukunu korumak değil, bölgede yeni bir karışıklık çıkarmak ve tam tersine bölgede yaşayan Kürtlerin tamamına zarar verecek bir süreci başlatmak olduğunu insanlar görmeye başladı.

PKK'NIN DA ULUSLARARASI DESTEĞİ VE BAĞI VAR

Bunların hepsi üst üste gelince teröre ve PKK’ya karşı, önemli bir mevzi kazanıyoruz. Ancak, elbette burada yine işin FETÖ’de olduğu gibi uluslararası bağlantıları var.

Bir kısmı da müttefiklerimiz olan ülkelerin maalesef yıllardır PYD, YPG, PKK’ya sağladığı lojistik destek, silah desteği, askeri destek ve hatta bir takım siyasi destekler ortadadır.

Bölgede, PKK silahlı eylemlerinde zemin kaybettikçe, Avrupa’nın bazı ülkelerin de siyasi desteklerini artırarak sürdürdüğünü görüyoruz. Ama sonuçta Türkiye, bütün bu faktörleri üst üste koyduğunuz zaman önemli bir momentum kazanmıştır terörle mücadele sırasında.

Bu terörle mücadelenin bir beka meselesi olduğu, Türkiye’deki ilgili bütün siyasi aktörler tarafından, neredeyse, görülmeye başlanmıştır. Milletimizden de bu konuda büyük bir destek var. İnşallah bu anlamda terörün kökü kazınacak.

'BÜYÜK OYUNU GÖRDÜK' DEDİK, SALDIRIYORLAR

Bölgemizde büyük bir oyun oynanıyor. Türkiye’nin bu kadar çok üstüne çullanmalarının sebebi hem Avrupa’daki seçimlerde hem NATO tatbikatında hem uluslararası platformlarda Türkiye’yi bu kadar çok köşeye sıkıştırmalarının temel sebebi, Türkiye’nin bölgede oynanan oyunu görmüş olmasıdır. Oyunu gördüğümüzü söylüyoruz ve bunu da herkes biliyor. Bu da, bu oyunu kurmak isteyenler için ciddi bir tehdittir, tehlikedir. Bütün devletleri, bütün ülkeleri bölebildikleri kadar bölmek, parçalayabildikleri kadar parçalamak, mezhep ve etnik köken itibariyle ayrıştırmak istiyorlar.

TÜRKİYE-MISIR İLİŞKİLERİ

Mısır'ın Türkiye'yi casusluk ve darbe yapmaya çalışmakla suçlamasına cevap veren Kültür Bakanı Kurtulmuş, "Türkiye ile Mısır halkı arasında hiçbir problem yok. Mısır ile ilişkilerimizi gergin tutmayı isteyen taraf biz değiliz. Mısır yönetimi, belki de hırslarının, ön yargılarının bir sonucu olarak bu gerginliği sürdürmek istiyor ama onlar açısından da orta vadede bu gerginlik sürdürülebilir bir şey değildir. Bizim isteğimiz Mısır’ın daha iyiye, daha ileriye gitmesi, Mısır’da demokrasinin gelişmesi, halkın siyasal katılım süreçlerinde var olması, ekonomik kararlar içerisinde millet iradesinin var olmasıdır" dedi.

BARZANİ YÖNETİMİ İLE İLİŞKİLER

Bizler dostluk, kardeşlik dışında hiçbir şey yapmadık ki. Beraber onların da, bölge halkının da güçlenmesi için gayret sarf ettik. Bir takım siyasi rüzgârların etkisinde kalarak, sırtlarını sıvazlayan bazı güçlerin etkisinde kalarak böyle bir adım attılar ama böyle bir adımın kolay atılamayacağını da gördüler. Siyaseten ‘yok hükmü’ taşıyan bu referandumdan sonra bölge halkı yeniden normal bir siyasi sürece kavuşur.

Kuzey Irak yönetimi hakikaten yanlış bir hesaplama yüzünden, tabiri caiz ise, adeta ‘Dimyat’a pirince gideren eldeki bulgurdan oldu’. Dönüp dolaşıp sonunda yine hakiki dost olarak bulacakları ülke Türkiye’dir.

TURİZMDE TEŞVİK UYGULAMASI

“Turizmde yeni teşvik uygulaması, ölü sezonlarda da, Türkiye’nin turizmine destek olacak ve turizm desteklerini 12 aya yaymış olacağız" diyen bakan Kurtulmuş, "Bu, bütün sektör için önemliydi. Bir de vaktinde karar almış olduk. Kasım ayı içerisinde hemen bu kararı almamız erken rezervasyonların yapılması bakımından da önemli. İnşallah bundan sonuç alırız. Her alanda, tam tabiriyle dünya turizm pastasından aldığımız payı artırmak için ‘tam saha press’ uyguluyoruz. Bütün gücümüzle ve yüksek bir motivasyonla, kararlılıkla, sektörle iş birliği halinde devam edeceğiz” dedi.