AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Güneydoğu Alevi Derneklerinin temsilcilerini kabul etti.
Abone ol-Hiç kimse bir diğerinin yaşamına müdahale etmeden barış içinde yaşadık. İnşallah kıyamete kadar da böyle yaşayacağız.
-Sunniler kadar Aleviler, Türkler kadar Kürtler bu ülkenin kurucu unsurudur.
-Kürt sorunu) Çözüme en yakın olduğumuz noktadayız. Ben bu süreçten ümitliyim. Başta BDP olmak üzere Meclis'teki tüm partilere görev düşüyor.
Sütlüce'deki AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda gerçekleşen kabule Ehl-i Beyt Sevdalıları Genel Sekreteri Mustafa Yılmaz Kılınç, Adıyaman İmam Hüseyin Kültür Derneği temsilcisi Yılmaz Korkmaz, Gaziantep Erenler Derneği temsilcisi Halil Serdaroğlu ile Diyarbakır Seyitler ve Ehl-i Beyt Canları Derneği telsilcisi Ali Tuğcu katıldı. Görüşme öncesi basın mensuplarının görüntü alınmasını izin verildi. Burada kısa bir açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin farklılıkları içinde barındıran bir ülke olduğunu belirtti.
"BARIŞ İÇİNDE YAŞADIK"
Türkiye'de Sunni ve Alevilerin barış içinde yaşadıklarını belirten Numan Kurtulmuş, "Hiç kimse bir diğerinin yaşamına müdahale etmeden barış içinde yaşadık. İnşallah kıyamete kadar da böyle yaşayacağız. Alevilerin dile getirdiği temel değerler İslam'ın temel değerleridir" dedi.
"ÎNSANIMIZ BU OYUNA GELMEYECEK"
Hz. Ali'nin ilim, irfanın yanı sıra insanlar arası ilişkilerde de en ileri noktaya geldiğini belirten Kurtulmuş, "Bu ülkede Ali sevgisi ve Peygamber sevgisi hepimizin ortak değerleridir. Aleviler arasında bu ortak değerleri hatırlatan her türlü çalışmayı bütün taktirlerin üstünde görüyoruz. Dışarıdan bir takım çevreler bu birliği bölmek için çalışmalar yapabilirler. Bizim insanımız bu oyanları gelmedi. Bundan sonra da gelmeyecektir" ifadelerini kullandı.
"SUNNİLER VE ALEVİLER BU ÜLKENİN KURUCU UNSURU"
Açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Numan Kurtulmuş, Türkiye'de hiçbir kesimin azınlık olmadığını belirterek, "Sunniler kadar Aleviler, Türkler kadar Kürtler bu ülkenin kurucu unsurudur" diye konuştu.
CEMEVLERİNİN İBADETHANE OLMASI
Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi yönündeki taleplerin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Alevi sorunlarının çözülmesi için çok önemli çalıştaylar yapıldı. İnsanların yaşayış ve ifade etme biçimlerine müsade edilmesi için çalışıyoruz. Umuyorum ki, bu alevi çalıştayları devam eder ve yurttaşlarımızın karşılaştığı sorunların çözülmesi için adımlar atılmış olur. Sorunları dinliyoruz anlıyoruz. Bunların çözülmesi için yapılan çalıştaylarda, ilgili devlet kurumları bir noktaya ulaşacaktır" şeklinde konuştu.
"ESAD SONRASINA SURİYE HALKI KARAR VERSİN"
Gündeme ilişkin soruları da yanıtlayan Kurtulmuş, Suriye'ye ilişkin yöneltilen soruya da yanıt verdi. Numan Kurtulmuş, "Suriye meselesi her geçen gün karşılık hale geliyor. 70 bin sivil insan kaybı var dünyanın gözleri önünde. Bu vahşete seyirci kalınıyor. Rusya başından beri destek veriyor rejime. Esad rejiminin Suriye'de devam etmesinin mümkün olmadığı anlaşılıyor. Suriye halkı devam etmesine izin vermeyecektir. Bu sorun bölge ülkeleri tarafından çözülmeli. En kısa zamanda bu rejim değişir ve halk ne istiyorsa o gelir. Bölgedeki yabancı güçler gelir giderler. Ama bölge ülkeleri kıyamete kadar buradayız ve beraberiz. Hiç kimse Suriye'de Esad'dan sonra nasıl bir rejim gelecek bunun hesabını yapmasın. Bırakın Suriye halkı karar versin" diye konuştu.
"SİYASİ RİSK ENDİŞESİ TAŞIMIYORUZ"
Kürt sorunun çözüm sürecine ilişkin de değerlendirmeler yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, "Kürt meselesini bitmesini istiyor muyuz, İstemiyor muyuz? Herkes elini vicdanına koysun özellikle siyasetçiler. Bizim cevabımız, mümkünse yarın çözülmesi için gayret ediyoruz. Kaybettiklerimiz bu ülkenin çocukları. Herkes elinden geleni yapmalı. Bu ülkenin çocukları Türkler ve Kürtler tesadüfen bir araya gelmedik. Bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Aramıza konulan fitneyi bir an evvel kaldırmalıyız. Ben sürecin kısa sürede olumlu şekilde sonuçlanacağına inanıyorum. Teröre destek veren dış güçlerde bu desteği bıraksınlar. Çözüme en yakın olduğumuz noktadayız. Ben bu süreçten ümitliyim. Başta BDP olmak üzere Meclis'teki tüm partilere görev düşüyor. Bu konu ne siyasi risk, ne siyasi rant meselesidir. Biz burada siyasi risk endişesi taşımıyoruz. Buradan rant elde etmek telaşı içinde olmayız " ifadesini kullandı.