Kürtler'i bunlar mı temsil edecek?
ABD Başkanı Bush ikidir aynı şeyleri tekrarlıyor:
-PKK, ABD, Irak ve Türkiye'nin düşmanıdır.
Doğru ama eksik; PKK, Kürtler'in de düşmanıdır aynı zamanda.
Küçük bir kitle dışında herkes, PKK'nın son eylemini
lanetliyor.
Özellikle Kürtler...
Öyle acımasız, öyle alçak, öyle vurdumduymazlar ki, bombayla
çocuğunu aldıkları halktan, utanmadan, sıkılmadan özür
dileyebiliyorlar.
Bakın, PKK'nın bu eylemi kırılma noktasıdır.
Şimdiye kadar kendi insanını başının üstünde tutan Kürt halkı,
PKK'nın bu eylemi sonrasında yönünü çok daha net bir şekilde
belirleyecektir. Mesela bugün seçim olsa, DTP'nin Diyarbakır'daki
saltanatı son bulabilir.
Bir tek Diyarbakır değil, öteki illerde de durum aynı.
AK Parti iktidarı çok ciddi bir hata yapmasın yeter ki!
Kürtler ne düşünüyor?
22 Temmuz öncesinde Doğu
ve Güneydoğu'yu karış karış dolaştım. Kürtler'in tamamı, oyunu
rengini belli ederken, DTP yöneticilerine mesaj gönderiyordu:
-Hata istemiyoruz, geçmişten ders alın.
Telefon rehberimi karıştırdım dün; 22 Temmuz öncesinde görüştüğüm
Kürtler'i aradım tek tek:
-DTP istediğiniz gibi siyaset yapıyor mu Ahmet Bey?
-Vallahi hayır. Yanlış yapıyorlar.
-Nedir yanlışları?
-Vasıfsız insanları partinin başına getirdiler?
-...?
-Çürükçüden başkan olur mu?
Telefon ahizesinin ucunda Mikail Keleş var:
-Ape Mikail, Diyarbakır saldırısı için görüşün nedir?
-Allahhh bunların belasını versin.
-Sizden özür dilediler.
-S...ler.. Şerefsizler... Ulan şerefsiz benim canımı almışsın,
şimdi özür diliyorsun dalga geçerek.
-DTP'den memnun musunuz?
-Asla.. Uyuşturucu işi yapıyorlar, çürükleri cezaevinde. Bunlar mı
beni temsil edecekler. Ha s...
Iğdır'a uzanıyoruz... Pervin Buldan'ın seçim bölgesine..
Seçimlerden önce 80 yaşındaki Kemalettin Eroğlu net mesaj
vermişti:
-Aman ha.. Sakın hata yapmasınlar.
-Kemalettin amca, DTP hata yapıyor mu?
-Ben hata yaptım evladım ben. Oy verdim.. Değiştiler sandım. Onlar
değil ben yaptım bu hatayı. Teröristlerin dibinden ayrılmadılar.
Kürtler hata etti, onların suçu yok.
Hangi ile giderseniz gidin. Kürtler'in canı yanıyor. Öyle bir acı
ki, ahd ediyorlar:
-Bir daha asla...
Özeti şu:
Dünya ayakta, DTP hala kış uykusunda.
Yaz geliyor, bugün yarın seçim var.
22 Temmuz depreminden daha büyük bir deprem kapıda.
Uyanın artık!
Merkez Sağ birleşecek mi?
Yaygın görüş şu:
-Ağar'la anlaşamayan Mumcu, Soylu ile asla yapamaz.
Anavatan lideri Erkan Mumcu ile görüştüm dün:
-Ne diyorsunuz?
-Ben hala olduğum yerdeyim.
-Yani?
-Niyet iyi ise, bu iş olur.
Erkan Mumcu'nun önyargısı yok. Süleyman Soylu'ya tepeden
bakmıyor:
-Hem merkez sağ adına, hem de Soylu adına çok sevindim.
-Ne zaman bir araya geliyorsunuz?
-Süleyman Bey şu anda en yoğun günlerini yaşıyor. Hele protokol
günleri bitsin, sonra biz biraraya geleceğiz.
-Sonuç alacak mısınız?
-Niyet önemli, bu işte iyi niyet olursa olur.
Olmalı... Ama ne olur bu sefer yine aynı oyunlar oynanmalı.. Bu iş
olacaksa, hile, dalavere, üçkağıt olmayacaksa, liderler buluşmalı
ve bu işi bitirmeli.
Bekliyoruz!
Çiller siyasete dönecek mi?
Ağar ve
arkadaşlarının tasfiye ettiği, horladığı, dışladığı, hatta kapının
önüne koyduğu isimler, DP lideri Süleyman Soylu'nun ekibinde yer
alınca kıyamet koptu:
-Bu isimler Çiller'in ekibi.
Olabilir!
Ama Çiller dönemi bitti. Birinci ağızdan kesin bilgiyi, altını
çizerek sizinle paylaşıyorum; Tansu Çiller ne bugün, ne yarın, ne
de 5 yıl sonra hiçbir şart altında siyasete DÖN-ME-YE-CEK!
Meraklısına duyurulur!