BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kürtlere orangutan muamelesi yapıldığını söyledi.
Abone olBDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Kürtlere "orangutan" muamelesi yapıldığını belirterek "Cenazelere yapılan müdahale ile kardeşlik kapağı kapandı" dedi.
Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırma Enstitüsü (DİSA) v Heınrıch Böll Stıftung Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından City Hotel'de "Kürt meselesinin çözümüne ilişkin algılar, aktörler ve süreç" konulu panelin ikinci gün oturumunda Cengiz Çandar moderatörlüğündeki "Kürt Meselesi ve Çözüm Perspektifleri" konulu panel yapıldı.
"KÜRTLERE ORANGUTAN MUAMELESİ YAPIYORLAR"
Panelde konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de Kürtlere "orangutan" muamelesi yapıldığını belirterek, "Onun ekmeğini elinden alırsan susar yaklaşımı var. Zaten bölgede yoksullaştırma, asimilasyon ve imha atbaşı gitmektedir. BM verilerine göre 3,5 milyon, GÖÇ-DER verilerine göre ise 4,5 milyon insan bölgeden bir anda göç etmek zorunda kaldı. Bunlar metropollerde ucuz iş gücü oldular. Oysa köylerinde böyle değillerdir. Yani kent hizmetçileri oldular" dedi.
Önder, sorunun çözümü için sorunun adının net olarak konması gerektiğine işaret ederek, "Daha adını bile diyemiyoruz. Burada bir Kürdistan sorunu var. Buna belirli bölge sorunu demek yanlıştır. Adını doğru koymak gerekiyor. Nasıl Bosna, Filistin sorunu diyorsanız. Bu da Kürdistan sorunudur" diye konuştu. "Sürekli olarak 'bunlar ne istiyorlar' diyorlar. Kardeşim bunlar haklarını istiyorlar" diyen Önder, Türkiye'de İslamiyet'ten bahsedenlerin çoğunun ulus devlet İslamı'nı söylediğini belirtti. Önder, "İslamcıların önemli bir bölümü Kürt sorununda Müslüman değildir. Şimdilerde bunlara İstanbul İslamı diyorlar. Sadece ana dil taleplerine bakın bunu göreceksinizdir. Halbuki ana dilin yaşaması sadece ana dilde eğitim ile mümkün olur" dedi.
"TABUTLARA TOMA'LARLA SU SIKIYORLAR"
Bölge illerinde PKK cenazelerine yapılan müdahaleleri hatırlatan Önder, "TOMA'lar ile tabutlara ve kitleye su sıkıyorlar. İşte OHAL budur. Kim OHAL kalktı diyebilir. OHAL kalkmış ise Allah canımı alsın. Allah aşkına 2 senedir bir tane izinli açıklama yapamadık. Ne zaman başvursak yasaklıyorlar. Zaten bölge valileri ağızlarıyla yelleniyor. Her şeyimizi yasaklıyorlar. Şiddet diyorlar. Ya kardeşim bölgede insanların kendisi devlet şiddetini görüyorlar. Biz ne mi istiyoruz. Egemenliğin kendimize ait olanını Demokratik Özerklik ile paylaşmak istiyoruz" diye konuştu.
"CENAZE MÜDAHALELERİ KARDEŞLİK KAPAĞINI KAPATTI"
Sürekli kardeşlik vurgusu yapılmasını eleştiren Önder, cenazelere yapılan müdahalelerin kardeşlik kapağını kapattığını söyleyerek, "Pozantı sonrasında umutlar gitmişti. Roboski ile bu kapak yarılanmıştı. Cenazelere yapılan müdahale ile kapandı. Artık bundan sonra bu kapağı açmak sizin işiniz. İslamiyet'te ölüye yumuşak davranılır. Ama İstanbul İslamı işte böyle cenazeye gaz atar, su sıkar" dedi.