Kürtler kimi tercih edecek?
Seçimlerinden sonra yapılan ilk anketin sonuçlarına göre halkın yüzde 53'ü bir dahaki seçimlerde AK Parti'ye oy vereceğini söylüyor.
Seçimlerinden sonra yapılan ilk anketin sonuçlarına göre halkın yüzde 53'ü bir dahaki seçimlerde AK Parti'ye oy vereceğini söylüyor.
Aynı anket sonucuna göre 1 Kasım seçimlerinde barajı kıl payı
geçen HDP barajın altında...
Siyaset dediğin tam da böyle bir şey...
Sırtını halka, yönünü hakka çevirmedin mi koca barajı aşsan da
hendekte boğulursun.
Artık hepimiz şundan eminiz ki HDP dediğimiz parti barışı kan,
siyaseti can üzerinden yürütüyor.
AK Parti eğer seçimlerden önce Milli Güvenlik Yasası'nı
Meclis'ten geçirmeseydi, şu an Suriye'deki korkunç kaosun aynısını
Türkiye'de yaşayacaktık.
Çıkarılan bu yasa sayesinde Türkiye hem sınır içinde, hem de sınır
dışında teröre karşı tarihindeki en etkin mücadeleyi veriyor.
Bu yasa sayesinde teröristlerin eylem yapmaya çalıştığı alanlarda
sokağga çıkma yasağı ilan ediliyor.
Bu yasa sayesinde artık kimse elinde molotofla dolaşamıyor. Bu yasa
sayesinde yüzünü kapatarak polisle çatışanlar terörist muamelesi
görüyor.
Peki bundan sonra ne olacak?
Çatışmalar nereye kadar devam edecek ve çözüm süreci yeniden
başlayacak mı?
Bu sorunun cevabını vermeden önce bir şeye dikkatinizi çekmek
istiyorum.
Karakışın en yoğun yaşandığı aylara girdik. Doğu ve Güneydoğu
bölgesi dondurucu soğukların etkisi altına girdi. Gerek Türkiye,
gerekse terör örgütü geçmiş dönemlerde karakış kapıya dayandı mı
kabuğuna çekilir ve bu dönemi çatışmasızlık ortamında
geçirirdi.
Ancak şimdi durum böyle değil...
Farkındaysanız TSK günlerdir sınır ötesinde PKK'nın sığınıklarını
vuruyor, terör örgütüne ait mağaralara baskın üstüne baskın
yapıyor. Örgütün üst düzey kadrosu dışında kalan teröristler nefes
dahi alamıyor.
Böyle bir ortamda PKK'nın varlığını idame ettirmesi de çzüm
sürecine geri dönülmesi de pek mümkün görünmüyor. Böyle bir dönemde
müzakere masasına yeniden oturmak, devletin intiharı anlamına
gelir.
PKK'lıların bölgede tarihi camilere saldırmasına da Kur-an'ı Kerim
yakmasına da bu pencereden bakmak gerekiyor.
Artık yok olmaktan başka seçenekleri kalmadı. Ya silah
bırakacaklar, ya da kazdıkları hendekler mezarları olacak.
HDP'ye gelince...
Yukarıda da söylediğim gibi; oy oranları artık baraj sınırının
altında. Bu gidişle yakında onlar da yok olup gidecekler. Onlar da
bu gerçeği gördükleri için yavaş yavaş hendek siyasetini
eleştirmeye ve AK Parti ile yeniden masaya oturma çağrıları yapmaya
başladılar.
AK Parti'nin burada yapması gereken tek şey var.
Bu işin sadece silahlı mücadele için çözülmediğini geçtiğimiz
yıllarda acıyla tecrübe ettik. Bölge halkı HDP ve PKK'ya sırtını
dönmüşken bölgede bundan sonra iki çalışmanın aynı anda yapılması
gerekiyor.
Bir yandan terörle mücadele, diğer yandan halkın huzurunu ve
refahını yükseltecek ekonomik hamleler...
Tıpkı asgari ücretliye, memura, emekliye yönelik açıklanan paketler
gibi bölge halkını yakından ilgilendiren ekonomik paketlerin ardı
ardına açıklanması için bundan iyi zamanlama olamaz.
Bölge halkı yıllar sonra yeniden bir tercih yapmak üzere. Ya
kıskacından bir türlü kurtulamadığı terör örgütünden, ya da her ama
her anlamda kendisine sahip çıkan ülkesinden yana tercih
yapacak.
Bu şansı kaçırmamak gerek...