Susurluk Davası'nda mahkeme, aralarında Demirel'in de bulunduğu siyasetçileri dinleyecek.
Abone olSusurluk Davası'nda mahkeme, Sedat Bucak'ın talep ettiği Süleyman Demirel, Mehmet Ağar, Tansu Çiller ve dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in dinlenmesine karar verdi. Bucak, daha önceki duruşmalarda, "Yaşananları devletin içinde derin ilişkileri olan siyasetçiler iyi biliyor" ifadesini kullanmıştı
Susurluk davası kapsamında 'çetede yöneticilik' yapmakla suçlanan DYP eski milletvekili Sedat Edip Bucak'ın yargılandığı davada, sanık avukatlarının talebi üzerine 8 kişilik VIP tanık listesindeki tüm isimlerin dinlenmesine karar verildi. Listede, eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar, Genelkurmay eski Başkanı Doğan Güreş, Jandarma eski Asayiş Bölge Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı, eski Başbakan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çiller ile eski Diyarbakır İl Alay Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu, Sedat Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak ile Şanlıurfa İl Jandarma Komutanı Albay Seral Saral'ın isimleri bulunuyor. Hatırlanacağı üzere Bucak'ın avukatlarının söz konusu kişilerin mahkemece dinlenmesi talebi daha önceki duruşmalarda reddedilmişti.
TALİMAT YAZILACAK
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Sedat Edip Bucak katılmazken, avukatları Şevket Küçük ve Süleyman Bacanlı hazır bulundu. Mahkeme heyeti, duruşmada Sedat Bucak'ın avukatları tarafından önceki celse sunulan 8 kişilik tanık listesindeki tüm isimlerin dinlenmesine karar verdi. Heyet, aralarında Demirel, Ağar, Güreş ve Hasan Kundakçı'nın savunma tanığı olarak ifadelerinin alınması için Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar verdi. Heyet, tanıklardan eski Başbakan Çiller ile Diyarbakır eski İl Alay Komutanı Albay Hatipoğlu'nun ise mahkemede dinlenmeleri için adreslerine çağrı kağıdı gönderilmesine karar verdi. Savunma sanıklarından Bucak'ın yeğeni Fatih Bucak'ın dinlenmesi için Ankara'ya talimat yazılmasına ve Albay Seral Saral'ın adresinin tespit edilmesi için yazı yazılmasına karar verdi. Savcı Orhan Erbay, sanık avukatlarına, "Savunma tanıklarının mahkemede dinlenmesini isteriz. Sayın Cumhurbaşkanımıza da 'Gel' diyemeyiz ama iddia makamı olarak kendilerine soracaklarımız olabilir" dedi. Duruşma söz konusu sanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi.
BAĞLANTILI KİŞİLER
Susurluk davası sanığı Bucak'ın avukatı Şevket Küçük, siyasetin ağır toplarının gelecek duruşmada dinlenmesiyle davanın kendi lehlerine sonuçlanacağı kanaatinde olduğunu söyledi. Bu isimleri daha önceki duruşmalarda da tanık olarak mahkeme huzuruna çıkartma talebinde bulunduklarını hatırlatan Küçük, "Talep ettiğimiz isimler, olayla bağlantıları olan kişilerdir. Lehimize delil sunmamız ve davayı kazanmamız için bu tanıkların mutlaka dinlenmesi gerekir. Davada eksik olan tek konu, bu kişilerin ifadelerine yer verilmemesiydi. Söz konusu isimler, mahkeme tarafından dinlendikten sonra, biz savunmamızı yapacağız" diye konuştu. Sedat Bucak, daha önce katıldığı duruşmalardan birinde, "Vatanımı, milletimi savunurken, bölücülerin hedefi oldum. Bunu o dönem hasım olduğum, devletin içinde derin ilişkileri olan siyasetçiler iyi biliyor" ifadesini kullanmıştı.
Susurluk'tan akılda kalanlar
Susurluk kazasında ölen ve Bahçelievler'de 7 TİP'li gencin öldürülmesi davasından da yargılanan Çatlı'nın Türk Bayrağına sarılı cenazesi Nevşehir'de toprağa verildi. Kırmızı bültenle aranan Haluk Kırcı ve BBP Lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun da bulunduğu çok sayıda ülkücünün katıldığı cenazede dağıtılan bildiride "Yıllar var ki ülkemiz örtülü bir savaş içinde. Çatlı bu savaşta yan tuttu. Yan tutmakla kalmadı, risk aldı, bedel verdi. Kılıç gibi savaştı, onurlu bir ömür sürdü" deniliyordu. Kaza sonrasında adı Çatlı'yla beraber anılan dönemin İçişleri Bakanı Ağar kendisine yöneltilen suçlamalara karşılık "Ödülüm bu mu olacaktı" derken, Çiller, meclis grubunda "Devlet uğruna kurşun atan da, kurşun yiyen de bizim için saygıyla anılır, onlar şereflidirler..." diyordu. Diğer taraftan ortaya çıkan deliller oldukça şaşırtıcıydı. Jandarma Kriminal Dairesi, Çatlı'nın üzerinde çıkan Emniyet Uzmanı belgesinin sahte, ancak belgedeki Mehmet Ağar imzasının gerçek olduğunu açıkladı. Oysa Ağar, Çatlı'yla ilgili belgelerdeki kendisine ait olan imzanın sahte olduğunu açıklamıştı. Davayla ilgili kilit açıklamalardan birisi de sanıklardan Sedat Bucak tarafından yapıldı: "Yaşananları devletin içinde derin ilişkileri olan siyasetçiler iyi biliyor."
10 yıllık kirli ilişkiler ağı
3 Kasım 1996 günü saat 19.25'te Balıkesir Bursa Karayolu Susurluk İlçesi Çatalceviz mevkiinde, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak'a ait 06 AC 600 plakalı Mercedes, Hasan Gökçe yönetimindeki kamyona çarptı. Mercedes'in içinde, yıllardır aranan kanun kaçağı Abdullah Çatlı ile sevgilisi Gonca Us, Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ öldü, Bucak ağır yaralı olarak kurtuldu. Mercedes'in bagajından çıkan silah ve belgeler, devlet - mafya - siyaset ilişkilerini gözler önüne serdi. 4'ü politikacı, 4'ü işadamı, 14'ü mafya ile bağlantılı oldukları ileri sürülen eski ülkücü, 5'i TSK mensubu, 13'ü Emniyet mensubu, 1'i MİT mensubu, 1'i MİT'le bağlantılı olduğu iddia edilen şahıs, 8'i mafya bağlantılı ve eroin kaçakçısı oldukları iddia edilen şahısların arasında bulunduğu 59 kişi arasındaki kirli ilişkiler ağı, yaklaşık 10 yıldır tartışılıyor. Susurluk sürecinde tartışılan ve bir bölümü sanık listesine de giren isimler arasında, Tansu Çiller, Mehmet Ağar, Haluk Kırcı, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Hüseyin Baybaşin, Ahmet Cem Ersever ve bazı polisler yer alıyordu. MİT raporuna göre, Çatlı için Mehmet Ağar tarafından, 'hususi' damgalı yeşil pasaport ve silah ruhsatı düzenlendiği ortaya çıkmıştı. İddialara göre Çiller de özel bir suç örgütü kurmuştu.
Bu şansı değerlendirin
Susurluk Araştırma Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar, söz konusu şahısların mahkemeye tanık olarak çağırılmalarını önemli bulduğunu ve kararın Türkiye için bir şans olduğunu söyledi. Bu kişilerin ülke yönetiminde geçmişte çok önemli yerlerde olduklarını hatırlatan Sağlar, karanlıkta kalan birçok noktanın aydınlatılabileceğini ileri sürdü. Özellikle Güreş'in yapacağı açıklamaları çok önemsediğini dile getiren Sağlar,"Güreş, emekli Yarbay Korkut Eken'in yaptıklarının bilgilerinin dahilinde olduğunu söyledi. Yaşanan olaylardaki emirleri kim verdi? Bunların açığa kavuşması için bunlar çok önemlidir" dedi.