DEP'lilerin tahliyesi ile yumuşama eğilimine giren kürt sorunu bölgeden gelen şehit haberleri ile yeniden alevlendi. Peki Osmanlı bu sorunu nasıl çözmüştü? işte formül...
Abone olAksiyon Dergisi editörü İbrahim Karayeğen, Türkiye'nin Kürt sorunu ile bugünkü politikalarla yenmesinin mümkün olmadığını belirterek ortaya Osmanlı formülünü attı.. işte o formül...
Beş yıldır barış ve sükûnetin hakim olduğu Güneydoğu Anadolu bölgesi yeniden kanamaya başladı. Bugünkü gelişmeler kimilerine şaşırtıcı gelse de terör aylar öncesinden ‘geliyorum’ diye bağırıyordu. Türk basınında bölgeyle ilgili en doğru bilgiyi vermek konusunda iddialıyız.
İlk olarak Aksiyon’da yer alan ve medyanın da alıntıladığı haberler adeta terörün ayak sesleriydi. PKK’nın isim manevralarıyla kendisine alan açmaya çalıştığını, binlerce militanın sınırdan ülkeye sızarak eylem hazırlığında olduğunu duyurmuştuk.
İşte bazı haberlerimizin başlıkları:
- KADEK tutmadı, KHK yaptılar
- Hakan’ın golü PKK’yı böldü
- PKK 750 kilo C-4 patlayıcıyı Türkiye’ye soktu
- Barzani Türkiye’den 200 dolara Kürt transfer ediyor
- Eylem için 4 bin militan Türkiye’de
Yargıtay’ın, temmuz ayındaki duruşmayı beklemeden on yıldır hapiste kalan dört DEP milletvekilini serbest bırakmasıyla devlet aslında bir adım atmış, eski vekiller de ‘sağduyulu’ açıklamalarıyla Türkiye’nin geleceğine yönelik güzel mesajlar vermişlerdi.
Ama DEHAP Başkanının hükümet ile PKK’yı aynı kefeye koyan açıklamaları, mitinglerde yükselen ‘genel af’ talepleri ve Apo afişleri bardağı taşırdı. Buna bölgeden her gün gelen şehit haberleri de eklenince süreç bir anda tersine işlemeye başladı.
İdris-i Bitlisi’den bu yana çok kültürlü Osmanlı yapısı içinde tebaa olarak barış içinde yaşayan Kürtler, ne İran’dan ne de milliyetçilik akımından etkilenmişti. Bütün tahriklere rağmen devlete bağlılığını sürdürmüş, Osmanlı’nın en zor zamanında cepheye ön saflarda koşmuştu. Bölgenin aşiret yapısını dikkate alan Devlet-i Aliye gevşek bir model benimsemişti. Daha sonraki dönemlerde gerek 2. Abdulhamid’in gerekse Kazım Karabekir Paşa’nın ortaya koyduğu projelerde ise bölge insanının küçük yaşlardan itibaren eğitilmesi öncelik alıyor; bunu ekonomik, sosyal ve askeri çözüm projeleri takip ediyordu. Bu çözüm paketleri ortak paydanın İslam olduğu gerçeğinden yola çıkıyordu.
Geçen asrın başında diğer unsurlar milliyetçilik akımının etkisiyle Devlet-i Aliye’den koparken Kürtler sadık kalmıştı. Ne var ki tek parti iktidarının kuşkucu ve ağır merkeziyetçi tutumu bölge insanını devletten soğuttu. Çözüm, yüzlerce yıl barış ve huzuru tesis eden ortak değerleri yeniden işletmektir.