Erdoğan'ın 'Kürt sorunu' ifadesi, AK Parti'de tartışmaya yolaçtı. Başbakana yapılan eleştirilerin odak noktası "Şehitleri ve ailelerini incitirsiniz" sözleri oldu...
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir grup aydınla yaptığı görüşmede kullandığı "Kürt sorunu" ifadesi, arkasından yaptığı Diyarbakır gezisi AKP içinde tartışma yarattı.
Fuat Geçen (Hatay): Endişelerim var. "Kürt" benzeri bir kimlik tarifi yapılması bizi sıkıntıya soktu. Sorunu kimlikle tarif etmememiz gerekir. Etnik bir tarif militanizmi cesaretlendirir. O zaman farklı örgütler kurulur. Onlar da "beni de fark et, sorun olarak kabul et" der. Bu demokratik sistemi sıkıntıya sokar.
Militanizm güçlenir
"Devletin hata ettiğini kabul ediyorum" demekle yıllardır terör örgütünün iddialarına ve bunları destekleyenlere cesaret verilir. Çünkü onlar kimlik iddiasının dışında bayrak çıkardılar, toprak istediler. "Ben bunları sorun olarak görüyorum" derseniz, bölgedeki mücadeleyi belirsizliğe itersiniz.
Başbakan'ın bu söyleminin, zamanının, formatının ve sunuş biçiminin ülkeye zarar vereceğini düşünüyorum. Oradaki mücadelenin gerekliliğine inanarak evlatlarını düğün yaparak gönderenler oldu. Şehitler parmaklarımızın uçları. Bunların ölüm sebebini yorumlarken yanlışlık yaparsanız şehitleri ve ailelerini incitirsiniz.
O zaman da "Türk sorunu" ortaya çıkar. Yönetici olarak devletin tepesinden kalkar "şahsi sorun" ilan ederseniz, Türk sorunu anılmaya başlar. Meclis açılır açılmaz Başbakan'ın bizi bilgilendirmesini bekliyorum. Vurdular, vuruldular. Onların moralini bozmaya hiç kimsenin hakkı yok.
Türk sorunu olur
Ali Küçükaydın (Adana): "PKK sorunu, Güneydoğu sorunu" deriz ama "Kürt sorunu" dersek sorunlar bitmez. Gerek yok bu çıkışa. Sorunları tarif ederken sıkıntılar çıkarmamak lazım. Hiçbir vatandaşın eşitsizliği yok. Bana hangi kanun uygulanıyarsa Kürtlere aynı kanun uygulanıyor. Ortada terör sorunu var, Kürt sorunu yok.
Etnik sorunlar yaratmaya başlarsak ciddi sıkıntılar çıkarırız. Diyarbakır Vali Yardımcılığı yaptım. Başka bölgelerde Güneydoğuludan geri şartlarda yaşayan insanlar var. Adana'nın köyleri kötü. Onlar da Türk. Onlara "Türk sorunu var" mı diyeceğiz?
Osman Seyfi (Nevşehir): Ortada Kürt sorunu değil PKK ve terör sorunu var. PKK Kürtlerin temsilcisi değil. Abdullah Öcalan'ı idam ettirmemekle mesele çözüldü mü? Devlet ne kadar güçlüyse mesele o kadar iyi çözülür. Geçmişte devlet hata yapmamıştır.
Sıkıntıya sokar
Vahit Erdem (Kırıkkale): Diyarbakır için demokratik açılımı destekliyorum. Fakat bir etnik grup için açılım doğru olmaz. Yoksa bu söylem Türkiye'yi sıkıntıya sokar. Sayın Başbakan "Kürt sorunu vardır" dedi, detaylandırmadı. Kürtlerin sahip olmadığı bir hak yok.
Her etnik kökenden vatandaş, Başbakan ve general olabilir. Hal böyle iken, neyi kastediyor, onu bilmem gerekiyor. Bu Kürt sorunu, gerçek sorundan ziyade bölücü unsur ve dış mihraklar tarafından yaratılmış bir sorun.
Sadık Yakut (Kayseri - Meclis Başkan Vekili): Bu konuda yorum yapmak istemiyorum.
'Boş nutuk'
Ersönmez Yarbay (Ankara): İşadamları buraya yatırım yapsın, söylemleri de boş nutuktur. Can ve mal güvenliği yokken kim oraya yatırım yapar?
Bence Kürt sorunu yok, bölgelerarası kalkınmışlık sorunu var. Başbakan madem oraya gidiyor, Belediye Başkanı Baydemir'i de ziyaret etmesi lazımdı.
İbrahim Hakkı Aşkar (Afyon): Türkiye'de PKK terörü vardır, Türk'tür Kürt'tür gibi sorunlar ortaya konulursa yarın Türk sorunu da ortaya çıkar. Sorunları bölgelere, etnik sınıfa göre yapmamak lazım" diye konuştu.
Bölge milletvekilleri destekliyor
AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, Erdoğan'ın çıkışının kendilerini sevindirdiğini söyledi. Erdoğan'ın ifadelerinin, "geç bile kalınan bir söylem" olduğunu vurgulayan Arslan, "Başbakanımız Kürtlerin beklentilerini karşıladı. Geçmişte bazı yanlışlar yapıldığını itiraf etti. Biz temel sorunlardan birini irdeledik. Cesaretle, açık ve net mesajlar verdi. Zoru başardık. Bölgede olumlu karşılandı" dedi. AKP Diyarbakır Milletvekili Fehmi Uyanık da, "Başbakanımızın mesajları gayet olumlu. Daha evvelkilerin de buna eğilmesi lazımdı. Başbakan şimdi elinden geleni yapıyor. Demokratik mesajlar olumluydu" diye konuştu.
Analiz
AKP'de 3 cephe
Siyasi geçmiş açısından çeşitli geleneklerden gelen isimleri bünyesinde toplayan AKP'de özellikle ülkücü kökenli milletvekilleri, sayıları az olmasına karşın, Güneydoğu sorunu gibi kritik bir konuda yanlarına çekebildikleri kişilerle etkili blok oluşturabiliyorlar. Bu duruma örnek olarak Abdullah Gül'ün eski DEP'lileri kabulü üzerine yayımlanan "10'lar deklarasyonu" gösteriliyor. İzleyen süreçte deklarasyoncu milletvekillerinden Miraç Akdoğan, Mehmet Erdemir, Süleyman Sarıbaş ve Sait Armağan'ın AKP'den istifa etmelerine dikkat çekiliyor.
AKP grubunun büyük çoğunluğunu oluşturan ve aralarında ANAP, DYP ve Milli Görüş kökenlilerin de yer aldığı daha merkezi grupta ise, tutumunu "şehit cenazesi kaldırmak istemiyoruz" yönünde özetleyen seçmen kesiminin görüşleri nedeniyle çatlaklar oluşabileceği savunuluyor.
AKP TBMM Grubu'nda sayıları 70'i bulan Doğu ve Güneydoğu kökenli milletvekillerinin büyük çoğunluğunun ise Erdoğan'ın son gelişmelerdeki tavrını olumlu karşıladığına işaret ediliyor.
Haber: Abdullah Karakuş
Kaynak: