Galatasaray Almanya'dan ağır bir yenilgiyle döndü. Spor yazarlarının hedefi Feldkamp oldu. İşte yazar yorumları;
Abone ol Galatasaray, UEFA Kupası 3. tur rövanş maçında Leverkusen'e 5-1 yenilerek Avrupa'ya veda etti. Spor yazarları yenilginin baş sorumlusu olarak Feldkamp'ı gösterdiler. Maçla ilgili yorumlar şöyle:LEVENT TÜZEMEN: KALLİ HESABI ÖDEMELİ (SABAH)
Kalli'nin yabancıları kulübeye oturtup yerli Galatasaray'ı sahaya sürmesi duygusal bir tercihti. Kalli'nin bu kararında elle tutalacak tek dal yerli Galatasaray'ın son haftalarda maç kaybetmemesi ve Leverkusen'i ilk maçta elinden kaçırmasıydı. Ancak Kalli'nin kumarı tutmadı... Galatasaray, Leverkusen'de utanç gecesine imza attı.
EMRAH KAYALIOĞLU: 11 METİN, 1 HEİNZ (SABAH)
Galatasaray'ın dünkü yedekleri: Aykut, Song, Lincoln, Barusso, Nonda, Sabri, Hakan Balta... Sahadaki 11 ise haftalardır hemen hemen sıfır rotasyon ile oynayan, yorulmuş, Pazartesi günü Konya'daki ağır sahada hem fizik hem beyin olarak tükenmiş .
Galatasaray adına dünün tek tesellisi olabilirdi. Hazır Almanya'dayken uçağa Kalli'yi (ve tercümanlarını) almadan dönmek. Ama nerdeeee!!!!
İSKENDER GÜNEN: 11 DAKİKADA BİTTİ (SABAH)
İstanbul'daki maçta Leverkusen'e gol pozisyonu bile vermeyen ve goller kaçıran Galatasaray'ın, rövanşta 5-1 yenilmesinin nedenlerini sorgulamak gerekiyor. 11 dakikada maç bitti. Bunda en önemli etken savunma... Başka bir deyişle, Galatasaray defansının kalesini savunmaması...
ZAFER ERTEM: KALLİ SKANDALI (FOTOMAÇ)
Sanki ilk maçta kaçan bir çuval gol tura veda için mesajdı. Ali Sami Yen'de Leverkusen'e yumruk üzerine yumruk atan ama bir türlü deviremeyen G.Saray, BayArena'da 22 dakikada kalesinde gördüğü üç golle nakavt oldu. Ne yazık ki sıkıntı Uğur'un kademesinde yaşandı. 36'lık Barbarez elini kolunu sallaya sallaya G.Saray defansını hallaç pamuğu gibi atarken ne Barış, ne de Serkan o kanada çare olamadı...
... Kalli'ye yaşlı dememek için ifadeyi yumuşatıyor, saygımızdan dolayı çoğu zaman 'kurt hoca' diyorduk. Kimse gücenmesin bu Kalli'nin kurtluğu murtluğu kalmamış arkadaşlar. 'Kuzu' olmuş, yapması gereken hamle refleksini yitirmiş. Bence ülkesine de gitmişken orada kalmalı, havuzlu evinde dinlenmeye çekilmeli.
BÜLENT TULUN: DİSİPLİN (!) (FOTOMAÇ)
Bu yenilgiden sonra hafta sonu oynanan ve büyük spekülasyonlara neden olan Konyaspor maçının arkasına sığınılmasın. Çok üzülerek tespit ediyorum ki Karl Heinz Feldkamp şapkadan tavşanı çıkaramadı ve Galatasaray'a kaprisleriyle son 8 senenin en ağır yenilgilerini tattırdı.
BÜLENT TUNCAY: HAYALET TAKIM (FOTOMAÇ)
Orkun, Ali Sami Yen'deki ilk maçı yere yatmadan bitirmişti. Rövanş maçını ise yerden kalkmadan bitirdi. İşte G.Saray açısından dünün özeti buydu. Galatasaray dün bizim bildiğimiz, son haftaların formda takımı değildi. Sahada tamamı yerli, bildiğimiz 11 vardı ama bildiğimiz futbolunun f'si yoktu. Sahada beyaz forma giyen hayaletler vardı...
İLHAN SÖYLER: ELVEDA HAYALLER (HÜRRİYET)
Galatasaray Bay Arena'da yıkıldı... Sahada yok olan sarı kırmızılılar, depreme uğramış bir topluluk gibi sallandı sallandı ve daha maçın başında yerle bir oldu.
Daha sonra da üst üste gelen artçı depremler, G.Saray'ın yok olup gitmesine neden oldu. Kalli, uzun zamandır kendisi ile savaşan, başarılı olan bir ekibi 'Tek kalemde silemem' felsefesi ile sahaya sürmüştü. 30 yıldır bu işin içinde olan Kurt teknik adam, bana göre haklı idi. Diğer yedekte kalan şöhretli futbolcular yan gelip yatarken Kalli, 'Buyrun sultan sofrasına' diyemezdi.
MUSTAFA DENİZLİ: BAŞKA BİR ZEKA... (MİLLİYET)
Futbolda bana göre çok aptalca yaklaşımlar vardır. Bunlardan bir tanesi de, "Kazanan kadro değiştirilmez" görüşüdür.
Kim demiş bunu? Niye değiştirilmez? Sebebi nedir?
Bir maçı kazanan kadro o gün için geçerli olan kadrodur. Bir sonraki maçı aynı takımla oynamıyorsun ki... Türkiye Ligi ile Avrupa arenası bir mi?...
Kimse bana İstanbul'daki Leverkusen maçının kötü olduğunu söyleyemez. Ama bu önemli değil. O İstanbul maçıydı. O karşılaşmada yapılacaklar yapıldı ve orada kaldı. Dün başka bir gündü, başka bir zeka gerekliydi. ..
HALİL ÖZER: FACİA (MİLLİYET)
Tek sorumlu Kalli'dir. Bir teknik adamın göstermesi gereken duyarlılığı asla göstermedi.
Bu kadar inatçı olmanın hiç anlamı yoktu. Tamam, takımın yorgun. Bu açıkça belli. Bu yorgunluğu en iyi kim hisseder? Kalli. O zaman takımına taze güç ver. Kulübede kimler var? Song, Lincoln, Barusso, Hakan Balta ve Nonda. Hadi ilk on birde oynatmadın. Peki durum 3-0 olmuş hâlâ bu oyuncular neden kulübede? Kalli sanki onların turşusunu kuracak. Bu adamlar bu takıma niye alındı? Bilen yok. Bu paralar neden harcandı? Kalli kazanan takım bozulmaz mantığında. Ama bazı maçlar var ki, bu kural kesinlikle bozulur.
TURGAY ŞEREN: KENDİMİZİ KANDIRMIŞIZ (AKŞAM)
Galatasaray'ın Türkiye Ligi'nde başarısı hepimizin başını döndürmüş. Özellikle benim.. Dün akşam sarı-kırmızılı takımın ayağa pas yapan, verkaçla oyuna giren ve futbolda dan-dun topa vurmak yerine en yakın mesafedeki arkadaşına pas verip tekrar boşa kaçan bir takım karşısında ne kadar perişan ve aciz olduğunu gördük. Bana göre bu onların değil, Türk futbolunun perişanlığıdır.