KCK sanıkları için mahkemeye yönelik ablukaya Kürt aydınları da sert tepki gösterdi.
Abone olKCK sanıkları için mahkemeye yönelik ablukaya Kürt aydınları da sert tepki gösterdi.
Barış ve Demokrasi Parti'sinin desteğiyle seçilen milletvekillerinin 'hukuk ve demokrasiyi' hedef alan açıklamaları gündeme damgasını vurdu. Ahmet Türk'ün "Vekil seçilen tutuklular serbest bırakılmazlarsa Meclis'e gitmeyiz, Meclis'i tanımayız" çıkışının ardından Şerafettin Elçi, "Kürsüde okuruz ama o yemin bizi bağlamaz" dedi. Bu ifadelere tepki yağarken bağımsızlar içinden sağduyulu bir ses yükseldi. BDP desteği ile seçilen Hakkari Bağımsız Milletvekili Esat Canan, "Yeni dönem başladı. Bu yeni döneme katkıda bulunmalıyız. Sorunlara parlamentoda çözüm bulmalıyız" dedi.
Canan, Ahmet Türk'ün açıklamalarını mahkemelere baskı ve tehdit olarak algılanmaması gerektiğini savundu. Canan, "Mahkemelerin tahliye kararını vereceğini tahmin ediyoruz. Tutuklama bir tedbir kararıdır. Kaçma şüphesi varsa tutuklama kararı verilir. Milletvekili seçilen bir kişi neden kaçsın? Mahkemelerin tahliye konusunda olumlu bir karar vermesini bekliyoruz. 12 Haziran seçimlerinden sonra olumlu bir hava oluştu. Yargı organları da bu olumlu havaya verecekleri kararlar ile katkıda bulunmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
PARLAMENTODA OLMALIYIZ
Canan kriz peşinde olmadıklarının altını çizdi. Yeni bir dönemin başladığına işaret eden Canan, şöyle devam etti: "12 Haziran seçimleri milat oldu. Herkesin ortamı rahatlatacak tavır sergilemesi gerekir. Bizim amacımız parlamentoda olmaktır. Halkımız bizi sorunların çözümü için parlamentoya gönderdi. Bizim seçilme nedenimiz sorunlara parlamentoda çözüm bulmaktır. Sorunların çözüm yeri parlamentodur. Hükümet ile Meclis'teki muhalefet partilerinin yeni döneminin sorumluluğunun bilincinde hareket etmesi gerekir. Sadece hükümete değil, muhalefet partilerine de görev düşüyor. Bu dönem tarihi bir dönemdir. 30 yılık soruna yeni Anayasa ile parlamentoda çözüm bulunma umudu ortaya çıkmıştır. Buna herkesin katkıda bulunması gerekir."
YEMİN EDERKEN AYAKLARINI MI KALDIRACAKLAR?
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan: Kimse kendini hukukun yerine koymasın. Bırakalım yargı kendi görevini yapsın. Bu çerçevede çıkacak karara, herkes saygı duymak durumundadır. Bağımsızlar, milletvekili yeminin içeriğini bilerek aday oluyorlar. Böyle bir şey söylendiğine ihtimal vermiyorum. Yemin ederken, kimse herhalde tek ayağını havaya kaldırmayacak. Bu konuda düzeltilmesi, değiştirilmesi gereken hususlar varsa, bunun mercii içinde bulunduğumuz yüce kurumdur. TBMM'de o siyasi irade ortaya çıkarsa, böyle bir gereklilik, ihtiyaç varsa her şeyin yapılacağı yer burasıdır. Gerekirse tekrar millete de gider, aynen bizim anayasa değişikliğinde yaptığımız gibi. Millet, bizi seçen asıllar da 'evet' derse niye olmasın, her şey olabilirTürkiye çok önemli bir dönemde, ülkeyi 2023 Türkiye'sine hazırlayacağız. Bu çerçevede böyle bir başlangıcın Meclis'e yakışmayacağını, bunların söylenti bazında kalacağını, herkesin buna en iyi şekilde riayet edeceğini düşünüyorum.
ÖZENSİZ İFADELER HOŞ DEĞİL
Kürt yazar Ümit Fırat: Ahmet Türk'ün sözleri şantajdan ziyade yeterince özen gösterilmeden kullanılmış cümleler. 'Meclisi tanımayacağız' ifadesi hoş değil. 'Arkadaşlarımızı serbest bırakmazsanız Meclis'e girmeyeceğiz' sözlerinde kendi parti politikaları gereği bir protesto var. Soruna dikkat çekmek bakımından bir anlamı var, yoksa sorun böyle çözülmez. Geçmişte bu yargıdan hiç de adalete uymayan kararlar çıktı. 1998'de Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığı kaldırıldı, 1999'da Elazığ'dan bağımsız olarak meclise girdi ve yeniden milletvekili oldu. Nasıl oldu, işte o tartışılır. Bunu tartışmak lazım. Yoksa o sözler öfkeyle söylenmiş sözlerdir.
AHMET TÜRK'E HİÇ YAKIŞMADI
Demokrat Kürtlerin Arayışı Yürütme Kurulu Üyesi Mahmet Azad: Gerçekten talihsiz açıklama. Ahmet Türk gibi birine yakışmadı. Kürt siyasetinin bir değişim geçirmesi lazım. Yol kazası elbet olacak ama Ahmet Türk'ün açıklaması çok talihsiz. Bu üslubun terk edilmesi gerekiyor. Yargıda bir takım bir problem ve sorunlar var. Ancak Türkiye'nin gerçeklerini önündeyken bu tarz söylemler zarar verir. Böyle bir problem varsa AK Parti ve diğer partilerle ittifak halinde yasal engeller ortadan kaldırılabilir. Ayrıca Ergenekon tutukluları ile ortak bir zemine düşme tehlikesi de var. Kürt siyasetinin bu açmazdan kurtulması gerekir. Böyle bir kamuoyu ve destek var ama bu açıklamalar yapılanlara zarar veriyor. Bu kadar güçlü bir Kürt siyaseti ve iradesinin çözümü Meclis'te araması gerekiyor. Henüz verilmiş bir yargı kararı yokken önceden bir demeç iyi değil. Sağduyulu olmak lazım. Herhangi bir mahkemenin kararını yanlış olduğunu düşünseler dahi bunun çözüm yer Meclis'tir. Bu tarz söylemler barışa hizmet etmiyor. Sokağı tehdit olarak göstermenin bitmesi lazım. Ahmet beyi de sağduyuya davet ediyorum.