Kürt yazar ve siyasetçi Kemal Burkay'ın dönme kararının ardından gözler diğer entelektüellere çevrildi...
Abone olKürt yazar ve siyasetçi Kemal Burkay'ın, 30 yıldır sürgün hayatı yaşadığı İsveç'ten döneceğini açıklaması üzerine gözler, ülkesinden ayrılmak zorunda kalan diğer aydın ve siyasetçilere çevrildi.
1980 darbesinin 30'uncu yılında, askerî vesayet kalıntılarını silmeye çalışan Türkiye'yi yurtdışından gözlemleyen aydınlar, dönüş için şartların olgunlaşmasını bekliyor. Yıllardır Almanya'da yaşayan eski siyasetçi Yaşar Kaya ile kapatılan Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) kurucusu Yılmaz Çamlıbel, bu isimlerden ikisi. 17 yıldır Almanya'da yaşayan '49'lar davası' olarak tarihe geçen sürecin önemli isimlerinden Yaşar Kaya, Türkiye'ye dönmek için talebini, Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektupta da dile getirdi.
Zaman'dan Tanju Tosun'un haberine göre vatan hasreti çeken yazarlara göre Kürt sorununun çözümünde sürgün kalemler kilit rol oynayabilir. Zira PKK çizgisinde yapılan siyaset ve ulusalcı politikalarla mesafe alınamıyor: "PKK'lılar ile katı Kemalistlerin birbirinden farkı yok. Kemalist olmayan hain Türk, Apocu olmayanlar ise hain Kürt ilan ediliyor. Bu iki kanatla sorun çözülemez."
17 yıldır Almanya'da 'siyasi mülteci' olarak yaşayan Yaşar Kaya, Türkiye'ye dönmek için sabırsızlanan isimlerden. Aynı zamanda '49'lar davası' olarak tarihe geçen sürecin aktörlerinden olan Kaya, bu talebini Başbakan Erdoğan'a gönderdiği mektupta da dile getirdi. Kaya, Demokrasi Partisi (DEP) genel başkanı olduğu sırada, dönemin başbakanı Tansu Çiller'in 'hesap soracağız' dediği ikinci isim. Listenin başında bulunan işadamı Behçet Cantürk'ün öldürülmesinden sonra yurtdışına çıkan Kaya, kendisi gibi sürgün siyasetçilerle Hollanda'da Kürt Sürgün Parlamentosu'nu kurdu. Kısa süre sonra fikir ayrılığı nedeniyle parlamento başkanlığını bıraktı. Yurtdışındaki bu faaliyeti nedeniyle Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde hakkında dava açıldı ve gıyabi yargılanması devam ediyor. Kaya'ya göre aradan geçen zaman ve gelişen şartlar bu davanın varlığını gereksiz kılıyor. Ömrünün geri kalanını ülkesinde geçirmek istediğini ifade ederken duygulanıyor ve ekliyor: "4 kez kalp ameliyatı oldum. Eğer genç olsaydım gelir cezamı çekerdim. Bendeki özlemi ne hapis ne tehdit ne de başka bir şey dindirebilir. Bu yaştan sonra Türkiye'de hapis yatmak hem ülkemin itibarını hem de beni derinden yaralar. 74 yaşındayım ve ömrümün yarısı hapishanelerde, sürgünlerde, işkencelerde geçti. Ziverbey Köşkü'nde inanılmaz acılar yaşadım. Harbiye Orduevi'nin altındaki tek hücreli zindanda kan kustum. Yaşadıklarım hiçbir zaman ülkeme karşı duyduğum sevgiyi eksiltmedi."
Türkiye'de uzun yıllar gazetecilik de yapan Kaya'nın bu süreçte aleyhine 443 dava açıldı. 2003'te hepsinden beraat etti. 49'lar davasından bu yana Kürt sorununun içinde olduğunu hatırlatan Kaya, Türkiye'ye dönüşünde, yılların vermiş olduğu birikimi sorunun çözümü adına paylaşacağını söylüyor. Kaya, "Tarihsel gerçekleri bilmedikleri için çözümün nasıl olacağı konusunda somut öneriler getiremiyorlar. Yıllarca bu alanda çalışmalar yaptım, siyasetin içinde oldum. Ülkeme döndüğümde tüm çabam bu sorunun çözümü için olacak." diyor. Aydınların Türkiye'de bulunmaları halinde Kürt sorunu adına yapılan tartışmaların daha yapıcı olacağını söyleyen Kaya, "Benim gibi bu işin içinde olan birçok aydın var. Bunlar yurtdışında oldukları için birikimlerini paylaşamıyorlar ve bu, sorunun uzamasına neden oluyor." tespitini yapıyor.
PKK çizgisinde siyaset çözüm getirmiyor
Kapatılan Demokrasi ve Barış Partisi (DBP) kurucusu ve yazar Yılmaz Çamlıbel de uzun yıllar Almanya'da yaşananlardan. Kitapları yüzünden hakkında açılan 10 dava var. Burkay'ın çıkışından sonra Türkiye'ye dönüş isteğinin arttığını anlatan Çamlıbel, Kürt sorununun çözümü için yurtdışındaki sürgün kalemlerin kilit rol oynayabileceğine dikkat çekiyor. Zira PKK'nın çizgisinde yapılan siyaset ve ulusalcı politikalarla mesafe alınamayacağı görüşünde: "PKK'lılar ile katı Kemalistlerin birbirlerinden hiçbir farkı yok. Kemalist olmayan hain Türk, Apocu olmayanlar ise hain Kürt ilan ediliyor. Bu iki kanatla bir sorunun çözümünü düşünmek yersiz olur."