Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yıl sonu dış ticaret hedefinin 60 milyar dolar olduğunu belirtirken, 30 milyar dolarlık ticaret açığının çevrilebileceğini kaydetti.
Abone olDış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, genişleyen dış ticaret açığının sorumlusu olarak nitelediği TL’nin hala aşırı değerli konumunun hala sürdüğünü belirterek, yerli paranın aşırı değerli olduğu ortamda hangi metot uygulanırsa uygulansın ithalat artışının önüne geçilemeyeceğini söyledi. CNBC-e’nin canlı yayınında soruları yanıtlayan Kürşad Tüzmen, yılsonu dış ticaret hedefinin 60 milyar dolar ihracat, 90 milyar dolar ithalat olduğunu açıkladı. Tüzmen, 25-30 milyar dolarlık dış ticaret açığının Türkiye tarafından rahatlıkla çevrilebileceğini söyledi. Bu yıl başında ihracat hedefi 51.53 milyar dolar ithalat ise 75 milyar dolar olarak belirlenmişti. Tüzmen’in açıklaması, ithalatın, büyümesi kaygı verici bulunmaya başlayan cari açığın tetikleyicisi olarak görülmesi ve hükümetin ithalatı da körüklediği düşünülen iç talebi kısacak bazı önlemleri devreye sokmasının ardından geldi. Hükümet, son olarak tüketici kredilerindeki KKDF oranını beş puan artırarak yüzde 15’e çıkardı. TL’NİN AŞIRI DEĞERLİ HALİ SÜRÜYOR Tüzmen, ithalattaki artışın TL’nin aşırı değerlenmesinden kaynaklandığına ilişkin görüşünü yineledi ve şöyle konuştu: “TL hala aşırı değerli, açığın büyüklüğü de bununu bir göstergesidir. TL aşırı değerli olmasaydı, dış ticaret açığı 8-10 milyar daha az olurdu. Kur 1,500-1,550 civarında devam etseydi ihracatımız 3-4 milyar dolar daha fazla, ithalatımız 5-6 milyar dolar daha az olurdu. Dolayısıyla 8-10 milyar dolar dış ticaret açığına pozitif katkı yapacaktı. O zaman, cari açığı daha az etkileyen bir dış ticaret açığı olacaktı.” Dış ticaret açığı Ocak-Haziran’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 84 artışla 16.8 milyar dolara yükseldi. “Böylesine bir dönemde, şu anda dünya tarihinde dönem dönem olmuş petrol fiyatlarını etkileyecek olursak, ithalatın tablosu iyice karanlıklaşıyor, iyice sıkıntıya sokacak hale geliyor. Eğer sizin yerli para biriminiz çok aşırı değerli ise ithalatın önüne geçmeniz mümkün değildir. Hangi sistemde hangi metodu uygularsanız uygulayın” diye konuşan Tüzmen, şöyle devam etti: “Türkiye’nin ihtiyacı olan ve girdi maliyetlerini aşağı çekecek ithalatın yapılmasını yapmaya çalışıyoruz. Kurun ithalat üzerindeki baskısı konusunda söylediklerimizi eleştirenler bizlere hak verir duruma geldiler.” Karını artırmayı hedefleyen özel sektörün ithalat yapmayı daha uygun gördüğünü ifade eden Tüzmen, Türkiye’de üretilen ara malları yerine dışarıdan ara mallarının gelmesinin içeride o ara malı üreticilerinin fabrikalarının kapanmasına sebep olabileceğine dikkat çekti. İthalat artışına karşı alınabilinecek önlemeler konusunda da Tüzmen, önlemlerin Dünya Ticaret Örgütü ve AB kurallarına uygun olması gerektiğini vurgulayarak, tarife ve tarife dışı engellerle hareket alanın sınırlı olduğunu söyledi. Tüzmen, tüketim malı ithalatını frenlemek için vergi ayarlaması yapıldığını, toplam ithalat içinde tüketim mallarının 9-11 aralığından (sağlıklı aralık) yaklaşık 14’ler seviyesine gelmesinin vergi ayarlamasına neden olduğunu anımsattı. PETROLDEN EK MALİYET 3 MİLYAR DOLAR Petrol fiyatlarındaki artışın Türkiye’ye ek 2-3 milyar dolarlık bir ithalat faturası daha çıkardığını belirten Tüzmen, petrol fiyatlarının mevcut yüksek düzeyinde kalamayacağını önümüzdeki dönemde aşamalı olarak aşağıya, makul seviyesine inmeye başlayacağını bildirdi. Dünya petrol arzına ilişkin endişelerle, ABD ham petrolü 47.01 dolarla yeni rekor kırdı. Bu sene otomotiv sektörü ihracatının 9 milyar dolara yakın,elektrik ve elektronik sektörünün ise 5 milyar dolara yakın ihracatı yapmasının beklendiğini ifade eden Tüzmen, bir soru üzerine otomotiv ithalatını önlemek için vergi artışının şu anda söz konusu olmadığını söyledi. Dış ticaretteki devam eden tabloyu iyimser olarak nitelendiren Tüzmen, “İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60’ların üstünde olsun, özellikle yüzde70 ve üstü bizim açımızdan en doğrusudur” dedi. Bu yıl Ocak- Haziran döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62.9, geçen yıl aynı dönemde ise yüzde 70.3 olarak gerçekleşmişti. IRAK’TA PETROL İŞLETMECİLİĞİ TALEBİ Devlet Bakanı Tüzmen, Irak ile ticari ilişkilere değinirken de, “Petrol sahalarının üretim paylaşımı modeli çerçevesinde TPAO tarafından işletilmesi konusunda taleplerimizi ilettik. Konu, Başbakanımız tarafından Irak Devlet Başkanı Yaver’e bizzat iletilmiştir” dedi. Anadolu Ajansı’na konuşan Tüzmen, görüşmelerde, taşıma yapan türk plakalı araçların düzenli konvoylar halinde hareket etmeleri, zaho-musul güzergahında güvenli depolama ve yük aktarma istasyonlarının kurulması yönünde öneriler de dile getirildiğini kaydetti. Kaynak: www.ntvmsnbc.com