BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Kürkçü'nün sözlerine tepki yağıyor

Uludere olayının yıl dönümünde konuşan Ertuğrul Kürkçü, bu olayın ardından Türkler ile Kürtlerin aynı çatı altında yaşamalarının mümkün olmadığını ileri sürdü. Kürkçünün sözlerini milletvekilleri İnternethaber.com'a değerlendirdi.

Abone ol

NESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Bundan 1 yıl önce Uludere'de 34 sivil vatandaş "yanlışlıkla" bombalanarak ölmüştü. Terörist oldukları düşünülen grupta çocuk yaşta sivil vatandaşlar vardı. Olayın üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala sorumluların ortaya çıkarılmadığını savunan BDP milletvekilleri anma törenlerinde çok tartışılacak sözler söyledi.

Ertuğrul Kürkçü, bu olaydan sonra Türkler ve Kürtlerin artık aynı çatı altında yaşamasının mümkün olmadığını söyledi. Gültan Kışanak ise, "Roboski'nin hesabı verilmediği sürece bu devlet bizim gibi mazlum katliamlara maruz kalan yurttaşların bireylerin devleti olmayacaktır" diyerek bir tartışma başlattı. 

Kürkçü ve Kışanak'ın sözlerini İnternethaber.com'a değerlendiren milletvekillerinin ortak görüşü ise, bu sözlerin çok radikal olduğu yönünde.

ROBOSKİ BDP'NİN SUÇUDUR


MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri: Buna onlar karar veremez

"Gültan Kışanak ve Ertuğrul Kürkçü'nün kendileri belki, Türklerle veya Kürtlerle yaşamak istemeyebilirler. Kendileri Kürtleri temsil etmediği için onlar hakkında söz söyleme hakkına sahip değiller. Bu açıklamalar provakatif. Türklerle Kürtlerin bir arada yaşayıp yaşamayacağı tarihle, coğrafyayla, inanç sistemleriyle, değer sistemleriyle sabittir. Bunu ne Kürkçü'nün ne de Kışanak'ın şu veya bu şekilde değiştirmesi düşünülemez.

Kendileri marjinal bir terör örgütünün marjinal unsurlarını meydana getiriyor. Terör örgütünün de görüşlerini yansıtıyorlar. Baskıcı, şiddete dayanan, silahla siyaseti birbirine karıştıran, demokrasi ile dağı fena halde iç içe gören bir algıları var. Kendilerinin yaşayıp yaşamama iradeleri vardır ama bir halk adına böyle bir ifade kullanmaları hadlerini fena halde aşmaları anlamına gelir.

Ayrıca bunlar, bu söylemler suçtur. Bu arkadaşların teröre verdikleri destekle ilgili olarak ortaya koydukları tavırların sorgulanması gerekiyor. Fezlekelerin meclise neden gelmesi gerektiği de bu sözlerle ortaya çıkmış oluyor. Milletvekillerine düşen görev, halkları, grupları birbirine yaklaştırmak, ortak paydada bir araya getirmektir, uzaklaştırmak değildir. İnsanları çatıştırmak milletvekilinin görevi değildir. Şundan kesinlikle eminim ki, Roboski olyı denen hadise bu kafaların şu veya bu biçimde istihbarat kaynaklarını yanıltarak meydana getirdiği bir provakasyondur. Uludere hadisesinin içinde Gültan Kışanak ve Ertuğrul Kürkçü'nün zihniyeti var.

Onlar Türkiye Cumhuriyeti devletini, kendi halkını bombalayan bir devlet haline getiremek ve dünya kamuoyuna bu şekilde sunabilmek amacıyla terör örgütüyle işbirliği yaparak istihbarat manipilasyonu yapmasına katkı sağlamışlardır. O grubun içinde terör örgütünün elebaşları olduğu intibasını vermişlerdir. Yavuz hırsız ev sahibini bastırır zihniyeti içinde, ayrıştırıcı, bölücü bir yaklaşımla hareket ediyorlar, kendilerini kınıyorum. 

AKP Gaziantep Milletvekili Ali Şahin olayın bir hata olduğunun kabul edilebileceğini, ama terörle mücadelede bu gibi hataların olabileceğinin altını çizdi:

HÜKÜMET HATASINI KABUL ETMİŞTİR

"Uludere konusu, boyutlarını aşarak kimileri tarafından, özellikle BDP ve muhalefet tarafından bir siyasi malzeme olarak kullanılmaya başlandı.Bir devlet hata yapabilir, bir devlet güvenlik hassasiyetinin yoğun olduğu, yıllardır terörle mücadelenin yapıldığı bir bölgede ve çatışmaların son derece şiddetlendiği bir süreçte, kendi sivil vatandaşlarını da malesef ki istemeden vurabiliyor.

Bu sadece Türkiye'de yaşanan bir durum değil. Terörle mücadelenin verildiği dünyanın her noktasında bu var. Pakistan'da bu sıkıntı daha önce yaşanmıştı. Amerikan askerleri, insansız hava uçaklarıyla 2 bin Pakistanlı sivili terörist diye öldürmüştür. Zaman zaman Amerika Pakistan ilişkileri bu yüzden geriliyor. Bu tür hatalar 30 yıldır terörle mücadele verilen ülkede ilk kez yaşanmış. Zaten böyle bir hatanın yapılması mümkün değil, bunu kabul etmek lazım. Devlet de bu hatayı kabul etmiş, gerekli tazminatı ödemiştir.

Tabi burada insan hayatının parayla ölçmek mümkün değil., böyle bir düşüncemiz asla yok. Malesef bir hata sonucu bu insanlar vurulmuş ve hayatlarını kaybetmiştir. Bu hatanın üzerine giderek, devleti ve Türk Silahlı kuvvetlerini yıpratmaya, bunun üzerinden siyaset yaparak hükümeti yıpratmayı çalışmayı ben en az oradaki insanları öldürmek kadar yanlış ve hatalı buluyorum."

CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ise sorumluların ortaya çıkarılması konusunda kararlı olmak gerektiğini söylüyor:

SORUMLULAR ORTAYA ÇIKMALI

"Ertuğrul Kürkçü'nün sözleri çok radikal bir söylem. Bu katliamı gerçekleştiren siyasi sorumluların mutlaka açığa çıkarılması lazım. Çıkarılmaz ise Kürt halkının siyasilere güvenini azaltır. Bu kadar önemli bir olayda sorumluların tespit edilmemiş olması AKP'nin aslında bu işten sorumlu olduğunu ortaya koyuyor.

Böylesine vahim bir olayda siyasi iktidar olayın sorumlularını bulamıyor ve olayı kamufle etmeye çalışıyorsa bu da onun suçlu olduğunu ortaya koyuyor. Bu olay başka bir ülkede olsa bir kere İç işleri Bakanı istifa ederdi, hatta sorumlu makamdaki herkesin istifa etmesi gerekirdi."

MHP Ankara Milletvekili Tuğrul Türkeş ise PKK'nın önce 30 yıldır öldürdüğü insanların hesabını vermesi gerektiğini söylüyor:

TÜRKİYE AKIL TUTULMASI YAŞIYOR


"Türkiye 30 yılı aşkın bir süredir, terör illetinden çile çekiyor. Bunların tümünü görmeden, ülkenin doğusu batısını farklı gözetmeden, ülkenin her yerinde hizmet verilir diye Güneydoğuya giden öğretmenlerin, oraya sağlık hizmeti vermeye giden hasta bakıcıların, hemşirelerin, doktorların öldürüldüğünü görmeyeceksiniz, ülkenin her yerinde nöbet tutan, ülkenin her yerinde güvenliği sağlamaya çalışan kahraman güvenlik güçlerinin öldürüldüğünü görmeyeceksin.

Tam 35 bin cana mal olmuş. Bunları görmeyip, 34 kaçakçının öldürülmesi üzerine Türk devletiyle ahkam keseceksin. Buna sadece Allah akıl fikir versin denir. Vurulan güvenlik güçlerini göz ardı edeceğiz, bunları vuran terörist ve eşkıyayı affetmek için yol deneyeceğiz. Ondan sonra da ülkenin egemenlik sınırını, hududunu ihlal edenlerin ahkamlarını dinleyeceğiz. Bu aymazlıktır. Türkiye tam bir akıl tutulması yaşıyor. Çok üzülüyorum. Çok talihsiz buluyorum bu durumu."